Başbakan Erdoğan’ın ülkücü sevgisi!..
Başbakan Erdoğan hakkaniyetli(!) adam. Kim ne derse desin, her sıkıştığında Ülkücüleri bir şekilde anımsıyor, ahde vefa gösteriyor! Anımsayın; 2010 referandumunu; ne kadar “eski Ülkücü” varsa(ki bu da ne demekse) tuttu Erdoğan’ın medyası bu isimleri bazen birer bazen ikişer üçer -destek amaçlı- ekranlara çıkardı. Hatta Başbakan Erdoğan, bir grup toplantısında Ülkücü şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun annesine yazdığı son mektubu okudu, ağladı, ağlattı.
İşte o Erdoğan, bugün yaşanan paralel yapı tartışmalarında “çetenin inine” girdi ki o çetenin iki ini vardı, biri Emniyet diğeri yargı.. Erdoğan, Emniyet’i, yargıyı hurdahaş etti. Dağıtmadık, elden geçirmedik birim bırakmadı.
Haliyle Erdoğan’ın Ülkücü sevgisi(!) de yine depreşti. Erdoğan’ın yakın çevresinden sızan bilgilere göre; Ömer Dinçer, daha Başbakanlık Müsteşarlığı döneminde “paralel yapı” ile ilgili Erdoğan’ı uyardı. “Her tarafa yerleştiler, sıkıntı olmasın” diyen Dinçer’e Başbakan Erdoğan’ın “Alnı secdeye giden insandan zarar gelmez” yanıtı verdiği söyleniyor.
Ve bugün ise Başbakan’ın “Ülkücüler bizi sırtımızdan hançerlemezdi. Ülkücüleri eleştirebilirsiniz ama vatan söz konusu olunca, devletin çıkarı olunca her şeyi bir kenara bırakıp koşup gelirler. Böyle şeyler yapmazlardı. Bunu biliyorum” diye konuştuğu AKP kulislerinde ağızdan ağza aktarılıyor.
“ALO 155 Polis İmdat”ın AKP’li vekil tacizcileri
Canı sıkılan, sevgilisine küsen, tenhada yalnızlık hissedenlerin tuşladıkları ilk numaralar arasında “ALO 155 Polis İmdat” telefonu geliyor. Çoğunlukla asıllı, asılsız ihbarlar birbirine karışıyor. Günün vakitli vakitsiz saatinde yapılan aramalar bu birimde çalışanların ruhlarını karartıyor.
O aramalara bu günlerde bir çok AKP’li vekil de katıldı. Paralel yapı, dinlemeler TBMM kulislerinde günün konusu. Sohbete oturan AKP’li vekiller bir yolunu bulup, illa dinlenme olaylarına sözü getiriyor.
Ya telefonla konuşurken yaşadığı bir anısını, ya arkadaşının, ya da kulaktan kulağa duyulan bir dinleme olayını anlatıyorlar.
Söz dönüp dolaşıp bir çare bulmaya geliyor. Nereden duymuşlarsa bir şehir efsanesi onları da etkilemiş olacak, telefonlarına bir numara yazıyorlar. Telefon düşerse kızarıp bozarıyorlar, dinlendiklerine hükmediyorlar. Telefon açılmazsa yüzlerine kocaman mutlu bir gülümseme yayılıyor, dinlenmediklerine hükmediyorlar.
İşin aslı vekillerle yapılan sohbette ortaya çıkıyor. Meclis kulisinde gözlerimizle şahit olduk;
AKP’li vekiller telefonlara önce 155’i tuşluyorlar, ardından da sıfır eklemeden kendi numaralarını yazıyorlar. Aramalarda telefon açıldığında “Buyurun Ankara Emniyet Müdürlüğü” sözü duyuluyor. Tabii bu söz duyulunca da AKP’li vekil dinlendiğine hükmederek alelacele telefonunu kapatıyor.
Eğer aramada operatörün “eksik numara çevirdiniz” sözü duyulursa milletvekili de dinlenmediği kanaatini ediniyor ve rahat bir nefes alıyor.
Kulislerde bu tatlı(!) telaş sürerken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dinlemeler konusunda uzman bir isim olan CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’i Köşk’te kabul etti. Merak ettiklerini sordu, yanıtlarını aldı. Çok uzman isme biz de AKP’li vekillerin yöntemini sorduk. İşte aldığımız yanıt:
“155 yazıp arkasından sıfırsız cep telefonunuzu yazarak aramanız; açarlarsa dinleniyoruz, açmazlarsa dinlenmiyoruz ya da buna benzer işlemlerle dinlendiğinizi anlayabilmeniz mümkün değil. Bugünkü teknolojide hem saçma olur, hem de hiçbir tutarlı tarafı yok. Akıllı teknolojilerin olduğu ortamda hiçbir şekilde dinlendiğinizi anlayamazsınız. Bunun imkanı yok. Eskiden bir takım işlemler yapıldığı anlaşılabiliyordu ama o zamanki teknoloji analog dinleme aletleriyle bu anlaşılabilirdi. Bugün öyle bir teknoloji var ki dinlendiğinizi anlayamazsınız.”
İyimaya’nın bozuk parası hasta etti...
BMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, deneyimli bir siyasetçi. Ayrıca da iyi bir hukukçu. İyimaya’nın bir meziyeti daha var. O da eli sıkılığı. Bu durumdan en çok da taksi şoförleri mustarip.
Nasıl olmasınlar ki; İyimaya zaman zaman Oran’daki evine taksi ile gidiyor ya da Meclis’e yine taksi ile geliyor.
Meclis’in önündeki durakta bulunan taksi şoförleri İyimaya’nın 50 kuruş da olsa bahşiş vermediklerini biliyorlar. Bu nedenle de tedbirli davranıyorlar. İyimaya, taksi çağırmışsa şoför ne yapıp edip aracında bozukluk para bulunduruyor.
Tüm tedbirlere rağmen geçenlerde bir aksilik oluyor. Oran’daki evinden TBMM’ye taksi ile gelen İyimaya’nın 50 kuruş para üstü alması gerekiyor. Ancak araçta bozuk para yok. Fakat İyimaya da para üstünü almakta ısrarlı davranıyor. Şoför söylene söylene aracından inip Meclis taksicilerinin yanına gidiyor. 5 lirayı bozmalarını istiyor. Bir de 50 kuruş isteyen vekilin kimliğini merak edip soruyor.
Meclis taksicileri muzip muzip gülerek, “O mu, Ayakkabı Kutusu Partisi’nin vekili” diyorlar.
Bu söylenenler doğal olarak otomobilde para üstü bekleyen İyimaya’nın kulağına gitmiyor.