Korona virüsle mücadele kapsamında kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan alınan yeni tedbir kararlarını açıkladı.
Buna göre, 6 Eylül’de okulların açılmasıyla beraber öğretmen ve öğrenciyle temas edecek personellere, üniversite öğrencileri ve akademisyenlere ve sinema, tiyatro ve şehirlerarası toplu ulaşımlarda aşı olmayan vatandaşlara 48 saat öncesine ait PCR Testi yaptırma zorunluluğu getirildi.
Bu kararı eleştiren Sabah yazarı Melih Altınok, bilimsel verilerle aşılıların varyantları bulaştırma hızlarını arttırdığına vurgu yaparken “Bu durumda PCR''ı negatif çıkan "sağlıklı" insanlara içeride aşılıların hastalık bulaştırmasına nasıl engel olmayı planlıyorsunuz?” diye sordu.
Altınok’un yazısının ilgili bölümü şöyle:
Aşı olmayanlara PCR testini bir çözüm olarak hükümete öneren Bilim Kurulu''na ve akademiye birkaç basit sorum var...
Bilimsel veriler, kayıtlar açıkça, aşı olanın da koronayı ve hastalığın yeni varyantlarını yaydığını göstermiyor mu?
O halde aşı olmayan vatandaşlardan okula, sinemaya, konsere vs. girerken PCR testi isteneceği açıklanırken aşılıların bu prosedürden muaf olmasının mantığı ne?
Bu durumda PCR''ı negatif çıkan "sağlıklı" insanlara içeride aşılıların hastalık bulaştırmasına nasıl engel olmayı planlıyorsunuz?
Kaldı ki mucidinin bile "Pandemide işe yaramaz" itirafında bulunduğu PCR''lara nasıl güveneceğiz?
Birey ile devleti gündelik hayatta lüzumsuz yere karşı karşıya getirecek, vatandaşı sahte belge arayışı gibi hukuksuzluklara teşvik edecek bu uygulamanın tek bir bilimsel dayanağı var mı?
"Bakın hep aşısızlar korona çıkıyor" açıklamalarına altlık yapmaya çalıştığınızı falan düşünmek istemiyorum.