Eski AB Bakanı Egemen Bağış, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu tufanında koltuğunu kaybeden isimlerden. Koltukta olduğu süre içinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında pek görünmeyen Bağış birden bire bu huyunu değiştirdi. Malum Salı günleri TBMM’de grubu bulunan partilerin toplantıları var. AKP’nin grup toplantıları en şaşaalı olanlarından. Özellikle TBMM’nin protokol kapısı çok revaçta. Erdoğan, Meclis’e bu kapıdan giriyor. Şöyle bir baş selamı vermek isteyenden, sağında solunda önünde arkasında kameralara görüntü vermek isteyene kadar birçok isim saatler öncesinden yerlerini alıyor.
Koltuktan düştü düşeli bu isimlere Egemen Bağış da eklenmişti. Eklenmişti diyoruz, çünkü geçen hafta Bağış ne kapıda göründü ne de Erdoğan’ın omuz başında.
Bu durum ilkin, devri iktidarı döneminde özellikle muhalefet parti liderleri ile görüşme yaptıktan sonra Bağış’a rapor veren gazetecilerin dikkatini çekti.
Düşene bir tekme vurma hali söz konusuydu. Önce Bağış’ın karşılamada olmamasını dillerine doladılar sonra da başladılar birbirinden tuhaf gözlemlere...
Onlara göre Bağış, medyada haber olmak için her yolu deniyordu. Eskiden selam vermediği yerlere uğruyor, açılıştan açılışa koşuyordu. Hele son açılışını yaptığı lokanta yok muydu; ikinci sınıftı. Üstelik Bağış, hem ikinci sınıf lokantanın açılışını yapmış hem de bunu malum kalemlere servis ettirmişti.
Sayın muhbir AKP’li
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ihbar yolunu açtı açalı AKP’de durumdan vazife çıkaranların sayısı bir hayli arttı. Erdoğan’ın paralel fobisinin zirve yapması ve “Paralel devletle bağlantıları olduğunuzdan şüphelendiklerinizi bana bildirin” demesi heveslilere yetip de arttı.
Gidişattan şikâyet edenler 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna kadar şöyle böyle AKP içinde eleştirilerini dillendirebiliyorlardı. Ancak bu tarihlerden sonra başta vekiller olmak üzere AKP teşkilatlarında eleştirmek, sitem etmek mümkün değil. Abdülhamit’in ’Jurnal Teşkilatı’nı aratmayan hatta ona gıpta ettiren yapı kendiliğinden kuruluvermiş.
Erdoğan’a jurnal üstüne jurnal yazılıyor. Aslı nesli var mı yok mu demeden jurnallenin defteri hemen dürülüyor.
Hele 30 Mart yerel seçimleri öncesinde nice parlak adayın ismi “Paralel”ci jurnaliyle çizilmiş.
Husumeti olan vekiller de bu furyaya katılınca olanlar olmuş. Aklıselim bir milletvekili yaşananları şöyle anlatıyor: “Kızdığınız, küstüğünüz ayağını kaydırmak istediğiniz bir isim mi var. Hemen iki satır jurnal yaz. Bu (paralelcidir) de. O saat kaleminiz kırılıyor. Aslı var mı yok mu kimse araştırmıyor. Eskiden iyi kötü konuşuyorduk. Artık evimizde bile bunu rahat yapamıyoruz.”
Bu arada jurnal sadece AKP ile sınırlı değil, bakanlıklar, kamu kurumları ve ihaleler de bundan payına düşeni alıyor. Bir şirket ihaleyi bileğinin hakkıyla kazansa bile rakibinin “Paralelci” jurnali bunun iptal edilmesine yetip de artıyor.
Devlet Bahçeli’den Destici talimatı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı seçiminde ortaya attığı çatı aday formülü ile ilgili çalışmalar iki koldan sürüyor. Bir yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, diğer yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugüne kadar çalmadıkları kapıları çalıyorlar.
İsim ortada olmasa da çalınan kapılarda aşağı yukarı bir tarif ortaya çıktı. Sorunun tariften çok isim üzerinde çıkması beklenirken, Bahçeli, uzun süre sonra “kardeş BBP”nin kapısını da çaldı. Genel Başkan Mustafa Destici ile görüştü. Bu görüşmenin ardından bir ilk de yaşandı. CHP, görüşülen partilerin temsilcileri ile oluşturulacak ortak çalışma grubuna soğuk bakarken, Bahçeli- Destici görüşmesinde böyle bir formül üzerinde duruldu.
Bu arada yıllardır iki parti genel merkezleri arasındaki soğukluğu giderecek bir gelişme de yaşandı. Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Destici’ye jest yaptı. MHP’ye yakınlığı ile bilinen Bengütürk TV’de konuk Destici’yi görenler şaşırdılar. Bunun gerçekleşmesinin mimarının da Bahçeli olduğu ortaya çıktı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın’a talimat veren Bahçeli, bundan sonra Destici’nin sık sık TV’ye konuk olarak çağrılmasını istedi.