Sümeyra Teltik, Fatma Berber ve Selçuk Eracun''un kollektif çalışmasının ürünü olan "Bir Pera Masalı" adlı kitap okuyucunun beğenisine sunuldu. Kitapta Taksim Cumhuriyet Anıtı''ndan Ağa Camii''ne, Said Naum Paşa Konağı''ndan Çiçek Pasajına, Londra Oteli''nden Narmanlı Han''a ve İngiliz Karakolu''ndan Hamursuz Ekmek Fırını''na bir zamanlar Grand Rue de Pera ve Cadde-i Kebir olarak anılan İstiklal Caddesi üzerindeki mekânlara ait hikâyeler yer alıyor.
Bir Pera Masalı, pandemi sebebiyle evde kalan gezginleri içerdiği hikâyelerle zamanda ve Pera''nın sokaklarında yolculuğa çıkarıyor.
Bir Pera Masalı her gün binlerce insanın önünden geçip gittiği tarihi mekânlara; bilinen salt bilgilerinin dışında, o mekânda yaşanmış veya yaşanmış olabilecek kısa hikâyelerle yeni anlamlar yüklüyor. Gündelik hayata dair tarihsel fragmanlar niteliğindeki bu hikâyelerle; gezgin okuyucuların mekânlara daha farklı gözle bakması amaçlanmış.
Kitabın önsözünde, bir şehrin hafızasının en iyi taşıyıcılarının mekânlar olduğu belirtmiş. Böylece önünden çekip gittiğimiz binaların, yapıların kültürel hafızamızdaki önemine dair bir hatırlatma yapılmış.
Bir Pera Masalı''nın sayfalarında okuyucu, mekanlarla ilişkili ünlü isimlerin yanı sıra, geçmişte Pera''nın Arnavut kaldırımlarında yürümüş sıradan insanlarla da karşılaşıyor.
Taksim Cumhuriyet Anıtı''nın açılış gününde meydanda, Türkiye''nin ilk kadın heykeltıraşı Sabiha Ziya ile aynı kalabalıkta bulunan kahveci Kirkor; babası "Sekiz günlük ömrün varsa dokuz gün çalışacaksın" dediği için 100 yaşını geçmiş olmasına rağmen hamallığa devam eden Şerif Ağa; Ağa Camii Vakfı''nın 86 yaşındaki mütevellisi Ahmet Kemalettin Bey, ileriki yıllarda Melek Sineması''nda yapılacak ülkemizin ilk güzellik yarışmasını kazanacak olan, fakat öncesinde Melek Sineması''nda yer gösterici olarak çalışan Araksi Çetinyan, lokumcu Hacı Bekir''in kalfası İsmail, Zoğrafyon Rum Lisesi''nden uzaklaştırılan Bayan Efthalia, Tokatlıyan Oteli''nin eski uşağı yeni sahibi Nazi hayranı Medovitch, 1870 büyük Beyoğlu yangınını Galatasay Lisesi''nin önünden çaresizce izlemek durumunda kalan London Standart gazetesi muhabiri, Hamursuz Ekmek Fırını''na mayasız ekmek için un taşıyan Yosef ve Pera''yı 30 yıl kendini adeta hapsettiği evinin penceresinden izleyen Naum Duhani kitapta yer alan isimlerden.
Kitaptaki hikayelerle; 125. yaşını kutlayan efsane Rebul''un, bir dönem dillere pelesenk olan "Her şey güzeldir" sloganının mekânı Lebon''un, profiterolleri ile efsaneleşen İnci Pastanesi''nin, Bolşevik İhtilali''nin İstanbul''daki izi Rejans''ın geçmiş anlarına tanıklık etmek de mümkün.
Destek Yayınları Tel:(0212) 252 22 42
***
Farklı cepheleriyle tarihi savunma
Cemal Paşa''nın henüz genç bir kolağası iken yazdığı "Plevne Müdafası" adlı bu eser, İkinci Dünya Savaşı''nın namlı generallerinden George Smith Patton''un henüz yarbayken yazdığı bir karargâh çalışması olan "Gelibolu Savunması" adlı eserine benzetilebilir. İki eser arasında usûl açısından ciddi benzerlikler vardır. Patton, kullandığı kaynaklar itibariyle Çanakkale''de hem itilaf cephesini hem de Türk karargâhını değerlendirerek birlikte incelemiştir. Bu eserde de Cemal Paşa, Türk tarafına ilaveten Rus tarafının hareketlerini de incelemiş, bu konuda etraflıca bilgi vermiştir. Eseri kıymetli kılan özelliklerden biri de budur.
Plevne''de, Türk tarafında çok büyük bir kıymet olan Miralay Yunus Bey, Rus tarafında ise Cemal Paşa''nın eserinde "bilumum Rus generallerine iktidarca faik olduğunu ispat eylemişti" dediği General Skobelev bulunmaktaydı. Türklere Allah''ın bir lütfu, Ruslara ise bir cezası olarak harbin bu iki yıldızı karşılıklı aynı cephedeydi. Bu durum Plevne Müdafaası eserinde güzel bir şekilde ele alınan hususlardan biridir. Bunun haricinde Rus taarruzları sonucunda Cemal Paşa tarafından yapılan değerlendirmeler eserin kıymetini bir kat daha artırmaktadır.
Kitabı yayına hazırlayan Samet Özdemir, İttihat ve Terakki''nin meşhur üç paşasından biri olan Cemal Paşa''nın 1922 yılında alçakça katledilişinin üzerinden geçen doksan sekiz yılın ardından bu eseri yeniden gündeme taşıyarak dedelerimizden âdeta kutsal bir emanet olarak devralınan bu hazinelerin Türk okuruna ulaştırılması vazifesini de yerine getirmiş oluyor.
Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50
***
HAFTANIN KİTABI:
Yaşanacak yeni şeyler
Gazeteci ve medya yöneticiliği kimliğiyle öne çıkan İBB Sözcüsü Murat Ongun, "Karanlık Hikâye" adlı romanıyla edebiyat alanındaki ilk ürününü okurla buluşturdu. Daha önce de "Büyük Cumhuriyet Polemiği-Medyanın İç Savaşı" isimli bir araştırma kitabına imza atan Murat Ongun "Karanlık Hikâye"de, eski gönül yarasını silmek isteyen bir yazarın yeni hayat arayışını anlatıyor. Kitapka okuyucuya ''açılan her yeni kapı aslında geçmişe de açılır'' mesajı aktarılıyor:
Bir hikâyenin karanlığı kahramanlarının karanlığıyla başlar... Gerçek hayatta ve yazdığı romanlarda tüm kahramanları tükenmiş, tüm öyküleri eksik kalmış bir yazar; Haldun Ergin.
Yeninin peşinde bir adam. Yeni bir hayatın, yeni bir hikâyenin, hatta yeni bir aşkın... Yıllar evvelki aşkı Derin''in açtığı yaraları kapatmak isterken Haldun''un karşısına, onu bambaşka bir aşka, akıl tutulmasına sürükleyecek bir kadın çıkacaktır: Defne.
Defne ile Haldun''un yakınlığı arttıkça sırlar da çoğalacak, birçoğu Haldun''un geçmişiyle kesişecektir.
Yola çıkarken fotoğraftaki adam olmayı değil, fotoğrafı çeken adam olmayı tasarlayan Haldun, bir hikâye ararken farkında olmadan hikâyenin kahramanlarından olur... Çünkü her zaman olduğu gibi, oyunun kurallarını hayat koyacaktır...
Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82
***
Tarihe not düşmek...
Dr. Aytekin Ertuğrul, yeni kitabı "Enflasyon İşsizlik Korona için Türk Milletine Brifing"de esas olarak "açık bütçe" konusunun 14 Mayıs 1950 sonrasında Cumhuriyet''e yapılan en belli başlı saldırı olarak değerlendiriyor.
Bu yanlışa devam edenlerin Türk milletinden özür dileyerek denk bütçeye dönmekten başka bir yolu olmadığını savunan Ertuğrul, bu kitabıyla Türk milletinin, Türk aydınlarının, Türk yazarlarının bu konuda attıkları adımları derleyerek tarihe bir not düşmeyi amaçladığını belirtiyor.
Togan Yayınları Tel:(0212) 542 77 33
***
KÜTÜPHANEMDEN:
Yazılmamış kahramanlık destanları olan millet
İlk baskısı 1972''de yapılmış olan Dursun Yaşa''nın "Kahramanlık Şiirlerimizden Bir Demet" adlı kitabının elimdeki ikinci baskısında tarih yok. Muhtemelen 12 Eylül 1980 sonrasında (1983 olabilir) basılmış. Kitabın ilk sahifelerinden birinde "Bu kitabın gelirinin yüzde 25''i Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı''na bağışlanmaktadır" ibaresi dikkat çekiyor. Anıtkabir Muhafız Bölüğü eski komutanlarından Dursun Yaşa''nın kahramanlık şiirlerini toplayarak oluşturduğu kitap Atatürk''ün bazı Türk büyükleriyle benzeşen sözlerinden derlenmiş bölümle başlıyor. Kitaptaki ilk şiir ise İstiklal Marşı... Bir şiiir akıcılığındaki Atatürk''ün Gençliğe Hitabesi''ni de kitaba alan Dursun Yaşa kendisini böyle bir çalışmaya yönelten nedeni şöyle açıklıyor:
Türk milleti tarih boyunca, destan yaratmaktan destan yazmaya vakit bulamamıştır. Fakat yine de savaş aralarında Türk''ün engin ruhunu terennüm eden şairlerimiz eksik olmamıştır. Türk milletinin yaradılışında ve ruhunda kahramanlık tohumları fazlasıyla mevcuttur. Takvim yılının her yaprağı Türk''ün bir hamaset destanıyla süslüdür. Bu kahramanlık seli içersinde, şairlerimizin dile getirdiği Türk''ün milli karakterini, Türk''ün özbenliğini; "Ne mutlu Türk''üm" diyebilenlerin hizmetine sunmak istedim. Değerli şairlerimizin seçme şiirlerini bu kitapta toplamaya çalıştım. Çünkü, okullarımızda, kışla köşelerinde, her Türk''ün kitaplığında; aradığımız bir kahramanlık şiirini kolayca bulamadığımız bir gerçektir...
Dursun Yaşa "İşte bu boşluğu doldurmaya çalıştım" diyerek sözlerini noktalıyor.
(Ahmet Yabuloğlu)