Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi''nde gerçekleştirilen Necip Fazıl Ödülleri Töreni''nde konuştu. Erdoğan, açıklamasında, "Son 10 yılda yaşanan hadiseler, milletimizin istiklal uğrunda neler yapabileceğini bir kez daha göstermiştir" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın açıklamaları:
Eserleri ve mücadelesiyle nesillerin ruhunu beslediği için rabbim ondan razı olsun. Son zamanlarda dik duruş sergilemek her babayiğidin harcı değildir. Siz bugün tatlı su mücahitliğine soyunanlara, rüzgarı başka yerden alarak esip savuranlara bakmayın.
Bunların hiçbiri zalim karşısında konuşamaz, zulüm karşısında direnemez. Üstat işte bunu başarmış bir şahsiyet olduğu için milletimizin gönlünde bu derece güçlü yer etmiştir. Milletler dirayetli liderler ve üretken ilim, kültür, sanat insanlarına sahip oldukça yükselir.
Devlet sanat insanlarına sahip oldukça yükselir, bunları kaybettikçe geriler. Üstat bu küllerin en yoğun şekilde üzerimize çöktüğü dönemde milletin üzerindeki közü harlayarak bugün yaşadığımız büyük atılıma zemin hazırlamıştır. Bu mirası daha da zenginleştirecek bir yolda emin adımlarla yürüyoruz. Her ne kadar bazıları bunun üzerine kül katmanıyla örtmek istelerse de başaramayacaklar.
Aralarında 15 Temmuz''un da olduğu, son 10 yılda yaşadığımız her hadise, bize, milletimizin istiklali uğrunda neler yapabileceğini bir kez bir kez daha göstermiştir. İnşallah daha asırlar boyunca da üstadın ateşini yaktığı meşalenin ışığı bizi aydınlatmaya devam edecektir.
Bu yılki Necip Fazıl Ödülleri için hocalarımız 7 ismi belirledi.
Türkiye-Azerbaycan dostluğu vesilesiyle Elçin Efendiyev''e verilen ödülü ayrıca anlamlı buluyorum.
Üstadın şiirde de, nesirde de tamamen kendi şahsına münhasır bir tarzı vardır. Kullandığı orijinal kelimeler, tasvirler, hitaplarını bambaşka bir boyuta taşırdı. Her şeyden önemlisi ondaki yürek ve cesaret. Yargıda girdi, çıktı ama üstat yılmadı. Yeri geldi, hakimler kendisine, artık bıktık senden, dediklerinde, siz hancı ben de yolcu olduktan sonra ben bu hana daha çok uğrarım diyerek cevaplamıştır. Ondan aldığımız ilhamla bu yolda devam ediyoruz, devam edeceğiz. Muasırı olduğu yazarlarla kıyaslandığında onun okurlarıyla kurduğu bağ çok farklıydı.
Uyduruk dil yerine Türkçe''nin aslını kullanmaya gayret ediyordu. Türkçe''nin aslından koparılmaya çalışıldığını çok iyi biliyordu, tek partili dönemin sadeleştirilme adı altında dilimizdeki birçok kelime uzaklaştırılıyordu. Onca birikimin üzeri sinsice örtülüyordu. Asıl mesele devletimizin ve ecdadın zihinlerine kazınan hazineyi silmekti. Üstat, dilden daha büyük, dilden daha aziz bir vatan yoktur, diyerek Türkçe''nin savunuculuğunu yapmıştır.
Türkiye Yüzyılı diyerek milletimizin önüne yeni bir vizyon koyarken aynı zamanda üstadın da hayalini gerçekleştirmiş oluyoruz. Üstat, ''Bir gün Ayasofya açılacak'' dedi, onun hayalini gerçekleştirmek de bize nasip oldu.
Vefatının üzerinden 39 yıl geçmesine rağmen bizi hala aynı azim ve kararlılıkla bir araya getiren Necip Fazıl üstadımızı saygıyla yad ediyoruz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
ÖDÜL SAHİPLERİ
Şiir Ödülü''ne Mehmet Can Doğan layık görüldü.
Hikaye/Roman Ödülü''ne Ayşegül Genç layık görüldü.
Fikir-Araştırma Ödülü''ne Mustafa Özel layık görüldü.
İlk Eserler Ödülü''ne Elif Genç, Can Acer layık görüldü.
Uluslararası Kültür Sanat ödülüne Elçin Efendiyev layık görüldü.