Hürriyet'ten Turan Yılmaz'ın haberine göre; görüş cephesini sarsan haciz krizi, Fatih Erbakan ve Mehmet Altınöz’ün yüzde 80 hissedarı olduğu ETAŞ şirketinin, mülkiyeti kendisine ait olan Saadet Partisi (SP) Genel Merkezi’ne, kira borcu nedeniyle tahliye davası açmasıyla başladı. SP yönetimi bu karara itiraz ederken ETAŞ da 14 Eylül’de Genel Merkez binası da dahil gayrimenkulleri, partinin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun makam otomobilinin de aralarında olduğu araçları ile banka hesaplarına haciz koydurarak icra takibi başlattı. Ankara 5. İcra Dairesi, 19 Eylül’de, Karamollaoğlu’nun kullandığı Mercedes marka makam aracı için icra memurlarınca bulunduğu ilk yerde el konulmasını öngören ‘yakalamalı haciz’ kararı aldı.
MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN PARTİSİ
SP Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, Hürriyet’e şunları söyledi: “Milli Görüş davası Erbakan Hocamızın bize bıraktığı bir davadır. Burası da Milli Görüş’ün partisi, bu binalar da Milli Görüş’e ait binalardır, dolayısıyla da SP’nin kullanımındadır. Hesaplar ve araçlar da SP’nindir. Bunlar, üyelerimizin aidatlarıyla sağladığı katkılarla edinilmiş mal varlıklarıdır, onun için de her ne kadar bir şirket üzerine olsa da kimsenin şahsına ait değildir, camiaya aittir. Genel merkezimizle ilgili bir tahliye kararı alınmıştı, biz üst mahkemeye başvurarak bu kararı durdurmuştuk. Ama şu anda gayrimenkullerimiz, araçlarımız ve hesaplarımız üzerinde haciz işlemleri yürütülüyor. Genel Başkanımızın makam aracının haczedilmesi, hem de bunun için yakalama kararı talebi olması bizi de camiamızı da daha da üzdü. Şu anda haciz işlemlerini kaldırmak için hukuki süreç devam ediyor.”
ŞİRKET: KİRACI KİRASINI ÖDEMELİ
HACİZ işlemi nedeniyle SP’lilerin hedefindeki ETAŞ şirketinin yetkilileri de Hürriyet’e, “SP, şirketimizin kiracısı. Kiracının da kirasını ödemesi gerekiyor. Kiranın ödenmemesi halinde hukuki olarak tahsilat nasıl yapılıyorsa yine hukuk içinde bunun gereği yerine getiriliyor. Türkiye bir hukuk devleti, ortada da Türk Ticaret Kanunu var. Bir yerde kiracıysanız ve kiranızı da ödemiyorsanız sürecin bu şekilde yürümesi hukukun gereği” açıklamasını yaptı.