Evet...
Artık saklamaya gerek yok, hiç bir sır açıkta kalmamalı, gerçekler ortaya çıkmalı, referandumda 'evet' oyu vereceğini yazan Servet Avcı'dan sonra ben de referandumda 'evet' oyu vereceğimi alenen ilân ve beyân ediyorum. Bu iki 'evet' oyunun referandum dengelerini nasıl bozduğunu ve 'hayırcı' cephenin nasıl panikleyeceğini ilerleyen günlerde göreceksiniz. Yazı yayınlandıktan sonra da telefonumu kapatacağım, Sn. Kemâl Kılıçdaroğlu'nun ve Sn. Ümit Özdağ'ın bendenizi 'hayır'a iknâ çabalarını da böylelikle boşa çıkaracağım. Tüm televizyon kanallarına karşı "siz hepiniz ben tek" diyen 'hayırcı' Halk TV'nin röportaj ve program dâvetlerini de reddedeceğim.
Bendenizin çok değil, iki şartı var yalnızca 'evet' oyu vermem için...
Meselâ:
Matematik dünyasına yepyeni bir önerme(2/ 3 <3/4) hediye eden ve TBMM kürsüsünden "üçte iki dörtte üçten azdır" diyerek milletin yüreğine su serpen, millete rahat bir nefes aldıran, anayasa değişiklikleri ve tek adam yönetimi konusundaki tüm endişeleri ortadan kaldıran bir milletvekilinin 7 Eylül 2015 tarihinde sosyal medyada paylaştığı, "Hala başkanlık peşindesin! Evet bir gün başkan olacaksın ama bu, işlediğin suçların cezasını çekeceğin 'koğuş başkanlığı olacak!" twitinde yer alan "hala Başkanlık peşindesin" cümlesindeki 'hala'nın kim olduğunu, kimin halası olduğunu, bu halanın hangi suçu veya suçları işlediğini açıklaması hâlinde referandumda 'evet' oyu kullanacağım... Yok hayır, bu milletvekilinin yazdığı 'hala' eğer 'hâlâ' ise bu kez durum daha da ciddi bir hâl almakta ve "Hâlâ Başkanlık peşinde olan" ve "işlediği suçlardan dolayı koğuş başkanı" olacak olan her kim ise Sn. Milletvekili bunu açıkladıktan sonra referandumda 'evet' oyu kullanacağım...
Ayrıca,
"Başkanlığa evet dediğimiz soysuzca iddia edildi" sözlerinin sahibi bir Genel Başkan, kendisi hakkındaki bu soysuz iddia sâhibini veya sâhiplerini teşhir etmesi hâlinde de referandumda 'evet' oyu kullanacağım, lâkin mezkûr iddia bahse konu Genel Başkanın 'evet' oyu kullanacağını beyan etmesi ve 'evet' oyu kullanmasıyla tescil olduğuna göre, yine söz konusu Genel Başkanın, "Yok yâ hû o iddia öyle soysuzca falan değilmiş, sallamışlar tutmuş işte, siyâsette olur böyle vak'alar, erken seçim ihtimâli adamı yakalar, hem ben şakacıktan öyle demiştim" felân gibisinden bir açıklama yaparsa harbiden 'evet' oyu kullanacağım...
***
Şaka bir yana, her şey şaka gibi zâten ve gerçekten...
Kötü bir şaka gibi...
70'li yılların sonu ve 80'li yılların başlarında bir taverna müziği salgını vardı ve bu salgının zirve yaptığı bir şarkıyı Ümit Besen seslendirmişti. Listeleri alt üst eden ve aylarca gündemden düşmeyen bu şarkı 'nikahına beni de çağır sevgilim, istersen şâhidin olurum senin, bu adam kim diye soran olursa, eski bir tanıdık dersin sevgilim" sözleriyle arabesk müziğin kitabında mukaddime olmayı hak ediyordu.
MHP yönetimi ile AKP arasındaki başkanlık masasında kıyılan siyâsal nikahın ülkeye mâliyeti ayrı bir bahis ve fakat aldatılan ülkücüler ve ülkücülük o nikahın şâhitleri olacak. Ülkücüler için MHP yönetimine "bunlar da kim?" diye soran olursa, "eski tanıdıklar, nikaha dâvetsiz gelmişler" derler artık...
