Rahim ağzı kanseri özellikle 35-45 yaş aralığındaki aktif cinsel hayatı olan kadınlarda görülür. Rahim ağzında başlayan bir kanserdir. Çoğu rahim ağzı kanseri, rahim ağzının yüzeyindeki hücrelerde başlar.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Rahim ağzı kanseri erken dönemde belirti vermez. Belirtiler ortaya çıktığında adet dönemleri ya da idrar yolu enfeksiyonları ile karıştırılır. En çok görülen belirtileri şunlardır:
Karnın alt bölgesinde ağrı
Sık idrar çıkma ihtiyacı
İdrar yaparken ağrı
Cinsel ilişki sırasında ağrı
Bel ve kasık ağrısı
Genital bölge ve anüs bölgesinde karnabahar şeklinde lezyonlar (siğil)
Ayaklarda şişme
Böbrek yetmezliği belirtileri
Kemik ağrısı
İştahsızlık ve kilo kaybı
Olağan dışı vajinal kanama (cinsel ilişki sonrası, adet dönemi dışında, menopozdan sonra)
Normalden farklı görünen ve kokan vajinal akıntı
RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Rahim ağzı kanseri oluşumunda HPV (Human Papilloma Virus) önemli rol oynar. Cinsel yolla bulaşan bir virüstür. HPV’nin 100''den fazla çeşidi vardır. Bazı HPV çeşitleri üreme organı etrafında siğiller yaparken, bazıları da vulva, vajina, penis, makat, dil ve bademciklerde görülen kanserlere yol açar.
Ancak her HPV kapan insanda kanser oluşmaz. Rahim ağzı kanseri için risk faktörleri şunlardır:
Sigara pek çok kanser türünün oluşumunda olduğu gibi rahim ağzı kanserinin gelişmesinde de risk faktörleri arasındadır.
Bağışıklık sistemi ile ilgili bozukluklar rahim ağzı kanserine yatkınlığı artırır.
Erken yaşta cinsel aktiviteye başlamak riski artırır.
İlk doğumunu 17 yaşından önce gerçekleştirmiş kadınlarda ve çok sayıda doğum yapmış kadınlarda serviks kanseri riski artar.
Birden fazla cinsel partnere sahip olmak veya partnerinin birden fazla cinsel partneri olması hastalık için risk faktörüdür. Evli çiftlerde bireylerden birinin fazla partneri olması da hastalık riskini artırır.
Yapılan araştırmalarda doğum kontrol haplarını uzun yıllar kullananlarda rahim ağzı kanserinin daha sık ortaya çıktığı gözlenmiştir.
Bir diğer risk faktörü cinsel yolla geçen klamidya, bel soğukluğu, sfiliz ve HIV gibi enfeksiyonlardır. Bu hastalıkları geçirenlerde serviks kanserine yatkınlık oluşur.
Annede veya kız kardeşlerde rahim ağzı kanseri olması rahim ağzı kanseri riskini artırır.
HPV’nin bu tiplerine karşı aşı geliştirilmiştir. Aşı yaptırmayanlar risk altındadır.
Rahim ağzı kanseri uzun yıllar sessiz kalmakta, ancak ileri evrede bulgu verir (Önce enfeksiyon, sonra kanser öncüsü hastalık ve daha sonra kanser oluşumu şeklinde doğal seyri mevcuttur). Erken tanı için düzenli olarak smear ve 30 yaştan sonra HPV testi yaptırmak gerekir.
RAHİM AĞZI KANSERİ TÜRLERİ NELER?
Rahim ağzı kanserinin en sık görülen 2 türü vardır:
Skuamöz hücreli kanser ve adenokarsinom.
Skuamöz hücreli kanser vakaların %80-90 ını oluşturur. Rahim ağzının yüzeyini kaplayan çok katlı hücrelerden kaynaklanır.
Diğer tür olan adenokarsinom rahim ağzından rahime kadar olan bölgede bulunan ve mukus (salgı) üreten hücrelerden kaynaklanır.
Adenokarsinomlar çok saldırgan tümörlerdir. Genellikle ileri evrelerde yakalanır
İŞTE RAHİM AĞZI KANSERİ EVRELERİ
Evre1: Kanser rahim ağzı ile sınırlıdır.
Evre2: Kanser rahim ağzından çıkmış ve yakındaki yumuşak dokulara yayılmıştır.
Evre3: Kanser pelvik kaslar, vajinanın altı ve idrar kesesine kadar ulaşmıştır. Ayaklarda şişme olur. İdrar çıkışı engellenebilir.
Evre4: Kanser idrar torbası, makat bölgesi, karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılmıştır.
RAHİM AĞZI KANSERİNİN TANISI NASIL KONULUR?
Rahim ağzı kanseri taramalar esnasında tesadüfen yakalanabilir veya ileri evrede hasta, belirtiler ile hekime başvurabilir.
Kanser tanısını doğrulamak için ilk iş biyopsi almaktır. Patoloji sonucu kanser ile uyumlu gelirse kanserin hangi evrede olduğunun tespiti gerekir.
Evreleme için tomografi, MR, PET (Vücudun değişik bölgelerindeki aktif kanser hücrelerini gösterir), akciğer tutulumunu kontrol etmek için akciğer grafisi, kan sayımı, böbrek testleri yapılır. Rahim ağzı kanseri komşu organlara yayılım gösterdiğinden sistoskopi ile idrar kesesi, proktoskopi ile anüs ve çevresi incelenir.
RAHİM AĞZI KANSERİNİN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Tedavi kanserin evresine göre belirlenir. Cerrahi tedavide rahim ve rahim ağzı geniş olarak çıkarılır. Ancak bu ameliyat için dikkatli karar vermek gerekir.
Erken evre serviks kanserinde hekim doğurganlığı koruyacak bir cerrahi yöntem tercih edebilir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi cerrahi sonrası radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilir.
İmmünoterapi son yıllarda tedavi programında yer bulmaktadır.
TEDAVİSİNİN YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Kemoterapi ve radyoterapinin genel yan etkileri görülür. Bunlar kansızlık, psikolojik bozukluklar, bulantı, kusma, iştahsızlık, saç dökülmesi, ağızda yaralar, ishal, cinsel problemler, yorgunluk ve kas ağrıları şeklindedir.
RAHİM AĞZI KANSERİ NASIL TAKİP EDİLİR?
Hastalar tedaviden sonraki 2 yıl boyunca 3 ayda bir kontrole çağrılır. Bu esnada PAP smear testi ve HPV yapılabilir. Hastaya metastaz yönünden akciğer tomografisi çekilebilir. 3 yıldan sonra takipler 6 ayda bir yapılmaktadır.
RAHİM AĞZI KANSERİ GİDİŞATI NASIL SEYREDER?
Kanser çok erken evrede yani sadece rahim ağzı içindeyken tespit edilirse sağkalım %92-100 arasındadır.
Evre 1''de 5 yıllık sağkalım oranı % 80-90 dır.
Kanser ileri evrede ve metastaz yapmış olarak bulunursa tedavi zorlaşır ve sağkalım oranı düşer.
RAHİM KANSERİ ÖLDÜRÜCÜ MÜDÜR?
Rahim kanserinde hastanın yaşam süresini etkileyen en önemli etkenler kanserin evresi ve tümör hücrelerinin histolojik tipidir. Sitoredüksiyon yani tümör küçültücü cerrahinin başarıyla uygulanması ve ek kemoterapi rejimleri uygulanması hastanın yaşam süresini uzatmaktadır.
DSÖ, “Rahim ağzı kanserinden Dünya’da yılda ortalama 311 bin kişi hayatını kaybediyor” diye açıklama yapmıştı