Yasa dışı dinlenmek AKP ile birlikte toplum yaşamının fıtratının tunç kanunu oldu. Konuşan, düşünen, her canlı bir şekilde dinleniyor ya da dinlenme şüphesini taşıyor. Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'ına, vekilinden sokaktaki vatandaşına kadar bu şüpheyle yatıp bununla kalkıyor.Seçimler yaklaştıkça haliyle dinleme ve yasa dışı yollarla özel yaşama yapılan müdahaleler siyasilerin kâbusu. O kâbus yarı şaka yarı ciddi sohbetlere de yansıyor.Bu sohbetlerden biri de CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ile Bolu Milletvekili Tanju Özcan arasında yaşandı. Ön seçimden başarı ile çıkacağına inanan Özcan, şimdiden hazırlıklara başladı. Özellikle de seçim otobüsü arayışını sohbette dillendirdi. Özgündüz, bir yandan çalışmalarında kullandığı otobüsü Özcan'a verme sözü verirken diğer yandan da uyarı yapmayı unutmadı:
"Tanju, dikkat et bu otobüsün içi donanımlı. Sen kullanmadan önce mutlaka gizli kamera ve böcek kontrolü yaptır. Ben kullandım. Konforunu biliyorum. Her an için her şey olabilir. Bu nedenle dikkatli ol. Ben kullandım arkasından görüntü ya da ses çıkmadı ama sen de dikkatli ol!"
Aday adayı tanıma rehberi
Seçimler yaklaştı, TBMM'de aday adayı enflasyonu yaşanıyor. Hele Salı günkü grup toplantıları aday adaylarının boy gösterisine sahne oluyor. Kimi vekili, kimi Grup başkanvekilini kimi bakanı yakalıyor, öz geçmişini, siyasete girme isteğini uzun uzun anlatıyor. Sanırsınız ki hepsi mucit, hepsi sihirli değnek sahibi. Hele hele hepsinin de tek derdinin vatana ve millete hizmet olması duyanları hayli duygulandırıyor!. Zaten aday adaylarına siyasete girme baskısını da "vatan ve millet" yapıyor. "Taban" istiyor!
Peki, bu aday adayları nasıl tanınıyor.Olmazsa olmaz aksesuarları sıralayalım!
Öncelik lacivert takım elbisede, onu kırmızı kravat ve mendil tamamlıyor. Rugan pabuçlar da unutulmuyor. Tabii ki endamlı bir halkla ilişkiler uzmanı! Ve de arkada eş dosttan seçilen ya da kiralanan siyah takım elbiseli iki kişi. Bunların aday adayının en az iki adım arkasından yürümesi şart. Asıl yükü endamlı halkla ilişkiler uzmanı çekiyor. Çünkü işi gücü aday adayına yürüyüşünü, oturuşunu, kalkışını anlatmak. Bir yandan aday adayına "başını yukarı kaldır, elini uzat, objektife bakma tesadüfen çekilmiş olsun" diyor, diğer yandan da "Sayın vekilim şu poz, duruş iyi, afiş poster olsun. Kaç tane bastıralım" diye soruyor. Elindeki not defterine de hızlı hızlı yazıyor. Hele aday adaylarının gördükleri çocukları sevme mahareti, yaşlıların ellerini öpme gayreti görülmeye değer, memleketimden aday adayı manzaralarını oluşturuyor.Yine endamlı halka ilişkiler uzmanına dönersek; onun da tamamen "duygusal",işi kiralandığı ajansa para kazandırmak...
Silah ruhsatı alamayan vali
TBMM'de iç güvenlik paketi tasarısı görüşülürken genel kurulda verilecek bir önergeyle ateşli silahlarla ilgili bölümde değişiklik yapılması gündemde. Buna göre silah alma ve taşıma ruhsatı bulunduranlara kolaylık getirilirken, daha önce harç bedeli ödemediği için cezaya girenler de affedilecek.
Şu mevzuat bir alem!
Mevzuata uymamak, küçük bir unutkanlık dağ gibi sorun olarak bürokratın omuzlarına yükleniyor. Silah ruhsatlarını valiler veriyor. Ama unutkanlıktan mevzuata uygun hareket etmeyen valiler, kendileri silah taşıyamıyorlar. Bunlardan birisinin öyküsünü MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, şöyle anlattı: "Önergeyle yapılacak değişiklik özelikle mülki idare amirleriyle ile ilgili. Silah alma ve bulundurma ruhsatı olan mülki idare amirleri daha önce harç bedeli nedeniyle cezaya girmişlerse bu sorun ortadan kaldırılacak. Örneğin şu anda Gaziantep Valisi Erdal Ata cezası nedeniyle kendi ruhsat alamıyor ama herkese ruhsat veriyor. Görevi sırasında silah taşıma ruhsatı bulunan valiler ve kaymakamlar görev yeri bürokrasinin başka bir birimine geçtiğinde harç bedeli yatırmayı unutuyorlar. Bu yüzden cezaya giriyorlar. Tekrar görevlerine döndüklerinde sorun çıkıyor. Bu halledilmiş olacak."
Kameralar uyuyan vekillerin neden gösteriyor
TBMM'de iç güvenlik paketi tasarısı milletvekillerini yordu. Uzun mesai süresi, tartışmalı oturumlar hem vekillere hem de çalışanlara eziyet oldu. AKP iç güvenlik paketi tasarısını çıkarmak için mesai saatini artırınca sadece muhalefet değil iktidar partisi milletvekilleri de çöktü. Seçim yaklaştıkça vekiller seçmene uykulu yakalanmamak için türlü yollar deneseler de yine de yorgunluğa yenik düşüyorlar. Oturdukları sıralarda gecenin ilerleyen vaktinde birer ikişer uyuyan milletvekilleri görülüyor. TBMM TV, kameramanları da bunları zaman zaman görüntülüyor. Ancak kameramanlar işlerini yaparlarken başları da derde giriyor. Özellikle AKP'li vekiller uyuyan görüntülerinin çekilmesini engellemek için TBMM İdare Amiri ve AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz'e şikâyette bulundu. Öz de haliyle vekillerin tepkilerinin üzerine biraz daha tepki koyarak kameramanlara iletti. O gün bugün kameramanlar nerede uyuyan bir AKP'li vekil görse, kameralarını muhalefet sıralarına çevirmeye başladı. Nasılsa muhalif milletvekilleri istisnai bir durum teşkil ediyor.
