ABD’nin Afganistan’da ayrılması sonrasında yaşanacaklara ilişkin öngörülerini kaleme alan Aleksandr Dugin, “Batı çökerse, bırakın tahminleri, özelliklerini bile hayal etmesi zor olan farklı bir dünyada yaşayacağız. Çöksün, sonra düşünürüz. Şu an çökmemesi daha olasıdır (ama kim bilir, Afganistan, jeopolitiğin bir aynasıdır ve yalan söylemez). Ancak şu an için ABD ve NATO''nun kilit otoriteler olmaya devam ettiği gerçeğinden hareket edeceğiz, fakat artık yeni ve aslında çok kutuplu koşullarda” dedi.
Ünlü düşünür Dugin yazısına şöyle devam etti:
Bu durumda Afganistan''da tek bir stratejileri var. Amerikan casus dizisi "Homeland"ın son (8.) sezonunda oldukça gerçekçi bir şekilde anlatılan. Orada, senaryoya göre, Taliban Kabil''e yaklaşıyor ve Amerikan yanlısı kukla hükümet kaçıyor. Washington''daki paranoyak ve kibirli emperyalist neoconlara karşı Uluslararası İlişkilerde realizmin temsilcisi (Henry Kissinger''in dublörü) Saul Berenson, Taliban ile müzakere etmekte ve onları yeniden Rusya''ya yönlendirmeye çalışmakta ısrar ediyor. Yani Washington için geriye kalan tek şey Soğuk Savaş koşullarında test edilen eski stratejiye dönmek. İslami köktenciliği yenmek mümkün değilse, onu hem yeni hem de eski düşmanlarına yöneltmek gerekir. Ve hepsinden önemlisi Rusya''ya ve Avrasya alanına karşı.
Joe Biden''in bugün Oval Ofis''te tartıştığı şey şu: Taliban''ın egemenliği altındaki Afganistan''ın saldırganlığı kuzeye nasıl yönlendirilir.
Önümüzdeki on yılda Afgan sorunu bu olacak.
RUSYA''YA AFGANİSTAN ÜZERİNDEN MEYDAN OKUMA
Rusya ne yapmalı? Jeopolitik bir bakış açısından, cevap nettir: Asıl mesele, Amerikan (onlar için makul ve mantıklı olan hegemonyalarını sürdürme girişimleri) planının gerçekleşmesine izin vermemektir. Bunun için elbette kurulmak üzere olan o Afganistan ile ilişkiler kurmak gerekiyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Taliban ile müzakerelerin ilk adımlarını şimdiden atmış durumda. Ve bu çok akıllıca bir hareket.
Ayrıca, egemenliklerini artırmak isteyen diğer güç merkezlerine dayanarak Orta Asya''daki politikayı yoğunlaştırmak gerekiyor.
Her şeyden önce Çin, çok kutuplulukla ve özellikle de "bir kuşak – bir yol" projesinin bir parçası olan Afgan alanıyla ilgileniyor.
Ayrıca, mevzilerimizi her geçen gün daha da Amerikan karşıtı hale gelen Pakistan ile yakınlaştırmamız çok önemli.
İran, Hazaralılar (ve sadece onlar değil) ile yakınlık ve üzerlerindeki etki nedeniyle Afgan konusunda önemli bir rol oynayabilir.
Rusya, Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi müttefiklerinin yanı sıra jeopolitik uyuşuklukta bulunan Türkmenistan''ı da kesinlikle korumalı ve askeri stratejik planlarına daha da entegre etmelidir.
Eğer Taliban, NATO çerçevesinde görüp Türklere kapıyı kapamazsa Ankara ile de istişareler yapılmalıdır.
Ve belki de en önemlisi, Körfez ülkelerini ve hepsinden önce Suudi Arabistan ve Mısır''ı, gerileme eğiliminde olan ve çöken Amerikan İmparatorluğu''nun elinde itaatkâr bir araç rolünü tekrar oynamayı reddetmeye ikna etmek.
Moskova bugün tüm bu alanlarda yeterli araca sahip. Tabii ki, şimdi Amerikan’ın talimatlarını farklı şekillerde yerine getirmeye başlayacak olan Rusya''daki açık ve gizli yabancı ajanların anlamsal gürültüsünü kesmek arzu edilir. Özü, Moskova''nın Afganistan''da etkili bir jeopolitik strateji uygulamasını engellemek ve çok kutuplu bir dünyanın yaratılmasını raydan çıkarmak (veya en azından bir süreliğine ertelemek).
Geleceğin imajını ve yeni dünya düzeninin temel özelliklerini yakın gelecekte göreceğiz. Ve yine aynı yerde göreceğiz, Afganistan''da.