Preply araştırdı: Türkiye’de Z kuşağı hayattan ne bekliyor

Preply araştırdı: Türkiye’de Z kuşağı hayattan ne bekliyor

Salgın hastalıkların, bölgesel çatışmaların, siyasi belirsizliklerin ve ekonomik ters rüzgarların yön verdiği bir dönemde, Z ve Y kuşaklarının hayattan beklentileri ve öğrenme alışkanlıkları nasıl değişti? Son 10 yıldır genç kuşakların değişimine tanıklık eden online yabancı dil öğrenme platformu Preply bu sorunun yanıtını araştırdı.

Online yabancı dil öğrenme platformu Preply, dikkat çeken yeni bir araştırmaya imza attı. Küresel salgın, savaşlar, ekonomik zorluklar, enflasyon, yapay zeka gibi son yıllarda insanların yaşam standartlarını değiştiren pek çok kavramın Z ve Y kuşaklarının hayattan beklenti ve öğrenme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğini araştıran çalışmaya Türkiye’nin de olduğu 9 farklı coğrafyada 5.400’den fazla yetişkin katıldı. Dikkat çeken sonuçlara ulaşan araştırmada katılımcıların çoğunluğunun en önemli öncelik olarak finansal istikrarı seçtiği görüldü.

Ortak beklentimiz finansal istikrar

Dünya çapında 5 kişiden üçünün hayattaki en büyük önceliğinin finansal istikrar olduğunu ortaya koyan Preply Kuşaklar Arası Beklenti ve Öğrenme Alışkanlıkları Araştırması, dünya genelinde yaşanan yüksek enflasyonun farklı coğrafya ve kuşaklardaki bireylerde etkisinin ortaklaştığını gösterdi. Katılımcıların %61’lik oranla hayatlarındaki en önemli üç hedeften biri olarak saydığı finansal istikrarı ise aile ile geçirilen zaman ve fiziksel sağlık başlıkları izledi. Finansal istikrara en çok odaklanan ülkeler arasında Japonya, Güney Kore ve Arjantin yer alırken, kariyer gelişimi başlığı Türkiye’deki Z ve Y kuşaklarının en önemli yaşam beklentisi oldu. Türkiye’deki Z ve Y kuşaklarının öncelikleri arasında ilk sıralarda yer alan aile ve arkadaşlarla daha çok vakit geçirmek ve fiziksel sağlık da, küresel tercihlere paralellik gösteren bir diğer sonuç olarak karşımıza çıkıyor.

4 Türk’ten üçü dil öğreniyor

Yapay zekanın kullanım alanlarının, fiziksel ve ruhsal sağlığa verilen önemin yıllar içinde değişiminin ve 9 farklı kültürde boş zaman aktivitelerinin de araştırıldığı Preply çalışmasında, yapay zekadaki güçlü ivmeye rağmen yabancı dil öğrenmenin, hala en önemli gelişim önceliği olduğu görüldü. Katılımcıların %29’u, mesleki gelişimlerini desteklemek için şu anda ders alarak ya da kendi başlarına yabancı dil öğrendiklerini dile getirdi. Araştırmaya katılan 9 ülke arasında yabancı dil öğrenme oranının en yüksek olduğu Türkiye’den araştırmaya katılan dört kişiden üçü halihazırda yabancı dil öğrendiğini söyledi.

İngilizce özel ders platformu Preply, Türklerin yabancı dil öğrenmek için tercih ettikleri yollar içinde en çok pratik yaparak öğrenme (%27) ve yüz yüze özel derslerle öğrenmenin (%22) öne çıktığını vurguladı. Öne çıkan diğer yabancı dil öğrenme yöntemleri online video izleyerek ve yüz yüze özel derslerle öğrenme araştırmaya katılan 9 ülkede, tüm kuşaklarda en çok öne çıkan öğrenme yöntemleri arasında sayıldı. Tüm dünyada en az tercih edilen yöntem ise %7’lik oranla yapay zeka ile dil öğrenme yöntemi oldu.

Türkiye, yapay zeka kullanımında birinci

Preply araştırmasının bir diğer odak noktası da yapay zeka oldu. Araştırmaya katılan 9 farklı coğrafyada yapay zeka benimsemesinin güncel durumunu 5.400 katılımcıyla araştıran Preply, katılımcıların %54’ünün aktif olarak yapay zeka asistanlarını kullandığını tespit etti. Y kuşağında her iki kişiden biri yapay zekadan yararlandığını söylerken bu rakam Z kuşağında %59’a yükseldi.

Z ve Y kuşağına mensup katılımcıların %61’inin yapay zeka kullandığını söylediği Türkiye ise, yapay zeka teknolojilerini en hızlı ve en çok benimseyen ülke oldu. Preply Blog’da yayınlanan araştırmada 5 kişiden üçünün yapay zeka kullandığını söylediği Türkiye, araştırmaya katılan diğer 8 ülkeyi geride bıraktı. Ayrıca Türk katılımcılar, yapay zekayı en çok iş için, işle ilgili amaçlarla kullandığını söyleyen ülkeler arasında da en üst sıraya yerleşti.

learning-a-language-tr-1.png