Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na atanmasının ardından FETÖ bağlantısı tespit edilen ve emekli edilen eski Tuğgeneral Serdar Atasoy konuşulmaya devam ediliyor. Serdar Atasoy, Albay rütbesiyle Malatya’daki İkinci Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığı görevini yürütürken, 2020 YAŞ toplantısı sonucunda bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Tuğgeneralliğe terfi ettirilip, Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na getirildi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Atasoy’un itirafçı olmasının ardından “FETÖ bağlantısı tespit edilince bu göreve başlatmadık ve emekli ettik” dedi. Oysa Atasoy, bu görevden alındı ancak yine kritik bir makam olan Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı’na atandı.
Serdar Atasoy, hakkındaki rapor üzerine 2 Kasım 2020’de emekli edildi. Yani, 3 ay aktif şekilde görev yaptı. FETÖ bağlantısı tespit edildiği için emekliye ayrılan Atasoy’un gözaltına alınma tarihinin ise 27 Ocak 2021 oldu. Atasoy, bu 3 aylık sürede savcılığın olası gözaltısına karşı hazırlık yapma imkanına kavuştu. Atasoy, FETÖ itirafçısı olduğu ifadesinde yalnızca örgütle bağlantılı olarak 19 askerin ismini verdi.
29 yıllık askerlik hayatı bulunan Atasoy’un verdiği 19 isimden 16’sının daha önce darbeye karışan ve deşifre olan isimler olması dikkat çekti. Atasoy’un ifadesindeki 3 askerin ise daha önce ismi bilinmiyordu.
BİRİLERİNİ Mİ KORUYOR
Alican Uludağ’ın Ankara Gazetecisi’nde yayımlanan haberine göre; Harp Okulu’na girdiği ve göreve başladığı ilk yıllardaki imamlar ile aynı grupta olduğu FETÖ bağlantılı askerlerin isimlerini hatırlayan Atasoy’un son dönemde çalıştığı yerlerde aynı örgütten olan asker adı vermemesi, bazı imamların isimlerini hatırlamadığını belirtmesi şüphe uyandırdı. Bu durum, Atasoy’un “sakladığı isimler mi var” sorusuna neden oldu. Serdar Atasoy, FETÖ’nün Kara Kuvvetleri yapılanmasına ilişkin soruya da “Bilgim yok” dedi.
HARP AKADEMİSİ’NDE DE GÖREV YAPTI
Serdar Atasoy, 1991 yılında sınavları kazanarak Harp Okulu’na girdi. 1995 yılında Piyade Teğmen olarak Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu.
2002 yılı Aralık ayında Kara Harp Akademileri sınavına girdi. Bu sınavı kazanan Atasoy, 2003-2005 yılları arasında eğitim görerek, kurmay subay oldu.
Çeşitli illerde görev yaptıktan sonra 2008’de Harp Akademileri’nde Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’ne Plan Subayı olarak atandı. 2010’da Kara Harp Akademisi’nde öğretim görevlisi oldu. İfadesinde teğmenlik rütbesini İstanbul’da Fethullah Gülen’in taktığını belirten Atasoy, 2003’te ise kurmaylık sınav sorularının kendisine verildiğini anlattı. Ancak emniyet sorgusu sırasında Atasoy’un Harp Akademileri’nde görevliyken sınav sorularını FETÖ iltisaklı öğrencilere verip vermediğine ilişkin herhangi bir soru sorulmadı.
İKİ KEZ SORUŞTURULDU AMA TERFİ ETTİ
Darbe girişimi sırasında Bangladeş’te Askeri Ateşe olarak görev yapan ve darbeci Sinan Süer’in darbe bildirimine WhatsApp üzerinden “emredersiniz komutanım” şeklinde olumlu yanıt veren Atasoy, darbeden sonra iki kez soruşturma geçirdi. 2017’de Erzincan’da görev yaparken gözaltına alındı ancak kararıyla serbest bırakılan Atasoy, 2019’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da soruşturuldu. Ancak soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
İFADESİ ŞÜPHELİ
Örgüt içerisinde “Servet” kod adını kullanan Atasoy’un 13 sayfalık ifadesinde ise şüpheli birçok yan var. İfadesinde örgütle bağlantısı olduğunu belirttiği 19 askerin 15’inin daha önceden darbe girişimine karıştığı için deşifre olması dikkat çekti. İsmini verdiği bazı isimlerin geçmişte ihraç edildiği belirlenirken, bazıları cezaevinde, bir kısmı ise firari.
Albaylar İskender Girgin ve Erdal Başar: 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ihraç edildiler.
Teğmen Güven Kösen ve Albay Gökhan Peker: Kösen 1997’de Siirt’te, Peker ise Şırnak’ta 2017’de şehit oldu.
Yarbay Yüksel Acı: 15 Temmuz darbe girişimine karıştığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Yıldırım Güneş, Sadık Gök ve Ramazan Türkmen: Üç isim yurt dışında askeri ateşe olarak görev yaparken 15 Temmuz’un ardından yurda dönmedi ve haklarında yakalama kararı çıkarıldı.
Kurmay Albay Saltuk Buğra Karahan: NATO görevindeyken yurda dönmedi, firar etti.
Albay Ahmet Akyol: AB Askeri Temsilci Yardımcısı görevini yürütürken darbeden sonra firar etti.
Mehmet Emin Tomas: İhraç askeri ateşe.
Yarbay Ali Tolga Sıçrar: 15 Temmuz darbe girişimine karıştı, Kara Harp Okulu davasında müebbet hapis cezası aldı. Halen cezaevinde.
Albay Mustafa Barış Avıalan: Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmakla suçlandı. 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Sincan Cezaevi’nde tutukluyken rahatsızlandı, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Cemal Avıalan: Barış Avıalan’ın asker kardeşi. İhraç edildi.
Albay Cemil Turhan: 15 Temmuz darbe girişimini Genelkurmay Karargahı’ndan yönetti. Yargılandı, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet aldı. Halen cezaevinde.
SADECE 3 İSİM DEŞİFRE OLMAMIŞ
Atasoy’un verdiği isimler arasında 3 askerin ise isimleri daha önce deşifre olmadı. Bunlar devresi A.A., Harp Akademileri’nde birlikte çalıştığı E.A. ile 2010’da Kara Harp Okulu’nda beraber görev yaptığı N.B. oldu. Bu 3 ismin isimleri darbe girişimine karışıp karışmadığı ve halen görev olup olmadıkları ise bilinmiyor.
KARS’TAKİ DÖNEMİNDE İSİM VERMEDİ
2005’te Kars’a tayinin çıktığını ifade eden Atasoy, İsmet kod adlı örgüt sorumlusunun kendisini Kars’ta Ahmet kod adlı kişiye devrettiğini kaydetti. Burada üç yıl görev yaptığını belirten Atasoy, daha sonra İstanbul Harp Akademileri’ne tayinin çıktığını ifade etti. Atasoy’un, Kars’ta görev yaparken örgüt içinde yer alan herhangi bir asker ismi vermemesi dikkat çekti.
İMAMLARIN İSİMLERİNİ HATIRLAYAMADI
Eski dönemdeki imamların kod adlarını belirten Serdar Atasoy, 2008’den sonra kendisinden sorumlu olan iki mahrem imamın isimlerini ise “hatırlayamadı.”
2008’de İstanbul iline gittiğinde Ahmet’in kendisini başka birine devrettiğini ifade eden Atasoy, bu imamın ismini hatırlayamadığını kaydetti. 2010’da Kara Harp Akademisi’ne tayinin çıktığını kaydetti. Atasoy, ismini hatırlamadığı kişiyi şöyle tarif etti:
“Bu şahıs 2008-2010 yılları arasında örgüt içinde benden sorumlu olan ve yine örgüt içinde daha üst seviye olan şahıstır. Bu şahıs Alemdağ caddesinde evi vardı. Sivaslı olduğunu hatırlıyorum. Bu şahıs hatırladığım kadarı ile öğretmen idi. Ayrıca bana şifreli USB belleği ve Operasyonel hattı veren kişidir. 2008-2010 yıllarında benden sorumlu olan mahrem imam şahsın İstanbul da Alemdağ da görüşmek için gittiğim evinde bu yapılanma içerisinde başka şahıslarda görmüştüm, benden sorumlu olan şahıs ile aynı konumda olan adını hatırlamadığım şahıs ve ikisinin de üstü konumda olan bir şahsı sohbet ve görüşmelerde görmüştüm. Bu şahısları iki kez gördüm, fotoğraflarını görmem durumunda teşhis edebilirim.”
Atasoy, 2010 yılında Kara Harp Akademisine tayini çıkınca kendisiyle ilgilenen ismini hatırlamadığı sorumlusunun, kendisini yine “ismini hatırlamadığım Uzun boylu bir kişiye devrettiğini” öne sürdü. Bu kişinin, kendisini askerler C.A. ve N.B. ile grup yaptığını ifade etti.
İMAMLA DARBE GİRİŞİMİNE KADAR GÖRÜŞMÜŞ
2012’de Kıbrıs’a gittiğinde Önder Körfez adlı sigortacı ile tanıştırıldığını söyledi. 2014’te Bangladeş’e gittiğinde kendisiyle Bekir kod adlı imamın ilgilendiğini ifade etti. Bu kişiyle darbe girişimine kadar görüştüğünü söyledi.
Öte yandan Serdar Atasoy, atandığı Kara Kuvvetleri’ne ilişkin de bilgi vermekten kaçındı. Atasoy, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapılanması hakkında bildiklerinizi anlatın” sorusunu “Konu hakkında bilgim yoktur” ifadesiyle yanıtlamaktan kaçındı.
“FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Mahrem Hizmetlerde Kullandığı Kavramlar Olan ‘Birim Sorumlusu, Temsilci, Müdür, Müdür Yardımcısı, Öğretmen, Öğrenci’ Kavramları Hakkında Bildiklerinizi Anlatınız” sorusuna da aynı yanıtı verdi.
DEŞİFRE OLMAYANLARI MI SAKLIYOR
Serdar Atasoy’un 2 Kasım 2020’de emekli olmasına karşın ifadesinin ancak 2 Şubat 2021’de alınması, bu 3 aylık dönemde serbest olması, olası ifadeye hazırlandığı yorumlarına neden oldu. FETÖ’nün, savcılık dosyalarına yansıyan örgüt içinde verdiği talimatlarda, gözaltına alınmaları durumunda “daha önce deşifre olmuş kişilerin isimlerini vererek, itirafçı olmaları ve bu sayede serbest kalmaları” talimatı verdiği biliniyor.
Serdar Atasoy’un ifadesinde de 19 isimden 16’sının zaten bilinenler arasında olması, “Ne saklıyor” sorusuna neden oldu. Bu durumun ise etkin pişmanlık konusunda samimi olup olmadığı konusunda kuşku uyandırdı.