Editör: Ersoy ÖZDEM
Yeniçağ yazarı ve ekonomist Remzi Özdemir, dünkü açıklamasıyla yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in acı reçetesini kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını köşesine taşıdı.
Türkiye’nin özellikle son 2 yıldaki ekonomi politikasıyla dolar 7 TL'den 24 TL'ye çıkartıldı. “Nas” denilerek 199 milyar dolar rezerv yakıldığı iddia edildi, halk fakirleştirildi. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Yanlış yapanın yaptığı yanına kâr mı kalacak?
İşte Remzi Özdemir’in yazısı:
"Neyin Faturasını ödeyeceğiz? NAS’ın mı inadın mı?"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 4.5 ay önce atadığı Naci Ağbal'ı 20 Mart 2021 tarihinde Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alırken, yerine eski AKP Milletvekili Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nu atadı. Böylece, Cumhuriyet tarihinde ilk kez, Merkez Bankası'na 20 ay içinde dördüncü başkan atanmış oldu.
O günden sonra Türkiye büyük bir ekonomik kaos yaşandı. Yaklaşık 199 milyar dolarlık rezerv hatalı karar nedeniyle yükselen doları tutmak için yakıldı.
Enflasyon bir ara yüzde 80’e kadar yükseldi. Fakir daha fakir oldu. Hayat o kadar pahalandı ki, vatandaşın fiyat algısı bozuldu.
İşte Türkiye, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla 2 yıl öncesine dönüyor. Yani 85 milyonluk ülkede yapılan tarihi hata bize Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini yaşattı.
Erdoğan Mehmet Şimşek’in acı reçetesini kabul etti.
Yani yüksek faiz dönemi resmen başlıyor.
Dünya enflasyonla mücadele için faiz yükseltirken biz tam tersini yaptık. Amerika’da dün açıklanan verilere göre enflasyon hızla düşüyor.
Ya bizde?
Faizin enflasyona sebep olduğu bu nedenle düşürünce enflasyonun da düşeceği yolundaki tez tamamen çöktü.
Çöken sadece tez değil aynı zamanda koca bir ülkenin ekonomisi de çöktü.
Ülkede asit deposunda insan eriten adamların ülkesinden gelecek olan 3-5 milyar dolarlık swapa muhtaç olan bir ülke…
İyi de madem bu politikadan vazgeçilecekti biz neden bu yola girdik.
Nijerya Merkez Bankası Başkanı tutuklandı.
Devlet yaptıklarından dolayı hesap soruyor.
Merkez Bankası bütün dünya faiz arttırırken art arda indirim yaparak Türkiye’yi fakirleştirdi arka kapıdan milyarlarca dolarını yaktı.
Bunun faturasını hiçbir yönetici ödemeyecek mi?
22 Haziran’da Merkez Bankası faiz kararını arttıracak. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından faiz artışının kesin geleceğini öngörüyoruz.
Faiz kararına 7 kişilik Para Politikası Kurulu karar verecek. Başkan değişti ama faiz düşsün diye el kaldıran 6 üye halen görevde. Bunlar Cumhurbaşkanı’nın direktifiyle faiz yükselsin diyecekse Merkez Bankası’nın bağımsızlığı nerede?
Direktifle faiz kararı veren bir Merkez Bankası’nın olduğu ülkeye kurumsal yabancı yatırımcı gelir mi?
Mehmet şimşek de ya Naci Ağbal ile aynı kaderi yaşarsa?
Yabancıya kim aynı filmin yeniden vizyona girmeyeceği garantisini verecek?
Biz bu filmi daha önce gördük. Kimse sürpriz beklemesin. Filmin başı da ortası da ve sonu da belli."
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Özdemir'in yazısına konu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamalar çok konuşuldu.
Azerbaycan dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu Erdoğan, ekonomiye ilişkin kritik mesajlar vererek, "Bazı arkadaşlar 'Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor' gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanı'mızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası ile atmasını kabullendik, hayırlı olsun dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz başbakanlığım döneminde biz (enflasyonu) tek haneye düşürdüğümüzde faiz 4,6'ydı, enflasyon da 6,2'ydi. O zaman yine bu işleri beraber yaptık ve şimdi de Sayın Bakan'ımıza bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. Biz o zaman 'düşük faiz, düşük enflasyon' teorisiyle çalıştık. Şimdi de aynı anlayışla çalışıyorum, aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum." ifadelerini kullanmıştı.
REMZİ ÖZDEMİR MEHMET ŞİMŞEK'İN İKİ TALEBİNİ YAZMIŞTI
Öte yandan Remzi Özdemir, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazısında, şu satırları yazmıştı:
"Aldığım bilgilere göre, Mehmet Şimşek’in mevcut iktidardan 2 talebinden biriydi doların serbest bırakılması.
İkincisi ise faiz artışı.
Merkez Bankası’nın 22 Haziran’da Para Kurulu var. O tarihe kadar dolar 23-24 lira aralığında bir banda oturtturulacak. 22 Haziran’da ise Türkiye faiz inadından vazgeçtiğini “faizin enflasyona sebep olduğu gibi saçma tezini çöpe attığını” faiz arttırarak resmen ilan edecek.
Bu nedenle dolardaki hareket 22 Haziran tarihine kadar sürecek.
Olası faiz artışından sonra Türkiye’ye para girişi olacak Yüksek dolar kuru Türkiye’ye vur-kaç fonların gelmesine neden olacak.
İşin Türkçesi tüm bu hareket Türkiye’nin 10-15 milyar dolar bulabilmesi için.
Biz daha da fakirleşeceğiz, kur korumalıda parası bulunanlar ve doları yastık altına koyanlar bu kez de faizden karını katlayacak.
Sıkı durun bu akşamdan itibaren büyük bir zam fırtınası gelecek.
Akaryakıt başta olmak üzer iğneden ipliğe her şeye zam geliyor."
