Sadece kazığın büyüdüğü ülke!!!
Türkiye''nin büyüdüğünü iddia eden TÜİK raporu yandaş gazetelere manşet olunca, memleketin kahredici sosyo ekonomik manzarası geçti gözlerimin önünden;
Tarım çöktü bu ülkede... "Memleket saman bile ithal etti" şeklindeki manşetler unutulmadı...
Tarımsal girdilerin büyük boyutlara ulaşması yüzünden köylü sadece tarlaları terk etmedi, traktörlerini de satarak kentlere göç etti...
İşte Türkiye tarımsal sıkıntılaların acılarını son iki yılda ürkütücü biçimde yaşıyor...
Bir kilo domates 25 liraya çıktı, tüm gıda maddesi fiyatları fahiş oranlara yükseldi, karaborsacılık- kazıkçılık ikilemindeki vurgunculuk ise sofralarda kıtlığa yol açtı...
Türkiye''nin neredeyse gıda bakımından ithal etmediği ürün kalmadı... Sadece buğday, mercimek ve pirinç değil, arpa bile ithal ediyor bu ülke...
Sanayi derseniz kazanç ve umut hak getire... Korona salgınının üretimi durdurması ve dövizdeki zikzak oyunları derken; Türkiye, kobilerden büyük sanayi kuruluşlarına kadar üretim sıkıntısı yaşarken, tekstilden elektroniğe kadar dışa bağımlılık giderek arttı...
Esnafın hali ise içler acısı... Bir yandan ağır vergiler, bir yandan hayat pahalılığı, diğer yandan da piyasadaki daralma yüzünden her ay Türkiye genelinde binlerce iş yeri kapısına kilit vururken, istihdam sorunları da giderek büyüyor...
İşte ekonomide yaşanan kötü gidişat etkisini günden güne artırırken, vatandaşla birlikte ticari işletmeler de ciddi sorunlar yaşıyor...
Çünkü her ay binlerce işletme, ekonomik nedenlerden dolayı kapısına kilit vurmak zorunda kalıyor...
2016 yılından bu yana başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, 81 ilin tamamında çok sayıda şirket, iflasını açıklamış... İstanbul''da kapanan şirket sayısı, 80 ilin toplamında kapanan şirket sayısına yaklaşmış..
Ticaret Bakanı Mehmet Muş''un, bir soru önergesine verdiği yanıta bakılırsa, 2016''dan 2022''nin Mart ayına kadar 81 ilde kapanan anonim, limited, komandit ve kollektif şirket sayısı 250 bini aşmış...
Sanayiciden esnafa kadar vergiler ve üretim giderleri işvereni bunaltırken; bir de icra ve bankalardaki kredi kıskacı var ki, bir yandan iş yerlerinin kapanmasını hızlandırıyor, diğer yandan da yeni iş yerlerinin açılmasını engelliyor...
İşte bankalardaki batık kredi dosyaları 10 milyona, icra dairelerindeki dosya sayısı da 21 milyona ulaşmış...
İCRA- İFLAS, İŞSİZLİK, ZAM...
Türkiye''nin sosyo ekonomik alanda nasıl sarsıldığını gösteren tablo yukarıdaki rakamlardan ibaret değil...
Bir de 6 milyondan fazla yabancının istihdamda yarattığı kıskaç yetmezmiş gibi; resmi kurumlara göre işsizlik oranı yüzde 12''yi, sendikaların araştırmalarına göre de yüzde 20''yi aşmış durumda...
Üretimin daralması ve işsizliğin büyük boyutlara ulaşmasına bir de gıdadan giyime kadar binlerce ürüne yüzde 100 ile yüzde 500 arasında yapılan fahiş zamlar var ki, Türk halkının gırtlağını sıkan sorunların giderek büyüyeceğine işaret ediyor...
Çünkü yüzde 100''ü aşan enflasyonun önümüzdeki yıl daha da yükseleceğinin tehlikesi artarken; dolarla euro yükselişte yarışıyor, Türk parası değer kaybediyor ve milyonlarca insan bankalara koşarak ihtiyaç kredisi kuyruğuna giriyor...
Baksanıza; İstanbul Ticaret Odası verilerine göre, İstanbul''da ağustos enflasyonu aylık bazda yüzde 2,29, artmış, yıllık enflasyon ise yüzde 99.91 olarak gerçekleşmiş...
Asgari ücretliden memura, işçilerden emeklilere kadar son 6 ayda yapılan iki maaş zammı, (piyasadaki her ürünün fahiş fiyatlara ulaşması yüzünden) misliyle geri alınırken, elektrik ve doğalgaza dün yüzde 20 zam yapılması AKP''nin pervasız siyasete devam edeceğini gösterdi...
Evet; yukarıdaki satırları okuyan her yurttaş memleketin genel manzarasını gösteren verilerden tabii ki haberdar olduğunu düşünecek...
Ancak asıl mesele (AKP''liler dışında) toplumun büyük bölümünün "derin kaos" diye nitelediği vahim sosyo ekonomik tabloyu anımsatmak değil, çok derin bir çelişkiye dikkat çekmek...
TÜİK''E GÖRE KALKINIYORUZ!..
Türkiye İstatistik Kurumu''nun (TÜİK) milletin büyük bölümünü güldüren "büyüme" ile ilgili rakamlarını dünkü yandaş gazeteler böbürlenerek "Büyümede Türkiye farkı" başlığıyla manşet yapmış, muhalif gazeteler ise rakamlardaki derin çelişkiye dikkat çekmişti...
TÜİK''e göre yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksiyle 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,4 artmış...
TÜİK''e göre GSYH''de en yüksek payı 2021 yılında yüzde 22,2 ile imalat sanayi almış...
Yani TÜİK, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdüğünü iddia etmiş!..
Oysa DİSK''e göre 2020''nin ikinci çeyreğinde emeğin payı yüzde 37 iken 2022''nin ikinci çeyreğinde yüzde 25,4''e düşmüş, sermaye payı ise 2020-2022 arasında yüzde 42,8''den yüzde 54''e çıkmış...
Evet; Türkiye''nin sosyo ekonomik çıkmazını anlatan saptamalarla TÜİK''in "Türkiye büyüyor" şeklindeki komik verilerini yan yana getirince tek bir gerçek öne çıkıyor; Türkiye''de yolsuzluklar, sosya ekonomik çarpıklıklar, aç ve tok arasındaki uçurumlar, işsizliğin yarattığı buhranlar ve piyasalardaki zam kazıkları büyürken; yoksul daha yoksullaşıyor, varlıklı daha zenginleşiyor...
Velhasıl böylesi bir çarpıklığın ortasında Türkiye''nin büyüdüğünü söylemek, sefalet içindeki milyonlarca yurttaşla alay etmekten öteye gitmiyor...