DHA'nın haberine göre, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün düzenlediği basın toplantısında, erken dönemde ilaç kullanımının önemine değindi. Bakan Koca, nisan ayında zatürre oranının yüzde 30'lara yakın olduğunu şu an ise yüzde 3,4 olduğunu belirterek,10 kat azaldığını söyledi. Bakan Koca, zatürre oranının azalmış olmasının en büyük sebebinin önceden ve erken dönemde kullanılan ilaçlar olduğunu belirterek, "Bu ilaçları vatandaşımızın hassasiyetle uygulamasını özellikle söylemek istiyorum. Vatandaşımızın yüzde 80'e yakınının hafif geçirdiğini biliyoruz. Hafif geçirenler, 'ben ilaç almadan da bunu hafif atlattım' diye düşünüyor olabilir; ama bize özellikle müracaat eden, ağır gelen hastaların ilaç kullanmayan hastalar olduğunun altını çizmek istiyorum. Yani hastaneye yatan, yoğun bakıma geçişi olan, cihaza bağlanan ve erken dönemde kaybetmek durumunda kaldığımız hastaların önemli kısmı erken dönemde tedavisi başlanmayan ve erken dönemde ilacını almayan kişiler olduğunu bilelim. 'Eğer kötüleşirsen bu ilacı al' diye bir yaklaşım doğru değil. Çünkü zaten 7'nci, 8'inci gününde aldığınızda artık etkisi olmuyor. O nedenle erken dönemde ilaçlarımızı mutlak alalım. Vatandaşlarımız ilaçlarını kullanmaktan vazgeçmesinler" dedi.
"FAYDASI İYİ ANLATILMALI"
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da Covid-19 tedavisi evde süren bazı kişilerin tedavi için verilen ilaçları kullanmakta tereddüt etmesini değerlendirdi. Prof. Dr. Ceyhan, hekim kontrolünde ve hekimin önerisi ile verilen ilaçların kullanılması gerektiğini söyleyerek, "İnsanlar başka ülkelerde bu ilaçların kullanılmadığını görüyor. Aslında birbirlerinden farkı yok. Başka ülkelerde kullanılan ilaçlar bizim kullandıklarımızdan iyi değil. Böyle bir genelleme yapıp 'hiç kimse o ilaçları kullanmasın' ya da 'herkes kullansın' deyince sıkıntı doğuyor. Bunun iyi anlatılması lazım. Bu ilacı neden almasının önemli olduğunu, onda nasıl bir fayda sağlayacağını iyi anlatmak lazım" dedi.
"VATANDAŞ DA BİLGİ İSTİYOR"
Prof. Dr. Ceyhan, vatandaşların bu ilaçların etkilerini bilmeden kullandığını belirterek, "Hiçbirimiz uzaktan insanlara 'bu ilacı almayın', 'bu ilacı mutlaka alın' diyemeyiz. O hastadan hastaya birçok nedenle değişir zaten. Remdesivir hastanede yatan ağır durumdaki hastalarda kullanılıyor, Amerika'da da öyle. Bizim kullandığımız favipiravir ve sıtma ilacı bunlar daha erken dönemde kullanılıyor. Yüksek dozlarda kullanıldıkları için bunlar, bununla ilgili haberler aslında eskiden hekimlerin arasında konuşulan bu tip konular, tartışmalar salgınla beraber halkın önünde yapılmaya başlandı. Çünkü vatandaş eskiden bunları araştırıp merak etmezken şimdi bizlere de soruyorlar. Bunlar gerçekten kafa karıştırıyor; ama şunu da beklememek lazım; hiç konuşmayın, hiç bundan bahsetmeyin. Vatandaş da bilgi istiyor. Siz de elinizdeki bilgileri iletmek zorunda kalıyorsunuz. Onun için insanlara gerek sosyal medya üzerinden, gerek yazılı ve görsel basın ile bunların iyi anlatılması gerek, yoksa o giderek yanlış kaynaktan öğreniyor" diye konuştu.
"ÖNERİLMİŞSE KULLANMAK LAZIM"
Prof. Dr. Ceyhan, "Şunu kabul etmek lazım ne remdesivir, ne favipiravir, ne de sıtma ilacı bunların hiç birinde, kontrollü, büyük sayıda vaka içeren çalışmalar ile kesin etkili olduğuna dair veri yok. Zaten onun için dünya bu virüse etkili bir ilaç bulmaya uğraşıyor. Bunlar daha önce başka hastalıklarda denediğimiz bunda da etkili olabileceğini düşündüğümüz ilaçlar. Şu anda başka bir ilaç olamadığı için elimizde, çok düşük bir etki olacaksa bile kullanmak zorunda kalınıyor. Öyle değerlendirip eğer bu ilaçlar önerilmişse kullanmaları lazım insanların" ifadesini kullandı.
Meme kanserinde erken teşhisin önemi nedir?
Bebeklerde İshal hastalığının nedenleri nelerdir?
Nevşehir Avanos da siyanür paniği
Türkiye 1. Dünya savaşında tarafsız kalabilir miydi? Muhittin Nalbantoğlu anlatıyor
Türk gemisine baskın emrini kim verdi?