Cumhuriyet''ten Mehmet Oflaz''ın haberine göre, iktidarın sopası haline gelen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2022 yılında muhalif kanallardan Halk TV, TELE 1, KRT, FOX TV ve Flash Haber TV’ye toplam 54 kez, iktidara yakın kanallardan TGRT Haber, Beyaz TV ve ATV’ye ise 4 kez ceza vermişti.
CHP’li RTÜK üyesi İlhan Taşçı, 21 Aralık’ta RTÜK’ün Halk TV’de yayımlanan Medya Mahallesi’ne üç ayrı ceza verdiğini duyurmuştu. Buna göre yayında ‘terörün mimikle övüldüğü’ iddiasıyla programın üç kez durdurulmasına, yüzde 3 de para cezasına karar verildi. Ancak RTÜK, cezanın verilmesinde ‘mimik’ gerekçesinin yer almadığını açıklasa da Taşçı kuruldaki müzakere kayıtlarının açıklanmasını istemiş, bu talebe yanıt gelmemişti. Öte yandan RTÜK, Ayşenur Arslan ve Emin Çapa’nın ‘mimikle terörü övdükleri’ gerekçesiyle verdiği cezayı ‘espriyle’ eleştirmelerine de ceza vermişti.
"ANAYASAYA AYKIRI DAVRANMA" SUÇLAMASI
Avukat İsmail Sami Çakmak, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, RTÜK üyeleri; Orhan Karadaş, Ali Ürküt, Deniz Güçer, Mehmet Daniş, Mete Hacıarifoğlu, Nurullah Öztürk hakkında, “anayasaya aykırı davranma”, “görevi kötüye kullanma”, “anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleme” ve “RTÜK yasasına aykırı davranma” suçlarını işlediğini belirterek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
“BU CEZALAR ÖZÜNDE İZLEYİCİLERE VERİLMEKTEDİR”
Suç duyurusu dilekçesinde şu değerlendirmelere yer verildi:
"RTÜK’ün kimi TV kanallarına, programlarında ‘mimikle terör örgütü propagandası yapmak’, ‘espri yapmak’ gibi gülünç gerekçelerle yaptırımlar uygulamakta olduğu kamuoyunun gündemindedir. Bu cezalar özünde halka ve izleyicilere verilmektedir. Ben de Türkiye’de yaşamını sürdüren bir kişi olarak kamunun bir üyesiyim.
RTÜK ve bu yaptırım kararlarını veren RTÜK üyeleri, halkımın ve doğal olarak sonuçta benim haber alma hak ve özgürlüğümü engellemiştir ve engellemektedir. Bu uygulamaları Anayasal ve Türk Ceza Kanunu (TCK) anlamında bir suçtur. Bu uygulamalar sansür kurum ve kurallarına zemin hazırlamaya sonuçta yansız haberlere ulaşabilmek, bilgilenmek amacıyla seyretmekte olduğum TV kanallarını kapatma gibi bir amacı çağrıştırmaktadır.
“RTÜK’ÜN VERMİŞ OLDUĞU CEZALAR GÖZDAĞI NİTELİĞİNDEDİR”
Kişi olarak; ''demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde yaşamak ve bunun güvencesinde olma'' herkes gibi benim de hakkımdır. Hukuk devletinde suçlar ve cezalar kanunla konulur. RTÜK’ün vermiş olduğu ‘müeyyide uygulama kararları’ ise sonuçta tüm TC vatandaşlarını etkileyen ve ilgilendiren birer cezalandırmadır ve bu uygulamalar bir hukuk devletinin temel ilkelerine aykırıdır. Bir gözdağı niteliğindedir. Devlete ve kurumlarına, yargıya olan güven ve saygıyı yok etmektedir. Cumhuriyet başsavcılıkları yok sayılmaktadır.
RTÜK ve üyelerinin bu Anayasaya, yasaya aykırı uygulamalarının yaptırımsız kalması; yarınlarımızda, ''Biz senin mimiklerinden anladık! Kafanın içinden neler neler geçiriyorsun öyle? Kafandan menfur düşünceler geçirmektesin? Bizi bilmiyor mu sanıyorsun? Bu kanalı niçin seyrediyorsun?'' türünden gerekçelerle cezalandırmaları da ''ben yaptım olduları'' da beraberinde getirecektir.
Birçok TV kanalında etiğe aykırı yayınlar yapılmakta olduğu herkesin görüp bildiği bir gerçektir. Şikayet olunanlar bunları görmezden gelmesi yansız olmadıklarını göstermektedir.”
Avukat İsmail Sami Çakmak, suç duyurusu dilekçesinde, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ve RTÜK üyeleri hakkında soruşturma başlatılarak kamu davası açılmasını talep etti.
