'Problem üreten bakanlık olmaktan kurtulamadılar'

'Problem üreten bakanlık olmaktan kurtulamadılar'

'Problem üreten bakanlık olmaktan kurtulamadılar'

TES Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Zaman zaman bakan ya da müsteşar değişikliğiyle tepkiler yumuşatılır, ama değişen bir şey olmaz” dedi.

TES ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Milli Eğitim’in problem üreten bakanlık görüntüsünden bir türlü kurtulamadığını” vurguladı.  “MEB’in, bu görüntüden kurtulmak için bir gayretini de göremiyoruz.” diyen Koncuk, şöyle devam etti:
 “Zaman zaman, müsteşar ya da bakan değişikliğiyle, bir şey yapılacak görüntüsü verilir. Öğretmen ve eğitim çalışanlarının tepkileri, bir süreliğine yumuşatılır. Ama zamanla, yeni bakan ve müsteşar sisteme entegre olarak suskunluğa bürünür ya da yaşanan haksızlığın bir parçası olmayı tercih ederler.”
“Adeta toz duman içindeki, problem yumağı MEB’de sıkıntılar, her geçen gün artarak sürüyor.” şeklinde konuşan Genel Başkan, bu sorunları şöyle sıraladı:
* Okul müdürü mülakatlarındaki torpil, artık aleniyet kazandı. 
* Alan değişikliği konusundaki karmaşa devam ediyor.
* Eğitim çalışanlarının yıllardır beklediği, görevde yükselme sınavları yılan hikâyesine döndü.
* 4+4+4’ün getirdiği problemler, hem öğretmenler hem de yöneticiler için ciddi norm sorunları yarattı.
* Okullar bakımsız ve sahipsiz.
* Problem çözücü bir öğretmen atama politikası ortaya konulamadı.
* Peygamberlik mesleği diye tanımladığımız öğretmenlik, yaşanan ekonomik problemlerim yanında, toplumsal itibarını da gittikçe kaybeder bir halde.
Koncuk, Bakan Nabi Avcı’ya yönelik olarak da şu cümleleri kurdu:
“MEB onlarca bakan gördü. Sizin de ahir ömrünüzde göreceğiniz son bakanlık görevi olabilir. Bu bakanlık, herkese nasip olmayacak çok şerefli bir görevdir. Bunlar insanın gelecekte nasıl anılacağını da belirleyen birer makamdır.”


Nabi Avcı:
Tercih sizin
İsmail Koncuk, Bakan Avcı’ya seslenişinde, şu cümlelere de yer verdi: “Dilerim ki; tüm yöneticilerimiz hayırla anılsın. Ama anlatmaya çalıştığım problemler devam ettikçe, kimin hayırla ya da başka şekilde anılacağı belli. Tercih sizin.”