Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yalanlandığı, Zen Pırlanta ile bakanlığın anlaşma yapıldığı iddialarını Meclis'e yansıdı.
TBMM Genel Kurulu, 'Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşüldüğü sırada AKPi, CHP ve İYİ Parti milletvekilleri arasında 'pırlanta' tartışması çıktı.
ÇÖMEZ: SİZ NE OLDU DA BU KADAR LÜKS VE ŞATAFATA DÜŞTÜNÜZ
Genel Kurul'da grup başkanvekillerinin söz aldığı bölümde konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Tabii, 'pırlanta' deyince başka bir şey daha söyleyeceğim size. Bu ülkede pırlantaya ÖTV ödenmiyor, pırlanta işlenmemiş halde geldiğinde hem ÖTV hem de KDV ödenmiyor. Allah aşkına, bakın, mutfak tüpünün ÖTV'si var; çorbasını kaynatacak, çayını pişirecek, demleyecek insanların mutfak tüpünden KDV'nin, ÖTV'nin alındığı bir ülkede, siz pırlantaya ÖTV ödemiyorsunuz ve pırlanta firmalarıyla anlaşma yapıyorsunuz. Allah aşkına, siz ne oldu da bu kadar lükse ve şatafata düştünüz? Ne oldu da toplum gerçeklerinden bu kadar uzaklaştınız? Bu yılı, 'Aile Yılı' ilan ettiniz. Geçen yılı, 'Emekliler Yılı' ilan ettiniz ve neticeyi gördük, emeklinin ne hale geldiğini gördük. 'Aile Yılı' ilan ettiniz de ne oldu? 2024 yılında bir önceki yıla göre boşanma oranları yüzde 15 artmış. 2002'den 2024'e boşanma oranlarında inanılmaz artış var. Çocuk doğumuyla ilgili doğurganlık oranlarında inanılmaz azalma var. Bunun bir tek temeli var, bir tek sebebi var. Sosyal dokuyu perişan ettiniz, bu ülkeyi açlığa ve sefalete mahkum ettiniz. Maalesef, bu insanlar yuva kurmaktan aciz hale geldiler, yuva kuramaz hale geldiler, çoluğuna çocuğuna sahip çıkamaz hale geldiler ve ne yazık ki boşanmalar arttı, doğurganlıklar azaldı. Siz diyorsunuz ki: 'Biz Aile Yılı ilan ediyoruz, bunun için de çalışanlarımıza pırlanta hediye ediyoruz. Tektaş pırlantanız da bizden olsun.' Yazıklar olsun diyorum. Siz nasıl bu hale geldiniz diyorum" ifadelerini kullandı.
BAŞARIR: YAPARSA AKP YAPAR
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2025 yılını, 'Aile Yılını' ilan ettiğini hatırlatarak, "Bunun ilk meyvesini Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu aldı, çok önemli bir sözleşme yaptı. Emekliler için, işçiler için, gençler için, kadınlar için, milyonları etkileyecek bir sözleşme yaptı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bir pırlanta firmasıyla, personel için yüzde 10 indirim sözleşmesi yaptı. Yaparsa AKP yapar, gerçekten takdire şayan, süper bir haber bu, çok güzel bir haber bu, tebrik ediyorum onları. Çünkü bu ülkenin milyonlarının, emekçinin, çiftçinin derdi pırlanta. Harika, yaparsa AKP yapar. Ama hemen bir şey daha söyleyeyim; bugün de Ankara'da 200 gramlık bir ekmek 12,5 lira oldu. Peki, 14 bin 469 lira verdiğiniz emeklinin daha yeni yılın ilk ayında cebinden, ekmeğinden bunun bir kısmını aldınız. Bir emekli her gün 4 ekmek yese maaşının yüzde 11'ini kuru ekmeğe verecek. Arkadaşlar, bir parça kendimize gelelim. Bakın, genelde Meclise ben materyal ya da eşya getirmem ama bunu getirdim. Burada 14 bin 469 lira var, çok kalın duruyor, paramızın değerini de insanlar görsün, bakın. Ben Sayın Grup Başkanvekiline söylüyorum, Sayın İYİ Parti Grup Başkanvekiline söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekiline söylüyorum ki vicdanına güvenirim, Saadet Partisine söylüyorum: Allah aşkına, ilk arada bir yuvarlak masanın etrafında 6'mız oturalım, bu parayla bir aile nasıl geçinebilir lütfen konuşalım, lütfen. Bence, Ankara'da yaşıyorsa şu gördüğünüz para kiraya gitti zaten, kirayı karşılıyor, hadi, evi var emeklinin; ekmek mi alsın, elektrik, su, doğal gaz mı yatırsın, apartman aidatı mı versin, pazara mı gitsin, ne yapsın? Arkadaşlar, bir parça vicdan, gerçekten bir parça vicdan" diye konuştu.
AKBAŞOĞLU: BAKANLIK İLE FİRMA ARASINDA ÖZEL BİR ANLAŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL
AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ve CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın sözlerine cevaben, "Burada kin ve nefret söylemiyle, hırs ve hasedini nefret söylemine çeviren bir yaklaşımla, açıklamalar yapıldığı halde ısrarla bu konuda olayları çarpıtarak Meclisin mehabetine yakışmayacak bir yaklaşım sergilendiğine şahit oluyoruz. Efendim, sanki pırlanta firmasıyla bir sözleşme, bir anlaşma yapılmış gibi bir şey takdim ediliyor. Bakın, basın açıklamasıyla bakanlık bu konuda, her bir firmanın her bir bakanlığa, özel kuruluşa kendiliğinden, orada çalışanlarla ilgili birtakım kampanyalar düzenlediğini tek taraflı olarak bildirmek suretiyle, bunların personele duyurulması talebinde bulunabiliyor. Yılbaşı geldiğinde bütün firmalar bu konuda Meclise, kurumlara, şirketlere, şahıslara, her tarafa bu tür tek taraflı bildirimlerde bulunuyorlar. Ama bunun dışında, bahse konu firmayla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında herhangi bir özel anlaşmanın söz konusu olmadığı basın açıklamasıyla duyurulduğu halde bunu gerçekmiş gibi ortaya koymak hakikate iftiradır ve bu itibar suikastidir, bunu kesinlikle reddettiğimizi ifade ediyorum. Birçok örneğine şahit olduk. Diyanet İşleri Başkanlığının 12 yıl önceki açıklamasını, ekmek israfının önlenmesiyle ilgili bir makalesini yeni bir açıklama gibi ve hiç de bağlamı içerisinde olmadan bambaşka bir noktaya çevirerek, alakası olmayan bir hususta iftiralarla, yalanlarla itibar suikastine gidildiğine hep beraber şahit oluyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığının basın açıklaması burada, bunlardan özür dilenmesi gerekir eğer hakikati arıyorsanız" dedi.