Partisinin grup toplantısında konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan İdlib'de yaşanan durum ile ilgili "gözlem kulelerini kuşatma altına alanlara verdiğimiz süre doluyor" derken, "Şu anda en büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuzdur. İnşallah yakında buna da bir hal çaresi bulacağız. İdlib'de en küçük bir geri adım atmayacak, rejimi mutlaka belirlediğimiz sınırların dışına çıkartacak, halkın evlerine dönüşünü sağlayacağız" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım, sevgili gençler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri hasretle muhabbetle selamlıyorum.
Özellikle hazırlanan bu sürpriz gerçekten çok kısa da olsa benim için çok çok duyguluydu. İşte bu klipte izlediniz. Kitap, su, simit... Bunlar çocukluk yıllarımın en önemli başlıklarıydı.
İlk aldığım eser Ömer Nasuhi Bilmen'in eseriydi. Taksitlerini simit ve su satarak ödemiştim. Hamdolsun o günden bu güne de bu şekilde yürüyerek geldik.
KİTAP EN ÖNEMLİ YOL ARKADAŞI
Böyle başlayan bir hayat ve şimdi de külliyedeki bu muhteşem dev kütüphaneyle işte tırmandığımız nokta. Hamdolsun. Şüphesiz kitap bizim için önemli bir yol arkadaşı. Onun için emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Grup toplantımızın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Bu vesileyle dün başlayan 3 ayları ile Regaib gecesini şimdiden tebrik ediyorum. Bu gecelerin hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
İLK KIBLEMİZE SALDIRILAR SÜRÜYOR
Zulmün adeta arşa çıktığı süreçten geçiyoruz. İlk kıblemiz Kudüs'e pervasız saldırılar giderek artıyor. İşte bu yüzden Rabbimizden bu gecelerin hatırına birliğimizi, kardeşliğimizi, mücadele gücümüzü arttırmasını diliyorum. Gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin görevi iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmektir. Hepimiz bu ilkeyle yaşamalıyız. Rabbim hepimize bunu nasip etsin diyorum. Çevremizde tek bir garip tek bir ihtiyaç sahibi varsa bu mübarek ayları hakkı ile değerlendirmiş olmayız.
DEPREM HER FIRSATTA KENDİNİ BİZE HATIRLATIYOR
Deprem her an kendini bize hatırlatıyor. Son olarak Van'da yaşanan depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor milletimize baş sağlığı diliyorum. Son asırda yaşanan depremler ve kayıplara baktığımızda ne yazık ki bilim insanlarının uyarılarına yeterince kulak vermediğimiz görülüyor.
Acil müdahale gerekenler öncelikte olmak üzere Devlet - millet ele ele bu dönüşümü adım adım gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bilim insanları yeni depremler beklendiğinin haberini veriyor. Hedefimiz 300 bin yeni konut inşa ederek önümüzdeki 5 yılda 1 milyon 500 bin konutu dönüştürmektir.
ELAZIĞ VE MALATYA'DA YIL SONU TESLİM EDİLECEK KONUTLARIN İNŞASINA BAŞLANDI
Elazığ - Malatya depreminin ardından hasar tespiti çalışmaları 12 günde tamamlandı. Buna göre Elazığ'da yıkık 263 bina, ağır hasarlı 7698 bina tespit edildi. Bu binalarda toplamda 19 bin 821 bağımsız birim bulundu. Netice itibarıyla Elazığ ve Malatya'da yıl sonunda teslim edilecek şekilde konutların inşasına başlandı.
Hedefimiz 1 yıl içinde 23 bin 612 konutun tamamını bitirip vatandaşlarımıza teslim etmektir. Bu binalar okullar, parklar vs tam teşekkül biçiminde yapılıp teslim edilecek.
DEPREME KARŞI DEVLET MİLLET EL ELE ÇALIŞMALI
Elbette devlet olarak vatandaşımızın yanında olacağız. Ancak gerekli tespit ve dönüştürme için devlet ve milletin birlikte çalışması gerekiyor.
CHP'YE TEPKİ
Açık konuşmak gerekirse karşımızda hastalıklı bir zihniyet var. Önce yargıdan, adaletten bahsedip ardından yargıya, adalet kurumlarına, savcılarımıza her türlü hakareti yapan zihniyet başka nasıl ifade edilir?
Türkiye, tarihinin en kritik mücadelesini verirken sürekli milletini ve devletini tahkir eden bir kişi ülkesine değil, düşmanlarına hizmet ediyor demektir. Türkiye, tarihinin en kritik mücadelesini verirken sürekli milletini ve devletini tahkir eden bir kişi ülkesine değil, düşmanlarına hizmet ediyor demektir.
İnsanda vicdan olacak önce. Sen görmüyor musun? Kış günü ayakları çıplak ölmemek için sığınacak yer arayan çocukları ya? Nasıl kaçtıklarını görmüyor musun? Esad için kalmış "İdlib'de adam kendini savunuyor" diyor. Bunu söyleyerek kahraman askerlerimizin mücadelesini inkar eden biri asla bu milletin evladı olamaz. Oradaki insanları katil Esad'ın insafına mı bırakacağız?
Bana kalkmış Esad'la görüş diyor. Sen daha Esad'ı görmeden ben onunla görüşüyordum zaten. Bunda insaf diye bir şey yok. Kalkmışlar AK Parti'yi AP'de Türkiye düşmanlarına şikayet ediyorlar. Bu kadar alçalmak olabilir mi?
Atatürk'ün partisiyiz diyor. Ondan da haberi yok. Gazi Mustafa Kemal'in Trablus'ta ne işi vardı? Biz tarihimizle geleceğe yürüyen bir partiyiz. CHP'yi milletimize, başındaki zatı da hekimlere havale ediyorum.
BU İTTİFAK DEĞİL İHANET
Elbette siyasette ittifaklar vardır. Meşrudur. Meşru olmayan bunu gizli biçimde yapmaktır. Özellikle de ucu terör örgütlerine çıkan ittifaklar yapmak, elinde silah olanlar yapılan ittifak ittifak değil ihanettir. Bunun dünyanın neresine giderseniz gidin demokrasilerde yeri yoktur.
Siz de takip ettiniz. Bölücü örgütün siyasi uzantısının Eş başkanı çıktı artık bu ittifakı aleni yapmak gerektiğini söyledi ve CHP'ye çağrı yaptı. Bugün CHP'nin aldığı belediyelerde bölücü örgüt tarafından belirlenen isimlerin görev aldığını gördük. Terör örgütüyle böyle gizli saklı bir yol yürürsen gün gelir senden bunun bedelini isterler. Bu bedel kimi zaman siyasi ihanet, kimi zaman kendini inkar olur. Milletin size hizmet umuduyla teslim ettiği belediyeleri terör örgütüne peşkeş çekerseniz milletimiz size bunu ödetir. Güvenlik güçlerimiz canhıraş mücadele ederken terör örgütlerinin kadrolarına teslim olanlar için yolu sonu görünmüştür.
BELEDİYELERİ TERÖRE PEŞKEŞ ÇEKERSENİZ BEDELİNİ ÖDERSİNİZ
Bugün CHP'nin aldığı belediyelerde bölücü örgüt tarafından belirlenen isimlerin görev aldığını gördük. Terör örgütüyle böyle gizli saklı bir yol yürürsen gün gelir senden bunun bedelini isterler. Bu bedel kimi zaman siyasi ihanet, kimi zaman kendini inkar olur. Milletin size hizmet umuduyla teslim ettiği belediyeleri terör örgütüne peşkeş çekerseniz milletimiz size bunu ödetir. Güvenlik güçlerimiz canhıraş mücadele ederken terör örgütlerinin kadrolarına teslim olanlar için yolu sonu görünmüştür.
Bunu yapanlar "Suriye'de ne işimiz var" da der. "Libya'da ne yapıyoruz" da der. Bunların diğer hezeyanlarına da şaşırmamak lazım. Bize düşen bunların bu ihanetlerini tespit ve takip edip milletimize göstermektir. Milletimizin hizmet merkezleri olması gereken yerlerin terör örgütüne teslim edilmesine asla izin vermeyeceğiz.
VERDİĞİMİZ SÜRE DOLUYOR
Rusya buradaki insani hassasiyeti ne yazık ki kabul etmek istemiyor. Öyle veya böyle gözlem, gözetleme kulelerimizi kuşatma altına alanlara verdiğimiz süre doluyor. Öyle veya böyle bunlar çekilmezse planlaması içerisindeyiz. Ne olursa olsun buraları kuşatmadan kurtaracağız. En büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuz. Yakında bunun da bir hal ve çaresini bulacağız. Diplomatik kanalları kullanıyoruz.
EN UFAK GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Bu coğrafyada bizi köşeye sıkıştırmak isteyenlere hatırlatırız. Bu coğrafya nicelerini bir anafor gibi yutup atmıştır. Biz misafir değil ev sahibiyiz. Bunun için İdlib'de en ufak bir geri adım atmayacak, Rejimi mutlaka belirlediğimiz sınırların gerisine çıkaracak ve halkın evlerine dönmesini sağlayacağız. Tek sıkıntımız burada hava sahasını kullanamamamız. Ona da bir hal çaresi bulacağız. Diplomasi kanallarını sonuna kadar kullanıyoruz. Şehadet bizim için bir son değildir. Asıl mesele imandır, yürektir.
EN UFAK GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Bu coğrafyada bizi köşeye sıkıştırmak isteyenlere hatırlatırız. Bu coğrafya nicelerini bir anafor gibi yutup atmıştır. Biz misafir değil ev sahibiyiz. Bunun için İdlib'de en ufak bir geri adım atmayacak, Rejimi mutlaka belirlediğimiz sınırların gerisine çıkaracak ve halkın evlerine dönmesini sağlayacağız. Tek sıkıntımız burada hava sahasını kullanamamamız. Ona da bir hal çaresi bulacağız. Diplomasi kanallarını sonuna kadar kullanıyoruz. Şehadet bizim için bir son değildir. Asıl mesele imandır, yürektir.
BİZİM REFAHIMIZ ONLARIN REFAHINDAN GEÇİYOR
Ne zalim rejimin ne de kukla terör örgütlerinin gölgesinde kalmadan evlerine dönüp özgürce orada yaşamalarıdır. Çünkü bizim özgürlüğümüz ve refahımız da buradan geçiyor. Milletimizden istirhamım bu meseleye bu şekilde bakmasıdır. Biz sınır dışında macera aramıyoruz. İnşallah tüm bu cephelerde mücadelemizi zaferle neticelendireceğiz. Sözlerimi tamamlarken bir kez daha Suriye ve Libya şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.