PKK tiyatrosunda seyirci Türk halkı
Türkiye ne yazık bir uçurumun kıyısında. PKK yanlıları tamamen isyan bayrağını açmış bulunuyor. Bu işleri çözmesi gereken kişilerin kendi beceriksizliklerini örtbas edebilmek için, bunu yayan veya yayınlayan kişilere saldırmaları, bu kurumlara bir tür sansür ve yasak uygulamaları ne derece bu olayları çözer, oturup düşünmek gerek.
Türkiye üzerinde ABD tarafından hazırlanan ve çeşitli figüranların sırayla sahne aldıkları oyun, ne yazık ki şu anda sahneye konmuş durumda. Bu senaryo Washington’da uzun süredir konuşuluyordu. Bizler bunları yazdığımız zaman, eller havada oynayan arka sayfa güzelleri ve şarap markaları ile meşgul olan boyalı basın, bir tül perdeyle bu meselenin üzerine örttü.
Sizleri bilmem ama ben, dış politikada ve ülke yönetiminde tesadüflere inanmam. Ortaya konan senaryo veya tiyatronun adı ise “PKK’yı siyasallaştırmak.” Bu senaryonun yazarı ABD ile İsrail, başrol oyuncuları, AB ve Iraklı Kürtler. Figüranlar ise Ankara’daki AKP hükümeti ve başındaki liderleri ile PKK ile mücadele edenler. Seyirci ise ne yazık ki Türk halkı. Biliyorum şu anda kafanızdan bu adam amma da abartıyor diye geçiyor ama bakın bakalım olayları hakikaten abartıyor muyum?
* Önce, Dağlıca saldırısının ardından kaçırılan sekiz asker bırakılınca, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada PKK’nın silahlarını koşulsuz olarak bırakması istendi.
* Ardından Iraklı Kürt liderler, PKK’nın silahlarını bırakmasını istedi.
n Bu arada kambersiz düğün olmaz diye PKK’nın Kandil’deki liderlik kadrosu da eğer gerekli koşullar ve çerçeve oluşturulursa, kendilerinin silah bırakmak istediklerini açıkladı.
* Buna paralel olarak, daha önce mangalda operasyon diye kül bırakmayan, Washington’a gelene kadar aslan kesilen mücahit Erdoğan, birden bire dilini yutarak 180 derece dönüp operasyon falan yok ve PKK silah bıraksın demeye başladı.
* Bu açıklamanın ardından DTP, kendilerinin aynı askerlerin alınmasında olduğu gibi, PKK’nın silah bırakmasında arabulucu olabileceklerini açıkladı,
* Son olarak da NATO kuvvetleri komutanlığını yapmış olan emekli orgeneral Wesley Clark, PKK’nın silah bırakmasını istedi.
Sonuç: Şimdi siz bu açıklamalara tesadüf diyebiliyor musunuz? Gelelim bu Amerikan senaryosundaki ayrıntılara. ABD, AKP’nin içindeki yönetim kadrosunun çoğunluğunun Kürtlerden oluştuğunu biliyordu. Ecevit zamanında Türkiye’ye öldürmemek kaydıyla, koşullu olarak verilen bebek katili Abdullah Öcalan’ın, böylesine bir oyunla çıkarılıp siyasete sokulması gerekiyor.
Bu gelişme, şu anda kurulmuş olmasına kurulan, ancak resmen deklare edilmeyen Irak’taki Kürt devletini genişletme projelerinin de bir parçası.
Ha, diyeceksiniz ki operasyona ne oldu. Operasyon öylesine ciddiyetini kaybetti ki, Başbakanın tanımlaması ile Talabani ve Barzani bile olayı önemsemiyor ve “Eğer çok istiyorsanız gelin yapın” diyorlar. Onlara hepsinin patronları da talimat vermiş, “korkmayın, laf olsun diye göstermelik bir şeyler yapılacak ama bundan size gelecek bir şey yok” şeklinde garanti de verilmiş.