AKP ile siyasetin rengi, tadı, tuzu hatta ve hatta ahengi değişti. “Milli İrade” hiçbir dönem AKP’ninki kadar dillere pelesenk edilmedi. “Milli İrade” sözde fetişe edilirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a biat olmazsa itaat “Milli İrade” ile eş tutuldu. Ankara’nın Pursaklar İlçesinin AKP’li Belediye Başkanı Selçuk Çetin, de “Milli İrade”yi Erdoğan gibi anlatı ve tuttu yerel seçimlerin ardından teşekkür ilanı verdi. İlanlar billboardlarda yayınlandı. Selçuk Çetin, vatandaşlara şaka yapar gibi “Milli İradeyi seçtiğiniz için teşekkürler” diyordu.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, billboardlara yazılan bu teşekkür ilanı karşısında şaşırdı. Literatüre göre “Milli İrade” milletin kendisiydi. Akçay, AKP’li başkanın kendini “Millet” sanmasına mı yansın gereksiz yere milletin parasının ilanlarda çarçur edilmesine mi yansın bilemedi ama yanında bulunanlara “Bu durum, şoförün kendini kamyon zannetmesi gibi bir şey. Ayrıca teşekkür ilanının ücretini adam tutuyor belediyenin kasasından ödüyor. Bunun mutlaka yasaklanması lazım” dedi ve başladı bir anısını anlatmaya:
Uzun yıllar Almanya’da yaşayan biri orada evleniyor. Eşi ile birlikte Türkiye’ye dönüyor, İstanbul’a yerleşiyor. Eşi Alman! O yıllarda da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna. Gürtuna’nın boy boy afişleri billboardlarda. Alman asıllı eş kocasına tutturuyor illa bu adamın kasetlerini izlemek dinlemek istiyorum. Ne olur bir tane al bak çok popüler!
Koca istek karşısında bir an şaşırıyor, sonra da ‘Bu adamın kaseti yok ki’ diyor.
Şaşırma sırası Alman eşe geliyor. ‘Nasıl olur. Baksana her yerde fotoğrafları var. Çok ünlü bir pop sanatçısı olmalı’ diyor..
Hediyeli AKP HDP ittifakı
Yaz geldi çattı. Siyasette ise hararet yüksek. TBMM gündemindeki çözülme ve torba yasa tasarısı harareti daha da artırıyor. Tartışmalardan bunalan vekiller soluğu haliyle bahçede alıyorlar. Kravat bir yana; ceket bir yana atılıyor. Bahçe sohbetleri de yaza uygun. Spor kıyafeti tercih eden vekillerin başında da HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder geliyor. Bu durum bazı vekillerin de dikkatini çekiyor. Kılık kıyafet konusunda Önder’e gıpta eden biri de AKP İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit.
Önder’i gören Yiğit, “Orta Doğu ve Balkanların en yakışıklı aktörü ne yapıyor?” diyerek yanına gitti. Önder’in üzerinde her zamanki gibi spor kıyafet vardı. Yiğit’in, “niye takım elbise giymiyorsun” sorusuna Önder, “Hiç takım elbisem yok” dedi.
Bunun üzerine Yiğit, “Sana bir takım elbise diktireyim. Hem de lacivert. İstanbul’da terzi Şinasi var. Git takım elbiseni al, istersen hemen telefon edeyim dikmeye başlasınlar” diye konuştu.
Önder, kısa bir duraksamadan sonra bu isteği kabul ettiğini söyledi. Sohbetin bir yerinde AKP’li Yiğit, saatine baktı ve hızla kalkıp TBMM Genel Kurulu’nun yolunu tuttu. Önder, “Nereye gidiyorsun” diye sorunca da “Genel Kurul’a” yanıtını verdi.
Bunu fırsat bilen Önder, taşı gediğine koymakta gecikmedi:
“Gel, gel Başbakan artık eskisi gibi kontrol etmiyor. Kontrol eder de bir şey söylerse ben kendisine cevap veririm. Dışarıda barış sürecini görüşüyorduk, ondan giremedi derim.”
Türbe türbe gezerek seçim kampanyası
Farklı bir tarzda başladı seçim kampanyasına çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu.. İlk gelen eleştirilere karşı “anti”leri olmadığını anlatmak için Hacıbayram Camii, Anıtkabir ve İsmet İnönü ile merhum Neşet Ertaş’ın kabirleri Hacıbektaş, Sivas-Madımak ziyaretleri yaptırıldı İhsanoğlu’na. Tabanlardan kabir ziyaretlerine yönelik talepler de arttı haliyle.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, artık burada isyan noktasına geldi ve şunları söyledi:
“Deniz Gezmiş’in mezarına gidilsin diyenler var. Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın kabirlerinin de ziyaret edilmesini savunanlar var. Anlayacağınız var oğlu var. İyi de İhsanoğlu vatandaş ile bir araya mı gelecek, kendisini mi tanıtacak? Zaten miting yapmıyor, seçim dönemi boyunca İhsanoğlu’nu türbe türbe gezdirecek miyiz? Mezar ziyaret edeyim derken seçim kampanya dönemi sona erecek.”
Ramazan AKP’lilerle muhalefetin arasındaki buzları eritti
Klasiktir!.. Meclis çalışıyorsa zor olur mebuslara Ramazan.. CHP’liler için çok sorun yok. Oruç tutanı da var tutmayanı da...
Kimse kimseye karışmıyor. Oruç tutanlarla tutmayanlar bir arada. Çaylar içiliyor, sigara tiryakileri vazifelerini yerine getirmekten geri durmuyorlar.
AKP kulisinde ise tam tersi bir hal var. Oruç tutanların sayısı bir hayli fazla. Tutmayanlar da var. Ancak iktidar kulis ve bahçesinde ne çay ne de sigara içebiliyorlar.
Onlar da ister istemez, muhalefet kulisi ve bahçesinin yolunu tutuyorlar. Muhalif vekiller ile kısa bir sohbetin ardından çaylar, kahveler söyleniyor, sigaralar yakılıyor ve AKP’li vekillerin bahçede kalışlarının süresi de hiç olmadığı kadar uzuyor.
