Türkiye'de tarım ve hayvancılık sektörlerindeki işgücü sıkıntısı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın konuyla ilgili yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Bakan Bolat, Afgan çobanların ülkeden ayrılması durumunda, bu sektörlerin ciddi zarar göreceğini belirtti.
Sabah gazetesinden Dilek Güngör ise bu konuya dikkat çekerek, Türkiye genelinde birçok alanda eleman bulmanın giderek zorlaştığını, özellikle emek yoğun sektörlerde yerli işçi temininin neredeyse imkansız bir hale geldiğini ifade etti. Güngör, tarım alanlarında çalışan işçilerin çoğunlukla Suriyeli ve Irak Türkmeni olduğunu, çobanlık yapanların ise genellikle Afgan ve Özbek uyruklu kişilerden oluştuğunu belirtti. Ayrıca, "ucuz işçi" algısının yanlış olduğunu, tarım sektöründe günlük kazancın 1000 TL'ye ulaştığını, hayvancılık sektöründe ise işverenlerin 50-60 bin TL maaş teklif etmelerine rağmen işçi bulmakta zorlandıklarını vurguladı.
"PEKİ YERLİ İŞÇİ NEDEN ÇALIŞMIYOR?" SORUSUNU SORAN GÜNGÖR, ŞUNLARI YAZDI:
"Köyde kalan gençlerin birçoğunun işsiz olsa da eleman aradığınızda kimsenin başvurmadığını, başvursa da başladıktan bir gün sonra bıraktığını söylüyorlar. Herkesin rahata alıştığını, kimsenin iş yapmak istemediğini, oturduğu yerden para kazanmak istediğini anlatıyorlar. Söyledikleri bir şey daha var: 'Kaymakamlıklar, belediyeler, sosyal yardımlaşma vakfı o kadar çok destek veriyor ki… Devlet vatandaşını hazıra alıştırdı. Kimse iş yapmak istemiyor. İhtiyaç sahibi olduğunu söyleyip kaymakamlığa gidince kömürü evine geliyor, sosyal yardımlaşma vakfına gittiğinde aylık bağlanıyor, belediyeye gittiğinde erzağını, giysisini alıyor. Bu kişi çalışır mı? Bu desteklerden yararlanmak için evini, tarlasını başkasına devredip, kendini dar gelirli ve ihtiyaç sahibi gösteren bile var.'
Bunu birçok sanayiciden de duyuyorum.
Maalesef, sosyal yardımlar vatandaşımızı tembelliğe alıştırdı. Bu ülke ekonomisine de zarar veriyor. Gerçek ihtiyaç sahibi olanlara devlet sonuna kadar destek olsun ama çalışabilecek olanları da işgücüne yönlendirsin."