Ağır silahlarıyla kentlere sızmış, insanlar katletmiş, hendekler kazmış, bombalar döşemiş, barikatlar kurmuş, halkı canlı kalkan olarak kullanmış terörist taslakların etrafları güvenlik güçleri tarafından sarılmıştır. Her geçen gün durumlarının daha da vahim bir hal alacağını gören ve çaresizliklerinin farkında olan teröristler barbarca etraflarında olan insani her şeye saldırmaktadır.
Teröristler tam bir şuursuzluk ve panik hali yaşamaktadır. İnsanlığı dibe vurmuş caniler imha, yakma, yıkma ve katletmeye başlamışlardır. Bu yüzden umutsuz ve çaresizce başta insanlar olmak üzere camiler, okullar, evler, yurtlar ve hastahanelere saldırmaktadırlar.
Allahsız örgütün şuursuz canileri!
Terör örgütü PKK'yı sıkıştığı kapandan kurtarmak için onları besleyen, savunan, destekleyen odaklar harekete geçmiş durumdadır. Bu odaklar 'PKK terör örgütü silah bıraksın, hendeklerin arkasından çekilsin, döşedikleri patlayıcıları imha etsin, evlerden çıksın, teslim olsun' demiyorlar. Aksine onlar yalnızca devlete sesleniyorlar ve diyorlar ki 'devlet vatandaşını ve topraklarını korumasın, teröristlere dokunmasın ve teröristlerin taleplerini karşılasın'.
"Ateş kesilsin…Çözüm sürecine dönülsün…Barış gelsin…İnsanlar ölmesin" söylemleri bunu anlatıyor. Çünkü onlara göre terör örgütü "demokratik haklar için direniyor" devlet ise katliam yapıyor!
HDP'nin malum genel başkanı Demirtaş, bölgeyi harabeye çeviren PKK'nın yanında olduğunu söylüyor. O, bir taraftan "Tank ve topa direnenlerin yanındayım" derken diğer yandan asker ve polis şehit eden PKK'lıları "sadece hafif silahları var" diyerek savunuyor.
Dahası da bir zamanların Diyarbakır Belediye Başkanı olan zat PKK'lıları Sur'a yerleşirken, silahlar yığarken, özyönetim oluştururken ve özerk yönetim ilan ederken onların sözcülüğünü ve taşeronluğunu yapıyordu. Bayrağın yanına bir de teröristlerin bayrağını asmaktan söz ediyordu! Beslediği teröristlerin sonlarının yaklaştığını görünce göz yaşı döküyor.
TBMM'de Mehmetçik katillerini sıkıştığı kapandan kurtarmak için göz yaşı dökenler teröristlerin suç ortaklarıdır. Şehit olan Mehmetçikler için baş sağlığı dilemeyenler köşeye sıkışan PKK'lıları kurtarmak için gözyaşı dökmektedir. Cami yakan Allahsız bir örgütün şuursuz canileri için 'Allah'tan korkun' diyerek onlar için yardım çağrısında bulunmaktadır.
PKK için AB ve ABD de devrede!
PKK, yalnız Suriye'de değil Türkiye'de de bir vekâlet savaşı veriyor. Bu vekâlet savaşını PKK açıkça İran, Rusya, AB ve ABD adına yapmaktadır. Her ülke değişik amaçlarla Türkiye'nin içe kapanmasını, çevresinde olup bitene sessiz kalmasını ve kendi iç istikrarsızlığıyla mücadele etmesini çıkarları bakımından zorunlu görüyor.
Hem İranlı hem de Rus yetkililer Türkiye'nin PKK ile görüşerek sorunları çözmesini istediklerini dile getiriyorlar.
ABD'nin iki numaralı ismi Joe Biden de Türkiye ziyareti sırasında "politik bir çözüm"den söze ederek şunları söylüyor. Terör örgütü "Sizin karşınızda başka bir seçim bırakmadı. O yüzden siz tabii ki politik bir çözüm yolunu teşvik edeceksiniz. Ama tabi ki halkınızı korumak için elinizden geleni bütün çabaları da göstereceksiniz".
Diğer yandan Joe Biden, PKK'lı teröristin Türkiye'de olanını terörist, Suriye'ye geçmiş olanına ise 'terörist değil' diyor. Çünkü ABD, Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'e karşı PYD'yi kara gücü olarak kullanıyor. ABD'nin kullandığı hiçbir örgüt terörist değildir!
Diğer yandan AB'nin Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, geçtiğimiz günlerde şu açıklamayı yaptı: "Hemen bir ateşkesi ve geçtiğimiz yıllarda başlatılan barış sürecine dönüşü destekliyoruz. Barış süreci Türk makamlarının son derece cesur vizyonuyla başlatılmıştı. Barış süreci hala tek çözüm".
PKK tam da bitirilme aşamasına geldiğinde onu kullanan güçler imdadına yetişiyor. Ülkeyi yönetenler her defasında oyuna geliyor. Bu defa PKK hem kazıtılmalı hem de umutları kazdığı hendeklere gömülmelidir.
