Reza Zarrab davasında ilk ifadeler

Reza Zarrab davasında ilk ifadeler

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı, Reza Zarrab ile Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ı suçladı. Atilla'nın avukatı, Zarrab'dan rüşveti müvekkilinin değil, Genel Müdürün aldığını öne sürdü.

New York'ta görülmekte olan, Reza Zarrab davası olarak başlayıp, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın tek sanık olduğu dava resmen başladı. Davada ilk sözü, açılış konuşmalarını yapan savcılık ve savunma aldı. Savcılık ve savunmanın yaptığı açılış konuşmalarında şok suçlamalar gündeme geldi.

Savcılık ekibinden David Denton açılış konuşmasında Reza Zarrab'ın hakkında isnat edilen iddialarda “suçlu” olduğunu kabul ettiğini ve Savcılık adına şahitlik yapacağını açıkladı. Atilla'nın avukatı Victor Rocco ise, isnat edilen suçlamaların tümünde asıl suçlunun savcılıkla işbirliği yaparak itirafçı ve “savcılık şahidi” olan Reza Zarrab ile, Zarrab'tan “milyonlarca dolar rüşvet alan” Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan olduğunu söyledi.

“Süleyman Aslan utanmazca milyonlarca dolar rüşvet aldı” ifadesini kullanan Rocco, “Atilla, ne Halkbank'ı ne de Türk bakanları korumak için burada değil” diye konuştu.

“ZARRAB HAPİSHANEDE RÜŞVET TEKLİF ETTİ”

Atilla'nın avukatı Victor Rocco, açılış konuşmasında Zarrab ve Aslan'a çok ağır ifadelerle yüklendi. Zarrab'ın hapishanede olduğu dönemde “kadın, uyuşturucu ve alkollü içki karşılığında hapishane görevlilerine rüşvet teklif ettiğini” öne sürdü.

Zarrab'ın tüm işlerini rüşvetle halletmeye alıştığını vurgulayan Rocco, “Zarrab aynı yöntemi hapishanede olduğu dönemde de denedi ve hapishane görevlilerine rüşvet teklif etti. Karşılığında da uyuşturucu, kadın ve alkollü içki istedi. Savunma ekibine de Rudolph Giulina'yi, eski bir ABD Adalet Bakanı'nı bile kattı” dedi.

Aslan'ın ise Zarrab'dan “milyonlarca dolar rüşvet aldığını, bunları ayakkabı kutularında sakladığının ortaya çıktığını” söyleyen Rocco, 17/25 Aralık tapelerinde yer alan Zarrab ve Atilla ile konuşmalarını da doğruladı.

Rocco, “Müvekkilim Zarrab ile toplamda 6 kez konuşmuş. Konuşma süresi 33 dakika 21 saniye. Atilla bu konuşmaları Halkbank'ta iyi tanınan bir müşterisiyle yapmış. Konuşmaların tonu Atilla'nın bir müşteri ile konuştuğunu gösteriyor. Oysa Zarrab ile Süleyman Aslan arasında geçen konuşmalar Türk polisi tarafından dinlendi. 15 aylık sürede 32 adet konuşma var. İkisi arasında binlerce online sohbet, e-mail, metin mesajları bulunuyor” dedi.

Zarrab'a da çok ağır ifadelerle yüklenen Rocco savunmasını Zarrab üzerine kurdu. Asıl suçlunun Zarrab olduğunu ve Zarrab'ın Atilla'yı suçlayarak hapisten kurtulmaya çalıştığını belirtti.

“ASLAN, ATİLLA'YA GÜVENMİYORDU, ZARRAB VE ATİLLA BİRBİRİNİ SEVMEZDİ”

Rocco, Aslan'ın altında çalışan Atilla'ya güvenmediğini, bizzat bankanın operasyon bölümüne giderek Zarrab'ın işleriyle ilgili talimatlar verdiğini söyledi. Rocco, Zarrab'ın da hem kendi adamları, hem de Aslan ile yaptığı telefon konuşmalarında sık sık Atilla'dan şikayet ettiğine vurgu yaptı. Rocco, “Zarrab ve Atilla da birbirini sevmezdi. Atilla'nın cep telefonu elinizde. O telefonda Zarrab'ın kişisel özel telefonu bile kayıtlı değil” diye konuştu.

“BU DAVA, ASLINDA ZARRAB DAVASI”

Rocco, mevcut davanın aslında “Reza Zarrab davası” olduğunu, ancak Zarrab'ın Savcılık ile işbirliğine giderek, Atilla'yı kendisi için “hapisten çıkış kartı” olarak kullandığını söyledi.

ZARRAB VE 17-25 ARALIK POLİSLERİ SAVCILIK ŞAHİDİ!

Savcılık adına açılış konuşmasını yapan David Denton ise, Zarrab'ın mahkemede “savcılık şahidi olarak” ifade vereceğini açıkladı.

Açılış konuşmasını Atilla'yı “yalancılıkla” suçlamak üzerine kuran Savcı Denton, Atilla'nın Zarrab'la birlikte ABD yaptırımlarını da deldiğini, ABD bankalarını dolandırdıklarını, İran'ın kirli parasını akladıklarını söyledi. Savcı Denton, jüriye hitaben “Size bu suçun işlendiğini hem içeriden hem dışarıdan kanıtlayacağız. İçeriden suçun ortağı olan ve suçlu olduğunu kabul eden, savcılıkla anlaşma yapan Zarrab'ın ifadesini dinleyeceksiniz. Dışarıda ise Türkiye'de 15 ay boyunca bu suçu araştıran ve rapor haline getiren Türk polisini dinleyeceksiniz. Ayrıca ABD Hazine Bakanlığı'na mensup iki eski Müsteşar Yardımcısı da buraya gelerek Atilla'yı nasıl uyardıklarını ve kendilerine nasıl yalan söylendiğini anlatacaklar” dedi.

SAVCILIK İSNAT EDİLEN SUÇLARI “ULUSAL GÜVENLİĞE” BAĞLADI

Savcı Denton açılış konuşmasında, Atilla'ya atfedilen suçları ABD'nin ulusal güvenliğine bağladı. ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları “ulusal güvenliğini korumak için koyduğunu” söyleyen Dentan, “Atilla, Amerikan bankalarına yalan söyledi, Amerikan Hazine yetkililerine yalan söyledi. Çeşitli yöntemlerle 100 milyonlarca İran parasını aklarken, ABD yetkililerine ‘bu paraların İran ile hiçbir ilgisi yok' dedi” diye konuştu.

ABD yaptırımlarının İran ekonomisi üzerindeki etkisi nedeniyle, İran liderinin “ekonomik cihat” ilan ettiğini anlatan Savcı Denton, “Ekonomik cihad için askere değil, bankere ihtiyaç vardı. O banker de Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'ydı” dedi.

Atilla'nın, Halkbank'ta bulunan, ancak İran hükümetine aktarılması yasak olan parayı gönderebilmek için “gizli bir sistem kurduğunu” iddia eden Savcı Denton, “Halkbank'ta İran'a ait milyarlarca dolar bulunuyordu. Atilla da bunları İran'a aktarabilmek için doğru yerdeydi. Halkbank'ta yönetici pozisyonundaydı” dedi.

“TÜRK YETKİLİLERE RÜŞVET VERİLDİ”

Savcı Denton, Zarrab'la birlikte suçlanan isimlerden biri olan AKP'li eski Bakan Zafer Çağlayan'ı da “rüşvet almakla” suçladı. Ancak Savcı Denton iddiasını bir adım ileri götürerek “Türk hükümetinde rüşvet alan başka bakanlar da var” dedi, ancak isim vermedi.

ZARRAB 6.3 MİLYAR DOLARLIK ALTIN SATIŞI YAPTI

İran'a yönelik yaptırımların delinmesi için Zarrab'ın “kaynakları”, Atilla'nın ise “yöntemleri” sağladığını iddia eden Savcı Denton, Zarrab'ın yaptırımları delmek adına yaptığı altın satışının bilançosunun “6.3 milyar dolar” olduğunu söyledi.

Savcı Denton, ABD'nin sahte belgelerle, İran'a kaynak aktarmak için yapılan bu “altın satışını” fark etmesi üzerine, yöntem değiştirildiğini, bu kez “insani yardım” ve “yiyecek” adı altında yeniden sahte faturalarla Halkbank üzerinden İran'a kaynak aktarıldığını ifade etti. Denton, Atilla'nın gerek altın ihracatı, gerekse yiyecek adı altında İran'a kaynak aktarılmasında kullanılan sistemin “mimarı” olduğunu da kaydederek, “önde duran kişi Zarrab, sistemi kuran kişi ise Atilla'ydı” diye konuştu.

ABD YETKİLİLERİ ATİLLA'YI UYARDI

Savcı Denton, ABD Hazine Bakanlığı yetkililerinin defalarca Atilla'yı yaptırımlar konusunda uyardığını da belirterek, “Amerikalı yetkililer kendisine İran'a giden altınları sorduklarında Atilla, ‘o altınlar İran'da özel şirketlere mücevher olmak için gönderildi' dedi, oysa o altınlar İran hükümetine aktarıldı” iddiasını gündeme getirdi.

“FBI DA İZLEDİ”

Türkiye'deki 17-25 Aralık operasyonlarına atıf yapan Savcı Denton, 2013'ten itibaren FBI'ın da kendi yöntemleriyle soruşturma açtığını, e-mail, metin mesajı ve online sohbetleri incelemeye aldığını ifade ederek, “FBI bulgularıyla, Türk polisinin raporundaki bilgiler birbirini tuttu” dedi.

HAKİMDEN JÜRİYE “ATİLLA TERÖRLE SUÇLANMIYOR” UYARISI

Savcılık, açılış konuşmasında ABD'nin ulusal güvenliğine atıf yapıp, İran'ı teröre destek veren ülke olmakla suçlayınca, Hakim Berman jüriye bu konuda bir uyarıda bulunma ihtiyacı hissetti. Hakim Berman, açılış konuşmalarından sonra “Atilla terörizmle suçlanmıyor” uyarısında bulundu.

UZMAN TANIKLARA ÇAPRAZ SORGU

Açılış konuşmalarının ardından, söz sırası savcılığın uzman tanıklarına geldi. İlk tanık, Atilla'yı havaalanında durdurup, cep telefonlarına el koyan ve kendisini FBI'ın ilk sorgusuna götüren James Atwater oldu. Ardından da İran'a yönelik ABD yaptırımlarının maiyetini anlatmak üzere, ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırımlar bölümü yetkililerinden Lisa Palloconi söz aldı. Üçüncü tanık ise, yine İran'a yönelik yaptırımlar konusundaki uzmanlardan Marc Dubowitz oldu. Savcılık ve avukatlar, tüm tanıkları çapraz sorguladılar.

İlgili Haberler