Üçgen hesabının ardından, CHP ve MHP arasında Cumhurbaşkanı seçiminde ortak aday çıkarmak için nabız yoklamaları sürüyor. Ancak, muhalefet liderlerinin ağzından bir isimlendirme yapılmadığı için İlhan Kesici’den Abdüllatif Şener’e, Taha Akyol’dan Mehmet Bekaroğlu’na Cem Boyner’den Rifat Hisarcıklıoğlu’na kadar bir çok isim sayılırken eski İslam Kalkınma Örgütü Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu’na bile şans tanınmaya başlandı.
CHP ile MHP ortak bir isim üzerinde anlaşabilecek mi?.. Siyasi kulislerde bu sorunun üzerinden çok çeşitli tahminler yapılıyor. Fakat üçgen formülünden sonra MHP kulislerinden aktaracağımız şu anekdot tahmincilere biraz ışık tutabilecek türden; Adaylık konusu, geçtiğimiz günlerde parti genel merkezinde Devlet Bahçeli ile yapılan yarı sohbet yarı beyin fırtınası toplantısında da gündemin ana maddelerinden biri oluyor. Orada bulunanlardan bazıları Devlet Bahçeli’ye aday olma önerisi yapıyor.
Öneriyi dinleyen Bahçeli, aday olmayacağını şu formülle izah ediyor:
“CHP’nin durumu ortada. Yerel seçimlerde darmadağın 40 parçalı bir parti görünümü ortaya koydu. Ulusalcısı, liberali, Atatürkçüsü, Kürtçüsü var. MHP tabanı ile CHP tabanı bir birine çok da yakın değil. CHP’nin bu parçalı görüntüsü bize oy olarak gelmez. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bu noktayı dikkate alarak hareket etmeliyiz.”
Gül’ün “hayır” cevabı
AKP çevrelerinde her ne kadar Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olacağına kesin gözüyle bakılsa da Abdullah Gül’ün tavrı ve ne yapacağı ile ilgili şüphe ve soru işaretlerinin bir türlü önüne geçilemiyor. Hatırlanacağı üzere Abdullah Gül, 1 Mayıs Perşembe günü Dışişleri konutunda Tayyip Erdoğan ile baş başa akşam yemeği yemiş ertesi gün de Zonguldak ziyaretine çıkmıştı.
Gül’ün Zonguldak ve Bartın temaslarını izleyen eski yeni tüm AKP’li milletvekillerinin ziyaret esnasında gözleri Cumhurbaşkanının adaylık konusuna yapacağı en ufak bir imadaydı. Birçoğu da Abdullah Gül ile özel bir sohbet imkanı yakalayıp gerçek cevabı öğrenmek istiyordu. İki günlük gezi boyunca bu fırsatı yakalayabilen eski AKP Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen oldu. Türkmen, kısa bir girizgahtan sonra lafı hiç eğip bükmedi ve soruyu direkt yöneltti;
“Sayın Cumhurbaşkanım bir daha aday olacak mısınız?” ..
Abdullah Gül de aynı netlikte cevap verdi;
“Polat Bey; Hayır bir daha aday olmayı düşünmüyorum.”
Erdoğan’ın aday kriteri
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nev-i şahsına münhasır bir isim. Yandaşlarının gözünde keramet sahibi!.. Onu sorgulamak, birazcık da olsa eleştirebilmek kimin haddine... Yerel seçimlerde tuttu, Kahramanmaraşlı Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç’i Şanlıurfa Belediye Başkanlığına aday yaptı. Yılların tecrübesi Ahmet Fakıbaba’yı bir kalemde çizdi...
Bir iki mırın kırın eden olsa da kimse sesini çıkaramadı.
Güvenç, seçimlerde ciddi bir oyla seçildi. Erdoğan’a keramet yükleyen AKP’li bir milletvekili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile ilgili bir anısını şöyle anlatı. “Faruk Bey Şanlıurfa’dan aday olmak istemiyordu. Patron kendisini buradan aday yaptı.
Bunun üzerine Faruk Bey, Erdoğan’a çıkıp itirazını söyledi.
Erdoğan kendisine sen ‘ilahiyat kökenli değil misin’ diye sordu.
O da ‘Evet efendim’ yanıtını verdi.
Erdoğan bu yanıt üzerine ‘Daha ne istiyorsun seni Peygamberler şehrine aday yaptım’ dedi...”
CHP’de Tanrıkulu gerçeği!..
Yerel seçimler ve sonrasında CHP’nin aldığı oy oranı hayal kırıklığı yarattı. Eleştirilerin hedefinde ise izlenen sağa açılım politikası vardı. Kürt seçmen yerine sağa açılım politikasının tutmadığını savunan isimler sonunda ne yapıp edip MYK’da ciddi bir tasfiyenin de yapılmasına neden oldu. MYK’da kalan isimler arasında Kürt kökenli Sezgin Tanrıkulu da vardı.
Nedense dokunulmaz, dokunulması teklif edilemez bir isim haline gelen Tanrıkulu’na fatura çıkarmak kimsenin aklına gelmedi!
Oysa seçimlerden önce eski CHP Diyarbakır milletvekilleri Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelip ilçelerden aday olmak istediklerini söylediler. Şartları arasında Tanrıkulu’nun da Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması vardı.
Görüşmelerde aşağı yukarı bir konsensüs sağlandı. Kılıçdaroğlu da bu öneriye sıcak baktı.
Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü Tanrıkulu, bu öneriyi “Orada adaya olursam siyasi hayatım biter. Kazanma şansım yok. Aday olmam mümkün değil. HDP (eski adıyla BDP) orada seçimleri farklı bir şekilde kazanır. Mümkün değil” diyerek şiddetle reddetti.