Avukat Ali Fahir Kayacan, 12 Eylül dönemini yaşamış bir isim. Dönemin Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Kayacan, 40’tan fazla idam cezası vermiş. İnfazlara katılmış. Anılarını anlatırken “pişman değilim” diyor ama ekliyor, “unutamıyorum” !
İşte o tecrübeli hukukçu Balyoz Davası’nın bazı sanıklarının da savunmalarını üstlendi. Bu günlerde adeta 12 Eylül dönemini arıyor. Çünkü adaletin hiç bu kadar taraf olmadığını düşünüyor.
Anılarla 12 Eylül adaletinin bile bu günkünden daha adil olduğunu şöyle anlatıyor.
“Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, o dönemde Halkevleri davasından tutukluydu, dosyası önüme geldi. İnceledim. Baktım; Günay 4 aydır tutuklu. Ancak tutuklu kalması için bir neden yok. Ben de tutuksuz yargılanabilir dedim ve tahliyesine karar verdim. Yazısını yazdım. O dönemde siyasiler Mamak Dil Okulu’nda kalıyordu. Tahliye yazısı Mamak Dil Okulu’na gidince oradakiler şaşırmış. ’Emin misiniz’diyerek avukatlarına sormuşlar. Ardından dönemin Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Recep Ergun’a telefon etmişler. ’Ertuğrul Günay’ı mahkeme tahliye ediyor serbest bırakalım mı’diye sormuşlar. Ergun, ’kim tahliye etti’diye sormuş. ’Hakim Ali Fahir Kayacan’demişler. Kendisi de ’Mahkeme tahliye kararı verdikten sonra bırakacaksınız’demiş. Sonuçta, Günay tahliye oldu. O dönem darbe dönemi. İsteseler istediklerini yaparlar, normal bir dönemden bahsetmiyorum. Şimdi yargı o dönemden de geriye gitti. Bugüne kadar hukuken olmaz dediğim her şey oldu. Çevremizdekiler artık bir konu danışırken emin misin diye sormaya başladılar. Bunca yıllık hukukçuyum. Bu dönemdeki durumu görmedim.”
Muhtarlık seçimleri kıran kırana
30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesinde siyasilerin en çok konuştuğu konulardan biri sandık güvenliği. CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ile seçim güvenliği ve sandık güvenliğini konuştuk. Şeker, bütün partilerin sandık güvenliği konusunda gerekeni yapacaklarını konunun önemini kavradıklarını söyledi. Ancak bir konunun altını çizmeden de geçmedi. Şeker’e göre, en çok tartışma yaratacak hatta şiddete varacak olaylara sahne olacak muhtarlık seçimleri. Muhtarlık seçimlerinde her şeyin olabileceğini belirten Şeker, şunları söyledi:
“ TBMM’de Büyükşehir Yasası olarak bilenen yasanın görüşmelerinde muhtarların maaşlarını arttıran bir madde vardı. Bu maddeye tüm partiler oylamada ’evet’dedi. Fakat biz durumun bu boyuta geleceğini hiç düşünmemiştik. Her mahallede 3-4 muhtar adayı var. Özellikle kırsal kesimde en çok muhtarlık seçimlerinden çekinmeye başladım. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimizdeki yerleşim yererinde muhtarlık seçimlerinde ciddi kavgalar çıkabilir. Seçim güvenliğini bence biraz da bu anlamda düşünmek gerekiyor. Bunun için önlem alınması gerekli.”
Bir Ankara polisiyesi hâlâ devam ediyor
Türkiye’yi geç saatlerde ekrana bağlayan ‘Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi’ dizisini Ankaralılar hâlâ unutamadı. Sincan yolunda polis kontrolü sırasında yaşananlar Ankaralıların diziyi ne kadar çok sevdiğini, hâlâ unutmadığını gösteriyor. Alkollü araç kullanan bir sürücü Sincan’da trafik kontrolü sırasında kendini savunmak için polislere Behzat Ç. dizisini örnek gösterdi. “Ben de sizin meslektaşınızım bana da mı kontrol” diye sözlerine başlayan sürücü “Ben Behzat Ç. dizisinde rol aldım. Ben de sizin meslektaşınız sayılırım. Beni de mi kontrol edeceksiniz. Meslektaşınızım yardımcı olun” diye devam etti.
Sürücünün pişkinliğine önce şaşıran polisler sonra savunmasını yeterli görmüş olacaklar ki ceza kesmek yerine “Bir daha alkollü araç kullanma” uyarısını yapmakla yetindiler.
Bu olay, her gün yeni sürgünlerin beklendiği Ankara emniyeti koridorlarında tatlı tatlı anlatılıp gülünüyor...
Alo Fatih havasını basmış
Eski Ciner Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanvekili Fatih Saraç, halim selim bir yöneticiyken birden bire ünlü olan isimler arasına katıldı! Saraç’ı ünlü yapan olay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Fas ziyareti sırasında Habertürk’te yayınlanan alt yazılardan rahatsız olarak doğrudan telefon açarak haberi kaldırmasını istemesiydi. Başbakan Erdoğan ile Saraç’ın ses kaydının sosyal medyada yayınlanması basına baskı tartışmasını da alevlendirmişti. Ancak Fatih Saraç’ın Başbakan Erdoğan ile telefonda yaptığı görüşmelerden çok da rahatsız olmadığı iddia edildi.
İddia edildi diyoruz çünkü CHP’li üst düzey bir yönetici Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın ağzından bu hoşnutluğunu dile getirdiğini duyduğunu söyledi. İddiaya göre; CHP’li yönetici Fatih Altaylı ile Habertürk TV’de yayınlanan bir program sonrasında bir ara sohbet etti. Söz haliyle dönüp dolaşıp Başbakan Erdoğan’ın Fatih Saraç ile yaptığı telefon görüşmesine geldi. Fatih Altaylı’ya söz gelince şu anekdotu anlattı. “Fatih Saraç, gündem toplantısı yaptığımız sırada salona giriyor ve kasıla kasıla Başbakan Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmelerini anlatıyordu. Başbakan bana şöyle dedi böyle dedi diye konuşuyordu. Salondan çıkar çıkmaz biz de haliyle kendisiyle alay ediyorduk. Adama bak, Başbakan Erdoğan aramış şunu söylemiş bunu söylemiş diye alay ediyorduk. Ama ses kaydı yayınlanınca gerçek olduğun anladık.”