Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu...
ERDOĞAN''LA GÖRÜŞMESİ ÖNCESİ FLAŞ AÇIKLAMA
Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bugün 15.00''da yapacağı görüşme öncesi bilgi verdi. Karamollaoğlu, "Şu anda konuşmanın görüşmenin ne mahiyette olacağını kestirmek mümkün değil. Bazı endişelerimizi gündeme getireceğiz. Biz bugünkü sistemle kanaatlerimizi kesin bir şekilde ifade etmiştik. Biz bugünkü haliyle denetlenemeyen bir başkanlık sisteminin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Seçim başka denetleme başka bir şey. " ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu''nun açıklamaları şöyle:
"Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına allahtan rahmet diliyor ve yad ediyorum. Dün TTB yönetiminde arkadaşlar bizi ziyarete geldiler. Sağlıkçıların yaşadığı problemleri dile getirdiler.
Pandemi döneminde şahit olduğumuz manzara bir bakıma sevindirici bir bakıma üzüntü verici. Sevindirici olmasının sebebi sağlıkçılarımızın fedakar çalışmasına sevindik. Sağlık çalışanlarımız çok zor şartlarda mesleklerini sürdürüyorlar. 36 saat nöbet tutuyorlar. Nasıl dayanıyorlar anlamıyor? Bu kadar saat çalışan sağlıkçılarımızın nasıl sağlıklı kaldıklarına anlam veremiyor. Mutlaka buna çözüm bulmak mecburiyetindeyiz.
Sağlıkçılar katledilebiliyor tecavüze uğruyor, şiddete uğruyor ve bunlara karşılık ne yazık ki çözüm bulunamıyor. Sağlık çalışanları mutlaka korunmalı bizim sağlığımız onlara emanet. Hem ücretleri yönünden bu adar ağır şartlarda çalıştıkları için hem de çalışma şartlarının mutlaka düzeltilmesi gerekiyor. Sağlık çalışanlarımız, doktorlarımız, yeni mezunlarımız bu şartlarda yurt dışına gitmenin yolunu arıyorlar. Bunun önüne geçilmeli. Tıp fakültelerinden mezun olanların yüzde 10 u yurt dışında yaşamak için fırsat arıyorlar.
Dünya fındık üretiminin yüzde 70''ini Türkiye karşılamasına rağmen fındık üreticisinin dolar bazında ücret belirlenmesini bile karşılayamıyoruz. Fındık fiyatını da Türkiye belirlemeli. Nerede Fisikobirlik tarihe karıştı? Ne anlar toprak mahsulleri birliği fındıktan allah aşkına? Yetkililere sesleniyorum: Fındık üreticinin hakkının değişen dolar kuru karşısında mutlaka koruyun.
Bir hükümet nasıl olur da kendi üreticisinin hakkını korumak için adım atmaz? Fındık üreticisinin sırtından para kazanmaya kalkmayın. Bir kilo fındıkla bir koli yumurta bile alınamıyor.
İktidarın elektrik tüketicisine borcu var. Doğrudan doğruya elektriğe zam yapacağına pay koyuyor. İthal edilen elektrikli ürünlerde bile TRT payı var. Ne alakası var ithal edilen telefonla. İktidara geldikten 3 ay sonra kaldıracaktı. 19 yıllık alacağı var vatandaşın iktidardan. Dolaylı zamların kaldırılması gerekir.
TRT payının kaldırılmasının elektrik fiyatlarına yansıması yüzde 1 civarında bile olmaz. Vatandaş TRT payının kalktığının farkına bile varmayacak. Esas olanı ÖTV ve KDV gibi vergilerdir.
Vergiyi ödemezsen seni hapse atarım. Hapse girerse zaten ödeyemeyecek. Tehditle ekonomi yönetilmez.
Biz asgari ücreti insanların yaşamlarını garanti altına alacak bir seviye olarak görüyoruz. 4 kişilik bir aile ayda nasıl geçinecekse o olmalı. Ama açlık sınırı ile mütaala ediliyor. Karnını doyur, gerisine karışmam deniyor. İnsanımız ciddi manada geçinemiyor.
Toplu sözleşme enflasyonun altına bir rakama bağlanamaz. Çalışan insan evet demiş olsa bile insaflı bir yaklaşım olmaz.
Şu anda konuşmanın görüşmenin ne mahiyette olacağını kestirmek mümkün değil. Bazı endişelerimizi gündeme getireceğiz. Biz bugünkü sistemle kanaatlerimizi kesin bir şekilde ifade etmiştik. Biz bugünkü haliyle denetlenemeyen bir başkanlık sisteminin doğru olmadığ kanaatindeyiz. Seçim başka denetleme başka bir şey. "