Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

PYD/PKK'ya hayat hakkı verilmemeli

Küresel güçler, Suriye'deki gelişmeleri PYD lehine sonuçlandırma çabasındadır. Açıklamalar ve uygulamalar bu yöndedir. Konu Türkiye için bir güvenlik sorunudur. Oluşturulacak yeni politikalar ve uygulamalarla bu oyun bozulmalıdır.

ABD'nin politikası ve PYD'ye bakış açısı

ABD'nin bölge politikasının, çıkan veya çıkarılacak karışıklıklarla ülkeleri daha kolay yönetilebilen parçalara bölmek, bölünen parçalar arasında husumet yaratarak bunların gelişmesine ve tekrar birleşmesine engel olmak, bunu da en az kayıp ve en ucuz maliyetle yapmak olduğu anlaşılmıştır.

ABD, özellikle Afganistan ve Irak'tan aldığı dersle, Obama'nın seçim propagandasında verdiği söze de uygun olarak, Suriye'deki olaylara doğrudan müdahale etmeden, yerel muhalif güçlere destek vererek oluşturduğu yapıyı kendi politikalarına uygun olarak yönetmektedir. Bu kapsamda Suriye kuzeyindeki PYD'yi bir bütün halinde, sözde Büyük Kürdistan'ın Akdeniz'e de açılan bir parçası olarak görmektedir. PKK'yla da geçişken olan PYD'yi, bir terör örgütü olarak görmediği gibi onu desteklemeye de devam etmektedir. Hatta görüşmelere taraf olarak katılmasını istemektedir. Bu konuda Türkiye'yle büyük bir görüş ayrığı vardır.

Yeni Başkan Trump, genel politika olarak ülke içindeki sorunlara odaklanacağını belirtmiştir. Ancak PYD'ye olan desteğin sürdürüleceğini açıklaması, Türkiye'nin ABD'yle görüş ayrılığının devam edeceğini göstermektedir. Fakat Suriye için Türkiye'yle yeniden çalışmak istemesi ümit vericidir.

Rusya'nın politikası ve PYD'ye bakış açısı

Rusya'nın bölge politikası da, Soğuk Savaş'tan sonra kaybettiği etkinliğini yeniden kazanmak, bu kapsamda bölgede son kale olarak gördüğü Suriye'yi elinden kaçırmamak ve burasını kendisi için bir üs olarak geliştirip bölgede söz sahibi olmaktır.

Bu nedenle Suriye rejimini desteklemekte, onunla kalıcı ittifaklar oluşturmaktadır.

PYD, Rusya için fazla bir önem taşımamaktadır. Ancak PYD'nin ABD kontrolünde olması, yeniden şekillenmede ve bölge etkinliğinde kontrolün ABD'ye geçmesini sağlayacağından, bu durum Rusya'nın işine gelmemektedir. Bu nedenle PYD'yle iyi ilişki kurmaktadır. Üstelik bu kapsamda kendisine Moskova'da, ABD'de dahi olmayan ofis açma izni vermiştir.

Türkiye, Suriye rejimine destek verme ve PYD'yle iyi ilişki kurma konularında Rusya'yla ters düşmesine rağmen, diğer konulardaki iş birliği sayesinde iyi ilişkiler sürdürmekte, hatta ateşkes ve çözüm için birlikte hareket edebilmektedir.

Türkiye'nin önceliği PYD/PKK

Türkiye, Arap Baharı kapsamında Suriye konusunda, her konuda olduğu gibi, ABD ve Batı'ya kanmış, bu nedenle de gereksiz heveslere kapılmıştır. Sonuçta rejim, Suriye'de kontrolü kaybetmiştir. Ortaya birçok muhalif grup çıkmıştır. Bunlardan Türkiye için birinci mesele PYD'dir. IŞİD tehdidi de Türkiye'ye yönelince Türkiye, Rusya'yla ilişkilerin de düzelmesiyle, IŞİD'le mücadeleye başlamıştır. PYD tehdidini de bu kapsamda bertaraf etmeye çalışmaktadır.

Bu tehdidin bertaraf edilmesi için, El-Bab'ın güneyine inilmeli, Menbic PYD'den arındırılmalı, Afrin Kantonu yok edilmeli, daha sonra da Fırat doğusundaki PYD kontrolüne son verilmelidir. Bu konuda sözde Büyük Kürdistan'dan dolayı hassasiyeti olan İran'la iş birliği yapılmalı, Rusya'yla olan ittifaktan istifade edilmelidir. Sincar bölgesindeki ve müteakiben de Irak'ın kuzeyindeki PKK varlığına da son verilmesi için politik ve askeri girişimlere devam edilmelidir.

Konu, beka sorunu

Kıbrıs konusu da dahil bunlar, Türkiye için beka sorunudur. Kıbrıs'ta eldeki avantaj kesinlikle bırakılmamalıdır. Diplomasi sonuna kadar kullanılmalıdır. Kıbrıs'taki mevcut durumu, tekrar yaratmamızın bir daha mümkün olamayacağı bilinmelidir.

Türkiye içte ve dışta beka sorunu yaşarken, "başkanlık da başkanlık" demenin bir anlamı yoktur.

TSK'nın yapısına ilişkin değişik amaçlarla yapılan düzenlemelerle emir komuta birliği bozulmuştur.

Bu kritik safhada "Koyun can, kasap et derdinde" atasözü anımsanmalı, aynı gemide olduğumuz ve başka da Türkiye olmadığı unutulmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları