Turnuvanın tek galibi beleşçi gazeteciler oldu… “Nerde beleş oraya yerleş” misali uçaklarda yer kalmamıştı bedavacı geziciler yüzünden… Sonunda ne oldu? Teknik Direktör etrafında bu beleşçileri onları gördüğünden olacak ki “medya suçlu” dedi…
Hadi bakalım; buyur, buradan yak… Yani turnuvanın tek kazananları…
Ekonomik zorluklar çeken medyanın habercileri maçlara davetli olarak götürülse söylenecek bir söz yoktu, ama haber yapması gereken kişiler yerine haber yapmayacak olan kişilerin götürülmesi ve kamu parasından bunun karşılanmasının izahı yoktur ki…
Elbette bu beleşçi gazeteciler torunlarına “Ben Roma’dayken, ben Bakü’deyken…” diye hatıralarını anlatabilirler… Anlatsınlar da… Ancak, hepsi sporun eski kurdu... Hepsi futbolun midesinin içindeki isimler…
Hepsinin haber kaynakları futbol tamının içindeki tüm damarlara uzanabilecek kapasitede… Ama bir tanesi bile takımın bu kötü halini yazmadı, yazamadı...
Besbelli, “Bir dahaki geziye çağrılamam” korkusu vardı… Çünkü, içeriden ve takımın halinden, teknik talimatlardan bu tayfanın bazılarının hariç haberi olmaması doğanın akışına aykırı bir şeydi…
Peki, neden hiç yazmadılar? Çünkü TFF’nin davetlisiydiler... Yazamazlardı ki… Hem bedava geziye git hem da gördüğün yanlışı yaz…
İşte bu yüzden gerçek gazeteciler habere gittikleri yerde bedava gezi kabul etmezler… Ya da “Ben gördüğümü yazarım kardeşim. Böyle kabul ediyorsanız geleyim bu geziye” diyebilmelidir..
Ama bunu söylemek için ahlaklı olmanın yanında bir de mangal gibi yürekli olmak gerekir… Milli takımda ne olup bittiğini fanus içine bakar gibi bileceksiniz ama hiçbir şey yazmayacak ve konuşmayacaksınız.. Yiyecek, içecek, gezecek, alevli sıcak geceler yaşayacak… Ve ayakları ön koltuklara uzatacaksınız… Oh ne ala, ne ala; n’aber Muhallaaa…
Maçları takip etmesi ve haber yazması gereken muhabirlerin yerine, TFF ve kripto paracıların davetlisi olarak hatırlı emekli gazeteciler, gazete ve TV’lerin müdürleri Bakü’de ve İtalya’da bulunanlar kazandı… Neticede Türkiye A Grubu’nda sıfır çekti.
Bazı gazetelerin manşetlerinde yine dramatize başlıklar vardı… Şenol Güneş de maç sonunda o kadar sinirliydi ki… Sanki sinirini orada bulunan bedavacı gazetecilerden çıkarmak istedi… Sanki kendisinin hiç suçu yoktu…
Nasreddin Hoca bile gülmüştür buna… Sanki takımı kendisi değil Zeki Müren çalıştırıyordu… Hoca, sanırım Zeki Müren dahil herkesi de suçlu buldu…
(Nasıl olsa öbür dünyadan tekzip gönderemez)
Tabii ki bu arkadaşlar yediler, içtiler ancak hezimeti yazamadılar… Çünkü parayı karşılayan Kripto paracılar, TFF’nin davetlileri, sponsorlardı… Hepsinin kontenjanında bulunan isimlerdi…
Her etkinlikte, her turnuvada hep aynı kişilere vardı… İşin güzel kısmında hep varlardı ama konu eleştirmeye gelince dururlardı… Çünkü, bir sonraki gezide çizik yerlerdi…
Yazık, maçlara götürülenlerde Milli takımla ilgili tek kelime yazan yok… 21 Kasım 2022’de başlayacak olan 2022 Dünya Kupası var ya… Milli Takım böyle giderse sizin gezi işi de iptal olur… Neticede beleş seyahat…
Onun için biraz çalışın ve gördüğünüz eksiklikleri, yanlışları yazın da doğru işler yapılsın. Milli Takım da Dünya Kupası’na gitsin… Yoksa kalırsınız buralarda…
Gerçi bazı müdürler yine patronlarını ayarlayıp giderler ya Dünya Kupasına…
Ne edek…
Kestane kebap acele cevap…
