Doğrusu, RTÜK’ü bu konuda eleştirmek bir yana, ancak destekçisi olabiliriz. Çocukların ruhsal yapılarını korumak, sağlıklı bir gelecek oluşturmak açısından da önemli çünkü. Peki, ekranlardaki çocuk sömürüsü sadece bu ceza kesilen programlarla mı sınırlı? Örneğin reklamlar, RTÜK’ün gözünden nasıl kaçıyor? İkoncan kıvamında ortaya sürülen çocukları görmemek imkansız da, çamaşır ya da bulaşık makinesi reklamında çocuk kullanmanın “sömürü”nün dik âlâsı olmadığını kim söyleyebilir? Okullarda kıyafetin serbest olduğu bir dönemde, giydikleriyle okul vb. ortamda herkesi ezip geçecek bir çocuk kimliği yaratılarak, çocukların buna özendirilmesi daha az günahı olan bir tavır mı acaba?