Reza Zarrab: "Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlunu danışman yaptım"

Reza Zarrab: "Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlunu danışman yaptım"

ABD'deki Halkbank Davası'nda tanık olarak ifade veren Reza Zarrab, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlunu danışman yaptığını söyledi.

ABD New York'ta devam eden Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın sanık sandalyesinde oturduğu davada üçüncü gün başladı.

Jüri mahkeme salonundaki yerini aldı. Hakimin bugün neden farklı kıyafetler giydiği sorusuna Zarrab, "Avukatlarım bugün farklı kıyafetler giyebileceğim konusunda beni bilgilendirdi. Bu yüzden bana getirdikleri farklı kıyafetleri giyiyorum" dedi. 

Zarrab, farklı kıyafet giymesinin bir anlama gelmediğini, kendisine hapse geri dönüp dönmeyeceği konusunda herhangi bir vaatte bulunulmadığını söyledi. 

Tanık olarak ifade vermeye devam eden Zarrab, neden FBI korumasında olduğunu açıkladı.

Zarrab, ölüm tehditleri aldığı için hapishaneden çıkarıldığını ve FBI korumasına girdiğini ifade etti.

Adam Klasfeld isimli ABD’li adliye muhabiri, Twitter’dan Zarrab’ın mahkum kıyafeti giymediğini söyledi. Klasfeld, “Zarrab’ın yeni kıyafetleri koyu bir ceket ve açık renkli bir gömlek. Gömleğin üst düğmeleri açık. Artık hapishane kıyafetleri yok” mesajını paylaştı.

“CEZAEVİNDEYKEN TEHDİT EDİLDİM”

Yine ABD’li muhabirlerin bildirdiğine göre; Zarrab, New York’ta cezaevindeyken tehdit edildiğini açıkladı. Rezza Zarrab  “Bu nedenle koruma altındayım” diye konuştu.

Savcı; Reza Zarrab’a, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın özel kalemi Onur Kaya ile arasında geçen telefon görüşmesini sordu. Zarrab bu tapeyi de kabul etti.

Zarrab, kendisine gösterilen bir başka tape için ise “acil bir işi olması sebebiyle acil şeriti kullanmak için İstanbul’da bir polis yetkilisiyle görüştüğünü” anlattı.

Hakimin, İran ile ilgili olan görüşmeler ile ilgili sorusu üzerine ise Zarrab, Halkbank’ın da dahil olduğu İran Ulusal Petrol Şirketi’nden yetkililerle bir toplantı düzenlendiğini söyledi. Zarrab, toplantıya Halkbank adına Süleyman Aslan ve Hakan Atilla’nın katıldığını ancak İran Petrol Bakanı’nın toplantıda bulunmadığını anlattı. Zarrab “Bu İran Ulusal Petrol Şirketi’nin Hindistan’daki parasını Halkbank’taki hesabına aktarmanın ilk adımıydı” dedi.

PARA TRANSFERİ NASIL SAĞLANDI?

Hakimin, “Hindistan’daki parayı Halkbank’a nasıl getiriyorsunuz” sorusu üzerine Zarrab’ın, Hindistan’daki şirketin ilk adım olarak Halkbank’ta hesap açtığını, Hindistan’daki ham petrol alıcısı firma parayı direkt olarak Halkbank hesabına gönderdiğini, daha sonra söz konusu fonun başka bir Türk bankasına aktarıldıktan sonra kendisinin bu parayı aldığını söyledi.

Reza Zarrab, İran cephesinin uluslararası ödemeleri doğrudan yapma talebine dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın olumsuz cevap verdiğini ve mevcut kullanılan sistemi işaret ettiğini söyledi. Zarrab, “Aslan, şema üzerinde çizdiğim şeyden bahsediyordu. Oradaki altın ticaret sistemi” dedi.

"ZAFER ÇAĞLAYAN'IN ONAYINI ALDIM"

Zarrab, Süleyman Aslan’ın sürekli olarak ABD’den uyarı aldığını savundu. ABD’li muhabir Katie Zavadski’in aktardığına göre; Zarrab “Süleyman Aslan’a rüşvet vermek için Zafer Çağlayan’ın onayını almam gerekti” dedi. Reza Zarrab, “Süleyman Aslan bana aldığı risk nedeniyle çok rahatsız hissettiğini söyledi. Bir şekilde geleceğini garanti altına almak istedi” diye konuştu.

"MUSLUĞUN BAŞINDAKİ İSİM..."

Zarrab, "Süleyman Aslan'a rüşvet vermek Zafer Çağlayan'a verilen rüşvetten daha önemliydi çünkü musluğun başında o vardı" dedi. 

ERDOĞAN'IN İSMİ DAVADA İLK KEZ GEÇTİ

Çağlayan, şirketin banka ekstrelerine baktığı için Aslan'a verdikleri paraları da zaten fark edeceğini anlattı. Zarrab, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın da bu işlere dahil olmak istediğini ifade etti.

Soru: “O dönem Türkiye başbakanı kimdi?”

Zarrab: “Recep Tayyip Erdoğan.”

Savcının bu son soruyu neden sorduğu henüz anlaşılamadı.

Arap Türk Bankası'ndan Özgür Eker, konunun çözülüp çözülmediğini sordu. Zarrab, çözüldüğünü söyledi.

Zarrab, Süleyman Aslan’ın, Halkbank'tan Arap Türk Bankası'na para göndererek onlara yardım ettiğimizi, buna karşılık, o bankanın da bize yardım etmesi gerektiğini kastettiğini aktardı. Zarrab, para aktarma sisteminde yer alan Hintli şirketlerden birinin Bharat Oil olduğunu söylüyor.

Zarrab sistemin bir de ters versiyonu olduğunu aktardı. Buna göre paralar önce Arap Türk Bankası'na Euro cinsinden yatırılıyor, sonra da TL cinsinden Halkbank'a yatırılıyor.

"ATİLLA'YA RÜŞVET VERMEDİM, TALEBİ DE OLMADI"

Reza Zarrab, tutuklu olarak yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ya hiçbir zaman rüşvet vermediğini, Atilla’nın da böyle bir talebinin söz konusu olmadığını söyledi.

Zarrab, savcılığın gösterdiği tapeler için ‘kendi konuşmalarını doğru yansıttığını' söyledi.

"AYNI SİSTEMİ ÇİN'DE DE KURDUK"

 Zarrab’a “Halkbank’ta uygulandığınız sistemi başka bir ülkede uygulamayı denediniz mi?” sorusu da yöneltildi. Zarrab, buna ‘Evet’ cevabını verdi. Zarrab, “Hangi ülkede?” sorusuna ise “Çin” cevabını verdi.
Zarrab; Çin operasyonunu anlatırken “Biz benzer bir operasyonu Çin’de de yapmak istedik ve orada bir şirket açtık. Fakat Çin’deki bankalar bunun İran’la olduğunu anladıkları için hemen işlemi kapattılar.” dedi. Savcının sorusu üzerine Zarrab “Çin’deki ING Hong ve Muhai Bank’ta hesap açtık. Birkaç ay Türkiye’de kurduğumuz sistemi sürdürdük. Ancak bankalar bu ticaretin İran’la olduğunu anlar anlamaz işlemi durdurdular.” dedi.

"ÖDEMELERİN ARASINDA KOL SAATİ DE VARDI"

Zarrab “İran ile yapılan ticaretle bağlantılı olarak Zafer Çağlayan’a yüzde 50 ödeniyordu. Bu karın özetinin hesaplanması gerekiyordu” dedi. Zarrab, Çağlayan’a yapılan ödemeler arasında kol saatinin de bulunduğu söyledi.

Savcı; Zarrab’a, Zafer Çağlayan’a yaptığını iddia ettiği ödemelerine ilişkin e-mail ve makbuzu da gösterdi. Zarrab, toplamda 27 milyon 989 bin 500 euro tutarın bulunduğu listedeki adlandırmaların tek tek ne anlama geldiğini anlattı. O listede bulunan ve meblağ olarak karşısında 200 bin euronun bulunduğu “Saatçi Yusuf” ifadesi için ise Zarrab; “Zafer Bey’in hesabına kendi aldığı saatin parasını kaydettik. Bu da Zafer Bey’in talimatı üzerine ödenmiş paralardan birisidir” dedi. Savcının “Hangi saat?” sorusu üzerine ise Zarrab “Birçok saat var hangisi olduğunu bilmiyorum” yanıtını verdi.

"O KADAR ÇOK RÜŞVET DAĞITTIM Kİ..."

Zarrab bu listedeki isimler için ise “Ümit; Zafer Bey’e para götüren şahıs, Duman; ağabeyimin firmasının ismi, Sadık; Zafer Bey’e o gün para götüren şahsın ismi, SLMN; Süleyman Bey’e giden para, Saaatçi Yusuf; saatçinin adı” yanıtını verdi.  Zarrab listede bulunan SLMN’nin ise  “O kadar çok rüşvet dağıttım ki bazen yanlış adamlara para gidiyordu, bazen de verilmesi gereken rüşvet eksik ya da fazla oluyordu. Çağlayan’a vermem gereken rüşvetten 3 milyon doları yanlışlıkla Aslan’a gönderdiğim için kendi hesabımdan Çağlayan’a 3 milyon dolar ödemem gerekti” dedi.

"BAKAN'IN OĞLUNU DANIŞMAN YAPTIM"

Zarrab “İçişleri bakanının oğlundan yardım istedim. O zamanda içişleri bakanı Muammer Güler’di” dedi. Reza Zarrab, Barış Güler’in şirketinde o dönem danışmanlık yaptığını ve Güler ile Whatsapp üzerinden konuşup ve mesajlaştığını, aynı zamanda yüz yüze buluştuklarını söyledi.

"ÖNEMLİ KONULARI WHATSAPP ÜZERİNDEN KONUŞTUK"

Reza Zarrab’a savcılık makamınca “Süleyman Aslan ile iletişime geçmek için Whatsapp’ı ne şekilde kullandın?” sorusu yöneltildi. Reza Zarrab, “Genellikle, Whatsapp üzerinde özel, önemli ve hassas konuları konuşuyorduk” dedi. Bu sözlerin ardından savcı, Zarrab ve Aslan arasındaki Whatsapp mesajlarını kanıt olarak sundu.

ZİRAAT BANKASI'NDAN YALANLAMA

Reuters'a konuşan Ziraat Bankası yetkilileri, Zarrab'ın iddialarını yalanladı. Banka uluslararası regülasyona tabii olduklarını duyurdu.

İlgili Haberler