Fatih Erboz / Yeniçağ
Partili cumhurbaşkanı kavramının birçok tartışmayı beraberinde getirdiğini belirten eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Fiili durumu hukuki zemine çekelim diyerek bir referandum yapıldı ama fiili durum sürüyor. TBMM Başkanı'nın grup başkanlarını ya da genel başkanları iç tüzük toplantısına çağırması da ayrı bir durumu ortaya çıkardı. O toplantıya muhtemelen Binali Bey gidecek. 'Parti genel başkanının işlerini Binali Yıldırım yapacak' diye duyurdular. AKP, tek parti CHP'si dönemindekine benzer bir durumla karşılaştı. Ancak o dönem ki CHP'de genel başkan vekili kurultay ile seçildi. Burada ise cumhurbaşkanının isteğine kaldı" dedi.
Tek parti döneminde parti genel başkanı cumhurbaşkanı seçildiğinde genel başkanın görevinin vekili tarafından yürütüldüğünü kaydeden Sami Türk, şunları söyledi: "Şimdi de AKP öyle bir şey yapıyor ama tam olmuyor. Türkiye'de fiili durum yapar. Fiili durumu hukuki zemine getirelim diye yapıldı ama güç cumhurbaşkanının elinde. Cumhurbaşkanı TBMM Başkanı'nın iç tüzük toplantısına katılmasa bile onun görüşü yüksek ihtimalle kabul edilecek. AKP'de genel başkanın işlerini Binali Yıldırım yönetecek. CHP'nin bir farkı vardı tek parti döneminde. Kurultayda seçildi genel başkan vekili. O da Hilmi Uran'dı. Burada ise cumhurbaşkanı vekil olarak getirdi. Orada seçim yapıldı ama buradaki durum farklı oldu."
AKP'nin başkanlık sisteminde hem parti, hem hükümet başkanı hem de devlet başkanı olabileceğini belirttiğini kaydeden Samu Türk, şöyle dedi: "Partili olmak başka parti genel başkanı olmak başka. 1950 yılında DP iktidara gelince genel başkan olan Celal Bayar ayrıldı ama DP'liydi. O zamanki anayasaya göre cumhurbaşkanının milletvekili olması gerekiyordu. Önce milletvekili seçilmesi gerekirdi. Parti üyesiydi ve öyle kaldı. CHP'nin 17 Kasım 1947'deki 7. kurultayında yayınladığı bir kitapçık var. Yapılan tüzük değişikliği şu değişikliği koyuyor: Parti genel başkanı cumhurbaşkanı olarak kaldığı sürece, başkan olarak bütün yetkileri kurultay tarafından seçilen genel başkan vekilleri tarafından kullanılır. Tek parti döneminde bile o zaman oy çokluğuyla genel başkan seçiliyor. O dönemde DP, İnönü'nün genel başkan olarak kalmasını eleştirmiştir. O dönem yeni meclisin ilk işi cumhurbaşkanı seçmekti. Bayar cumhurbaşkanı seçildi ve DP genel başkanlığından ayrıldı, Adnan Menderes genel başkan oldu."