Manisa'nın Soma ilçesinde AKPi Milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na ait olan Fernas Madencilik isimli şirkette çalışırken, Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'na (Bağımsız Maden İş) üye oldukları için işten çıkarılan işçiler Ankara yürüyüşüne engel...Çıplak ayaklarla Ankara'ya kadar yürüyen işçiler kent girişinde polisleri karşılarında buldu. Polisler madencileri şehre girişine izin vermedi. madencilerin direnişi sürüyor.
"POLİSE ASLA MÜSAADE ETMEYECEKSİNİZ TALİMATI ALMIŞ"
Ankara'ya girişleri engellenen Fernas işçisi Eyüp Can, "Bizi Ankara girişinde polis kontrol merkezinde durdurdular. Geçmemize asla müsaade etmeyeceklerini söylediler. Biz kararlıyız, sonuna kadar direneceğiz ve muhakkak buradan geçeceğiz. Sonu ölüm olsa dahi" ifadelerini kullandı.
Fernas Madencilik'ten, iş güvenliği eksikleri ve düşük ücretlere tepki gösterdikleri için atıldıkları gerekçesiyle Manisa'nın Soma ilçesinden Ankara'ya yürüme eylemi gerçekleştiren işçileri polis, Ankara girişinde engelledi. Maden işçisi Özay Karakuş, “50 tane arkadaşımız 38 günden beri yoldayız. Hiçbir Bakan, sağır olmuş ki bizi duymuyor. Hiçbir vekil, hepsi sağır olmuş, kör olmuş ki bizi görmüyor. Biz dilenmeye gelmedik. O pislik madende ölmek istemiyoruz. İş sağlığı güvenliği istiyoruz” dedi.
Manisa Soma’da bulunan, AKPi Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu'nun sahibi olduğu Fernas Madencilik’te iş güvenliği eksikleri ve düşük ücretlere karşı mücadele başlatan ve bu süreçte sendikaya üye oldukları için işten atılan işçilerin, 25 Eylül’de Soma'dan başlayan çıplak ayakla yürüyüşlerinin bugün Ankara'da sona ermesi planlanıyordu. İşçiler Ankara'da, Kurtuluş Parkı’ndan TBMM’ye yürümeyi planlamıştı. Ancak maden işçilerinin Ankara’ya girişi, polis tarafından Sincan ilçesinin Temelli girişinde engellendi.
Eylemdeki maden işçisi Özay Karakuş, yürüyüşlerinin engellendiği yerde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bir maden işçisiyim, ne sendika başkanıyım ne örgütleme uzmanıyım ne de temsilciyim. Burada 50 tane arkadaşız. Hiçbiri yer altında ölmek istemiyor. 301 kişinin şehit olduğu ocaktan ben sağ çıktım. Burada kolluk kuvvetiyle bizi halk olarak karşı karşıya getiriyorlar, soyutluyorlar. Hiçbir bakan sesimizi duymak istemiyor. Ben buradan eşime sesleniyorum, şayet ben ölürsem benim arkamdan gelecek sadakayı kabul etme. çünkü ben ölmek istemiyorum. 301 kişi öldüğünde herkes ev verdi, araba verdi, maaş verdi. Sen o sadakayı kabul edersen sana eşin olarak hakkımı helal etmeyeceğim.
"GEREKİRSE BİZ DE ÖLECEĞİZ. ÇÜNKÜ O PİSLİK MADENDE ÖLMEK İSTEMİYORUZ”
50 tane arkadaşımız 38 günden beri yoldayız. Hiçbir bakan, sağır olmuş ki bizi duymuyor. Hiçbir vekil, hepsi sağır olmuş, kör olmuş ki bizi görmüyor. Biz dilenmeye gelmedik. Biz bu yolda iki tane şehit verdik. Ali Faik ile Tahir Başkan'ı. Gerekirse biz de öleceğiz çünkü o pislik madende ölmek istemiyoruz. İş sağlığı güvenliği istiyoruz. Nasıl sen askerinin iş sağlığını, güvenliğini alıyorsan, tesisatını veriyorsan, polisinkini veriyorsan madencininkini de vereceksin. Biz küçük bir meze değiliz, biz işçiyiz. Üretiyoruz, en zor işi yapıyoruz. Depremde bizi hep üst düzeylerde, bütün kanallar gösteriyor. Bir gün olsun bu madenciler görevden kaçmadı. Marşa’ta da Hatay’da da Gölcük’te de hiçbirimiz işten kaçmadık. Karşılık beklemedik.
"KOLLUK KUVVETİNİ BİZE DÜŞMAN EDİYORSUNUZ. BİZ VATANDAŞ DEĞİL MİYİZ”
Demek istediğim şu ki şu kadar vicdanınız kalmamış ki kör olmuşsunuz. Bu işçilerin hakkını vermeyecek kadar sağır olmuşsunuz. Ben 38 günden beri ailemi, iki tane evladımı görmedim. Bu arkadaşlarımın hiçbiri görmedi. Belki beni vatan haini ilan edeceksiniz. Ben bir maden işçisiyim. Hiçbir partiye üyeliğim yok. Sadece sendikal haklarımı istedim. İş sağlığı güvenliği istedim. Beş arkadaşıma çıkış verdiniz. Biz iş sağlığı güvenliği olmadığı için, iki evladımızı yetim bırakmamak için yollara düştük. Lakin kolluk kuvvetini getiriyorsunuz, bize düşman ediyorsunuz. Amaç nedir? Biz vatandaş değil miyiz? Depremde polisle, askerle beraber cenaze çıkarmadık mı, insanları kurtarmadık mı? O zaman bizi dünya starı yaptınız. Bu kadar zor mu bizim haklarımızı savunmak? Bu kadar insanı neden zebil ediyorsunuz, neden yoksullaştırıyorsunuz?
KILIÇDAROĞLU'NDAN İŞÇİLERE DESTEK
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Soma’dan Ankara’ya yürüyen Fernas maden işçilerini Ankara girişinde karşılayarak desteklerini iletti. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada ''Sizin hakkınızı savunmak her yurttaşın görevidir. Biz size inanıyoruz size güveniyoruz. Hepinize Ankaramıza başkentimize hoşgeldiniz diyorum'' ifadelerini kullandı.
POLİS BARİKATLARI SONUNDA KALKTI
Muhalefet milletvekillerinin araya girmesinin ardından madencilerin Ankara'ya girişi sağlandı. Madenciler, muhalefet milletvekilleriyle beraber otobüslerle TBMM gitti.Fernas Maden işçileri Meclis'te vekillerle birlikte açıklama yaptı.