New York'ta görülmekte olan, Zarrab davası olarak başlayıp, “Mehmet Hakan Atilla” davasına dönüşen davanın yargıcı Richard Berman'ın kararıyla üzerindeki gizlilik hükmü kaldırılan anlaşma uyarınca, Zarrab ve “sevdikleri”, itirafları nedeniyle tehdit edilmeleri halinde ABD tanık koruma programına girebilecekler. Bu çerçevede isimleri bile değiştirilebilecek. Zarrab da buna karşılık, ABD makamları ile “tam işbirliği” yapacak, sadece kendi suçlarını itiraf etmekle kalmayacak, başkalarının işlediği suçlar hakkında da da bildiği herşeyi anlatacak. Ayrıca Savcılık tarafından çağrıldığı her toplantıya katılacak.
İŞTE ANLAŞMANIN ŞARTLARI
Zarrab'ın, hakkında isnat edilen 7 ayrı suçun tümünü kabul edip, “suçlu” olduğunu itiraf etmesi ve Savcılık ile işbirliği yapması karşılığında, kendisine şu haklar tanınacak;
* Savcılık, Zarrab'ın yaptığı işbirliğinin, “kayda değer ölçüde fiziki zarara uğrama riski yaratması halinde” , kendisinin yapacağı yazılı taleple Zarrab, ailesi ve sevdiklerinin güvenliğini sağlamak amacıyla makul ve gerekli adımları atacak
* Bu adımlar arasında ABD federal yargı kolluk kuvvetinin (US Marshals Service) uyguladığı, sanık , ailesinin ve sevdiklerinin yeni kimlikler verilerek, başka bir yere yerleştirilmesini içeren Tanık Koruma Programı’na başvurulması da ihtimali de yer alacak
* Savcılık ayrıca, Zarrab’ın anlaşmaya uyması halinde vergi usulsüzlükleri haricinde dava kapsamındaki konularla ilgili herhangi bir yeni ceza işlemi yapmayacak
ZARRAB'IN YAPMASI GEREKENLER
*İtirafçı anlaşmasında, Zarrab'ın üzerine düşen “görevler” ise şöyle sıralandı;
*Soruşturma kapsamındaki konularla ilgili, sadece kendisinin değil, başkalarının yaptığı eylemleri de “dürüstçe ve eksiksiz” anlatacak
*Savcılık, FBI ve ABD'nin ilgili diğer kurumlarının tümüyle, tam bir işbirliği yapacak
*Savcılığın katılması için çağrı yaptığı tüm toplantılara bizzat katılacak.
*Gerektiğinde tüm Büyük Jüri ya da mahkeme süreçlerinde ifade verecek
*Büyük Jüri, duruşma ve diğer tüm mahkeme süreçlerinde dürüstçe ifade vermesi
*İşlediği tüm suçları; kendisine yönelik ya da kendisinin dahil olduğu diğer tüm soruşturma süreçlerinin ayrıntılarını *Savcılık’a bildirecek.
*Başka bir suç işlemeyecek
ZARRAB'A “TÜRKİYE'DEKİ AVUKATLARIYLA DAVAYI KONUŞMAMA” YASAĞI DA GELDİ
Anlaşma kapsamında kabul ettiği suçlamalarla ilgili Savcılık, ilgili kurumlar ve ABD’de çalışma yetkisi bulunan avukatları haricinde kimseyle görüşmeyecek (bu madde, Zarrab'ın Türk avukatlarıyla ABD'deki mahkeme süreçleri hakkında konuşmasını da yasaklıyor
EĞER ŞARTLARI İHLAL EDERSE, 130 YILLA YARGILANACAK
Zarrab ile Savcılık arasındaki itirafçılık anlaşmasına göre,Zarrab’ın bu davaya konu olanlar dışında başka suçlar işlemesi, hatalı, eksik ya da yanıltıcı ifade vermesi ya da anlaşma şartlarını ihlal etmesi halinde, kendisine yöneltilen ve kabul ettiği suçlamalardan “hiç anlaşma yapılmamış gibi” yargılanacağı ifade edildi. Zarrab'ın “suçluyum” deyip, Savcılıkla anlaşma yaptığı 7 ayrı suçun azami toplam cezası 130 yıla ulaşıyor.