Reuters haberini, Trump ile Rusya arasındaki bağdan haberi olduğunu ifade ettiği ABD'li eski ve yeni yetkililere dayandırıyor.
Haberde, Trump'ın seçim kampanyasını yürüten ekip ve Trump'ın yardımcılarının 2016 yılı Nisan ve Kasım aylarında Rus yetkililerle telefonda ve e-posta aracılığıyla iletişime geçtikleri, görüşmelerde ekonomik ilişkileri, Çin ile ilişkileri ve IŞİD'le mücadelede işbirliğini konuştukları belirtildi.
FBI, Trump'ın ABD seçimleri öncesi Rus yetkililerle arasındaki bağı soruşturuyor.
Trump'ın, görevden aldığı eski FBI Başkanı James Comey'den, eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn'in Rusya'yla bağlantılarına ilişkin soruşturmayı kapanmasını istediği iddia edilmişti.
Reuters'ın haberine göre, Rus yetkililerle görüştüğü belirtilen isimler arasında Michael Flynn, Ukraynalı oligark ve siyasetçi Viktor Medvedçuk ile Rusya'nın ABD Büyükelçisi Sergey Kislyak da var.
Kendi partisi de terk ediyor
ABD lideri Trump'ı kendi partisindeki milletvekilleri de terk etmeye hazırlanıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la çok gizli bilgileri paylaştığını kendisi itiraf eden Trump'a asıl darbeyi vuran ise görevden aldığı Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkanı James Comey'nin tuttuğu notlar oldu. Comey'nin tutanaklarına göre, ABD lideri Michael Flynn hakkındaki soruşturmanın kapatılmasını istemişti. Zira söz konusu soruşturma, Flynn'nin Rusya bağlantılarını araştırıyordu. Bir fırtınanın ortasında kalan Trump, suskunluğunu ilk kez bozdu ve "Tarihte hiçbir politikacıya bana davranıldığı gibi kötü davranılmadı" dedi.
Başkent Washington'da Trump'ın görevden azledilmesi (impeachment) artık açık açık konuşuluyor. Bazı Demokrat Partililer, azil sürecinin başlatılması için başvuruda bulunabileceklerini ilan etti. Ancak asıl sürpriz Cumhuriyetçi Parti'den geldi. İlk kez bir Cumhuriyetçi Kongre üyesi azil ihtimalini dışlamadı.
Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Üyesi Justin Amash, ''New York Times'ın haberinin doğru çıkması halinde Trump'ın Comey'den soruşturmayı durdurmasını istemesinin azil sürecinin başlatılması için yeterli zemini oluşturdu mu'' sorusuna "Evet" yanıtını verdi.
Halihazırda Kongre'nin iki kanadı Senato ve Temsilciler Meclisi'nde çoğunluk Cumhuriyetçilerin elinde bulunuyor. Temsilciler Meclisi'nde Demokratların 193, Cumhuriyetçilerin 238 sandalyesi var.
Senato'da ise fark çok daha az. Cumhuriyetçiler 52 üyeyle Senato'da yer alırken, Demokratların üye sayısı 46. İki bağımsız temsilcinin de Demokrat Parti'yi desteklediği biliniyor.
Şu anda Trump'ın elinin güçlü olduğu tek alan, Kongre'nin her iki kanadında da Cumhuriyetçilerin çoğunluğa sahip olması. Ancak Cumhuriyetçi cepheden kopacak her temsilci, sürecin seyrini değiştirebilir.