İsviçre'nin Crans-Montana kasabasında günlerdir devam eden Kıbrıs görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı.
Rum lider Nikos Anastasiadis'in, "Görüşmelere devam edemem, geri dönüyorum" açıklamasını yapmasıyla görüşmeler son buldu.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Anastasiadis'le telefonda görüşmüş, “Adada birlik” çağrısı yapmıştı.
"Rumların beklentileri hayal"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Rumların adada Türk askeri kalmaması taleplerini "hayal" olarak nitelendirmişti.
Çavuşoğlu, "Güvenlik ve garantiler konusunda tutumumuzu net bir şekilde söyledik. Sıfır asker, garanti bizim için toplantıya başlama noktası bile değil, kabul edemeyiz" şeklinde konuşmuştu. "Gerçekçi görüşlerini paylaşsınlar!" diyen Çavuşoğlu garantilerin tamamen kalkması, adada Türk askerinin kalmaması görüşlerinin hayal olduğunu, rüyadan uyanmalarını söylemişti.
BM 'umutluydu'
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, İsviçre'nin Crans-Montana kasabasında yapılan Kıbrıs görüşmelerinin yeni turundan umutlu olduğuna işaret etmişti.
Anlaşmazlık yaratan konular neydi?
Müzakareler sonucusunda Kıbrıs'ta iki devletli bir federasyon kurulması hedefleniyordu. Ancak adada yaklaşık 35 bin Türk askerinin konuşlandırılması, Türk ve Rum taraflar arasında tartışma yaratan konuların başında geliyordu. Rum tarafı, adanın birleşmesinin ardından Türk askerine ihtiyaç duyulmayacağını savunuyordu. Ancak Kıbrıslı Türkler tek güvenlik garantisi olarak gördükleri Türk askerlerinin adadan ayrılmasına karşı çıkıyordu.
Adada olası bir birleşme halinde güvenliğin nasıl sağlanacağına dair fikir ayrılığının yanı sıra, Kıbrıslı Türk ve Rum federal devletlerin topraklarının kalıcı olarak belirlenmesi, ihtilaflı mülklerin iadesi ve yönetim paylaşımı gibi konular da çözülmeyi bekleyen sorunlar arasında yer alıyordu.
Türk tarafının kırmızı çizgilerinden biri olan "yönetimde dönüşümlü başkanlık” talebi, Rumların kabul etmediği önerilerin başında geliyordu.
