Rıza hoca doğruları yaptı; Yusuf ise attırdı, attı...
Kim ne derse desin; geçen sezonun tıpatıp benzeri olan Trabzonspor-Galatasaray maçının özeti budur. Ersun Yanal'ın kaprisleriyle haşır neşir olmuş tepeden tırnağa yanlışları TFF 1. Lige doğru sürüklenen Trabzonspor, mütevazi, alçak gönüllü Adem oğlu Rıza Çalımbay'ın doğruları, kurtuluş yolundaki en adımını, hak ettiğini formaya hem de doğru mevkisinde kavuşan Yusuf Yazıcı'nın birini attırıp, diğerini attığı gollerle Galatasaray'a ilk yenilgisini tattırırken, bordo-mavili camianın da silkinip ayağa kalkmasına vesile olmuştur.
Maçın öncesinde de, oynanırken de bir numaralı adamı adamı Rıza Çalımbay'dır. O Çalımbay ki, Burak ile Rodellaga'nın yokluğunda forvetin ucuna N'doye'yi koyarken, Yusuf Yazıcı'ya, "Bu maçın adamı sensin" diyerek en doğru kadrosunu sahaya sürmüştür.
Hem de büyük bir yanlışı elinin tersiyle kenara iterek. Ki o yanlış, genç usta Yusuf'dan alınıp, ustalığının pabucu dama atılmış Sosa'ya Trabzonspor adına teslim edilen serbest atışlar idi. Duran topların başına geçme yetkisini hakkı olarak tekrar geri alan Yusuf Yazıcı, bunları
Galatasaray kalesi için öylesine tehlikeli kullandı ki (tam 10 tane) biri Uğur'un kafasından direkten döndüğünde N'Doye'nin dokunuşu ile gol oldu. İkincisini de "Bu benim aklıma emanet ettiğim ayaklarımın işi" diyerek ustaca bir vuruşla bizatihi kendi ağlara göndererek yaptı.
O ki yeri geldi, Yusuf'dan alınarak Sosa'ya tahsis edilen serbest atışların bundan önceki 6 maçta hiçbir işe yaramadığını da tek tek dakikaları ile kayıt altına alıp hatırlattığımı da belirtmesem bir eksiklik yapmış oluruz!
Rıza Çalımbay'ın oyuna vurduğu damga çok ama, en belirgini bitirici santrafor yokluğunda hücumda kanatlarda hızlı adamlar (Abdulkadir, Castillo, Bongonda, Volkan) kullanmayarak, orta alandan (Bero ve Olcay), defanstan da Pereria çıkışlı ataklarla oyunu önce daraltıp, sonra hızlı bir şekilde açmayı planlaması idi. Bu planın da tutmadığını (Galatasaray'ın da kötü futbolu ile) söyleyebilecek kim çıkabilir ki?
Bir kaç "ez cümle" diyerek toparlayacak olursak:
- Ersun Yanal'dan tepeden tırnağa ve de tek doğru içermeyen teknik yönetiminden kurtulan Trabzonspor, Rıza Çalımbay ile kendine gelmeye başlamıştır.
- Futbolcular arasında adaleti hüküm kılıp, hak edene hakkını teslim ettiğiniz zaman doğrunun kazandığı bir kere daha görülmüştür.
- Bu takımda serbest atışların genç usta Yusuf Yazıcı'nın tapulu malı olması gerektiği tam olarak anlaşılmıştır.
- Ve de, Trabzonspor camiasının (başta sayısal azlığa düşmüş yönetim kurulu olmak üzere) artık aklını başına toplaması için (tepeden tırnağa kadar) bu galibiyeti, bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği de unutulmamalıdır.