Referandum sonrası beklentiler
Referanduma ilişkin yaptırımlar konusunda birçok açıklama yapılmış, ancak bugüne kadar dış ülkelerden yapılan uçuşların durdurulmasından başka bir adım atılmamıştır. Bundan sonra olabileceklere ilişkin yüksek perdeden söylemler ve belirsizlikler devam etmektedir.
Referandumun iptali
IKYB'nin, tartışmalı bölgeler ve Kerkük'ü de içine alacak şekilde yaptığı bağımsızlık referandumu kabul edilemez. Ancak Barzani'nin buna nasıl cesaret ettiği ve gücünü nereden aldığı önemlidir.
Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler, bunun tamamen karşısındadır. İsrail dışında tasvip eden yoktur. Ancak ABD'nin söylemleri, referandumun gayrimeşru olduğu yönünde olmakla beraber, sürekli olarak IŞİD'le mücadeleye zarar verdiği üzerine odaklanmaktadır.
ABD politikaları, bölgede bir Kürt devleti kurulmasını öngörmekte, Barzani yönetimine verdiği destekler ve Suriye'deki tutumu da bunu teyit etmektedir. Barzani'nin referandumdan vazgeçmesini/iptalini sağlayacak hiçbir söylem ve eylemde bulunmaması, ona cesaret verdiği anlayışını güçlendirmektedir.
Bu durumda ABD'nin gerçek politikasını, onun da çıkarına olan İsrail üzerinden ve İsrail'i ön plana sürerek uyguladığı, diğer taraftan söylemleriyle de tepkileri yumuşatmaya çalıştığı değerlendirilmektedir.
Türk yetkililerce, referandumun iptal edilmesinden başka bir seçeneğin Türkiye'yi tatmin etmeyeceği ifade edilmiş olmakla birlikte, Barzani'nin referandumun iptali yönünde hareket etmeyebileceği, ancak uygulamaya geçme konusunda tansiyonu daha fazla artırıcı bir eylemde de bulunmayacağı düşünülmektedir. Fakat iptal gerçekleşmediği sürece gerilim de devam edecektir.
Yaptırımların gerçekleşme durumu
Askeri seçenek dahil, Barzani'yi zora sokacak yaptırımların masada olduğu, gelişecek duruma göre uygulamaya geçileceği açıklanmıştır. Irak merkezi hükümetinin muhatap alınacağı söylenmiş, İran'la mutabakat sağlanmıştır. Henüz dış ülkelerden IKYB'ye doğrudan uçuş yapılmamasından başka bir uygulama yoktur.
Bundan sonraki seçeneğin hava sahasının ve sınır kapılarının kapatılması yönünde olması muhtemeldir. Ancak sınır kapılarının kapatılması yerine, Irak hükümetinin çağrısı doğrultusunda, Türkiye ve İran'la birlikte müşterek askeri güç kullanılarak kapıların kontrol altına alınması mümkündür. Sınırdaki tatbikatlarda, birlikte bayrak gösterilmesi bunun işareti olabilir.
Türkiye'nin, ticaretin durması halinde IKYB bölgesindeki halkın sıkıntıya düşebileceği ifadesinden, kapatılma yerine kontrol altına alınmasını tercih edebileceği, bunda da finansal nedenlerin rol oynadığı anlaşılmaktadır. Ancak bu halkın %92'sinin referanduma "evet" dediği de bir gerçektir.
Petrol vanasının kapatılmasının Türkiye'ye de zarar vereceği muhakkaktır. Ancak Rusya, inandırıcı olmayan petrol fiyat artışı bahanesiyle, kapatılmasını uygun görmediğini açıklamıştır. Her ne kadar bu konuya Irak, Türkiye ve İran'ın müşterek karar vereceği ifade edilse de bu söylem, latife olarak değil, onun politik görüşünün bir ifadesi olarak değerlendirilmeli, atılacak adımlar da dikkate alınmalıdır.
Askeri seçeneğe ise, Irak'ın daveti veya doğrudan bir saldırı, ya da güç kullanmayı gerektirecek olağanüstü bir durumla karşılaşılması halinde başvurulacağı anlaşılmaktadır.
Katalonya'daki referandumla mukayese
Bu konunun IKYB'nin referandumu ve bağımsızlığı ile yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur. Hükümet yetkilisinin "IKYB'nin referandumuna karşı çıktığımıza göre, buna da karşıyız" demesi hatalıdır.
Katalonya'nın bağımsız bir devlet olması hukuk açısından uygun değildir. Ancak bu durum, çevresine tehdit oluşturmamaktadır. Fakat sınırımızdaki bir Kürt devleti başta bize, İran ve Suriye'ye tehdittir. Suriye'deki oluşumu da tetikler. Bizde de terörü tırmandırır. Bu tarihi ve güncel bir gerçektir. Türkiye'nin beka konusudur. Mukayese kabul edilemez.
İş birliği yaptıklarımız da dahil hiçbir ülkeye güvenilmemelidir. Her ülke kendi çıkarına bakar. Söylediklerimizin arkasında durmalı, sulandırılmasına fırsat vermemeli, inandırıcılığımızı kaybetmemeliyiz.