Rum’un hedefi yine Türk ordusu

Rum’un hedefi yine Türk ordusu

Rum’un hedefi yine Türk ordusu

Rum’un hedefi yine ordumuz
“Tek düşman Türk Silahlı Kuvvetleri” diyen Rum, şimdi de ordumuzu ‘istilacı ve işgalci’ olmakla suçladı.

Rumların Türkiye ve KKTC’ye yönelik küstahça açıklamaları sürüyor. Rum lider Tasos Papadopulos’un Türk askerlerini “tek düşman” olarak nitelemesinin ardından, bu kez de Rum yönetimi, Türkiye’ye Kıbrıs sorununun hukuki yönünü Lahey Adalet Divanı’nda görüşmeye çağırdı. Rum yönetimi sözcüsü Vasilis Palmas, önceki gün  yaptığı açıklamada, Türkiye’yi, “Kıbrıs Cumhuriyeti” nin bir bölümünde süregelen “işgal” nedeniyle, Türk ordusunu da “işgal bölgelerinde yıkıcı denetim uygulamakla ve Türk hükümetiyle birlikte bölgenin yitirilen Rum varlığından ve etnik temizlikten sorumlu olmakla” suçladı. Palmas, “Türk askerinin, Türkiye’nin Kıbrıs’taki kolu olarak, Kıbrıs’ın bölünmesini ve iki toplumun birbirine yabancılaşmasını idame ettirdiğini” iddia etti.

KKTC ‘ayrılıkçı’

“İşgal bölgeleri” olarak nitelediği Kuzey Kıbrıs’ın aşamalı olarak Türkleştirilmesinden ve KKTC’nin ilanını gündeme getiren “ayrılıkçı” faaliyetlerden ordunun ve Türk hükümetinin sorumlu olduğunu savunan Vasilis Palmas, Kıbrıs sorununun bu hukuki yönünün Lahey’de çözülmesini önerdi. Vasilis Palmas’ın açıklaması şöyle: “Kıbrıs sorunu, bir ’istila ve işgal’ sorunudur. Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, Türkiye’nin 1974 yazında ülkemizi ‘istila’ etmesinin bir sonucudur. ’İstila’, ’Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprağının yüzde 37’sinin zor kullanılarak alınmasını ve ‘işgalini’ gündeme getirmiştir. ‘İstila’, Türk ordusunun ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ toprağında süregelen varlığı ve faaliyeti; Kıbrıs’ın bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini garanti eden 1960 Garanti Anlaşmalarına tamamen aykırıdır. BM Anayasasını ve uluslararası hukukun zorlayıcı kurallarını da ihlal eder.” Palmas, “Türk hükümeti, Türk Dışişleri Bakanlığının ilgili açıklamasında ifade edildiği gibi, güya ’Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan haklarına dayandığına inanıyorsa, o zaman BM anayasasına (33. ve 36. maddeler) uyarak, Kıbrıs sorununun bu hukuki yönünü Lahey Uluslararası Adalet Divanında çözmeyi kabul edebilir” diye konuştu. Rum basını, Papadopulos’un Ankara’ya meydan okuduğunu savunarak, “Lefkoşa’nın (Rum tarafı) yeni bir tezi olduğuna” dikkat çekti.