RÜZGARLI SOKAK

RÜZGARLI SOKAK

Devrem, Meclis’te mi çalışıyorsun?..

TBMM’de polis olarak çalışmanın avantajları kadar dezavantajları da var. Çünkü TBMM’nin ek ücretleri bir hayli cazip...
Gerçi yorgun ve stresli bir çalışma ortamı olsa da polisler hallerinden memnun. Ancak, bu duruma diğer meslektaşları hem gıpta ile bakıyor hem de biraz kıskançlık yapıyorlar. Kıskançlıklar, özellikle trafik polisleri tarafından yüzlerine karşı olmasa arkadan ceza makbuzu olarak gösteriliyor. Onlardan biri birkaç ay önce yaşandı. TBMM’de görevli polis, dikkatli araç sürmesine rağmen radara yakalandı. Hız sınırını aştığı için meslektaşı trafik polisi tarafından durduruldu. Selam sabah faslından sonra haliyle hız sınırını aşan TBMM’de görevli polis kendisini tanıttı. Meslektaş olduğunu söyledi. Ve özellikle de karizma yapmak için de “Devrem, TBMM’de çalışıyorum”  dedi.
Trafik polisi halden anlayan biri çıktı. Sadece  “Devrem, Meclis’te mi çalışıyorsun”  diyerek, anladığını pekiştirmek için soruyu tekrarladı.  “Evet”  yanıtını aldıktan sonra da meslektaşını  “Devrem, yolun açık olsun”  sözleriyle uğurladı.
Bakın, TBMM’de görevli polis sonrasında nereler yaşadığını nasıl anlattı:
“Gerçi son sorusu özellikle manidar geldi. Ama yine de toz kondurmadım. Tabii çok geçmedi 300 liralık ceza makbuzu elime geldi. O zaman ” Meclis’te mi çalışıyorsun’sorusunun ne anlama geldiğin öğrendim. O gün bu gündür, eğer yolda trafik çevirmesine yakalanırsam, karakolda çalıştığımı söylüyorum. 

Seçilmiş “Adem”  “tercih” edilen “Adem” 

TBMM’de İç Güvenlik Paketi görüşmeleri vekilleri bir hayli hırpaladı. Genel kurulda kavga, itiş kakış ve havada uçuşan sinkaflar... 
Arada verilen molalarda konuşulan İç Güvenlik Paketi değil, ön seçim temayül yoklaması. Şimdilerde en gözde olanlar partili üyeler. Vekiller,  üyelerin gözlerinin içine içine bakıyor, niyet okumaya çalışıyor.
Kontenjan adayları rahat. Ön seçimciler tedirgin...
Ön seçimcileri rahatlatmak da kontenjan adaylarının görevi!
CHP’li bir kontenjan adayı, ön seçime hazırlanan arkadaşına bir fıkra ile takıldı:
 “Köyün birinde adamın biri her seçimde muhtarlığa aday oluyor, ancak kazanamıyormuş. Bir gün gelmiş yorulmuş, muhtarlık yerine ihtiyar heyeti üyeliğine aday olmuş. Seçim günü, hastayı, topalı, körü sırtında sandığa taşımış. Oylarını kullandırmış. Nihayet sandıklar açılmış, sayıma başlanmış. Adamımız güç bela yedekten de olsa ihtiyar heyeti listesine girmiş. Bunun üzerine kürsüye çıkmış, elini sandığın üzerine koymuş ve orada bulunanlara ‘Artık sıradan değil seçilmiş bir ’ Adem’im’ demiş...” 
Kıssadan hisseyi dinleyen ön seçimci vekil de taşı gediğine koymakta gecikmedi. Dertli dertli iç geçirerek,  “keşke seçilmiş değil ‘tercih” edilmiş ‘Adem’ olsaydım” dedi.

Vekillerin akıllı binayla başları belada
TBMM’de vekiller için inşa edilen akıllı binada gerek alt yapı gerekse diğer sorunlar diz boyunu aştı. Hele akıllı binanın akıllı kapıları ayrı bir dert. Kimi vekil, odasında kilitli kalıyor, kimi kapıyı açamıyor. 
Sıkıntıyı CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de yaşadı. Akıllı kapı cereyan dolayısıyla sertçe kapandı. İçeride çalışma yapan Türmen, bunu çok fazla önemsemedi. Ancak saatler sonra dışarı çıkmak isteyince, acı gerçekle karşılaştı. Akıllı kapı açılmıyordu. Meclis’in ilgili biriminden yardım istendi. Teknisyenler, odada mahsur kalan Türmen’i kurtarmak için seferber oldu. Yapılan operasyonların hiç biri sonuç vermedi. Sonunda Türk usulü çözüme başvuruldu, kapı kırılarak açıldı. Ve Türmen’in yaklaşık bir saat süren esareti böylece sona erdi.