Yiğidi öldür hakkını yeme; Abdülkadir Selvi, AK Parti ile MHP''nin seçim yasasını değiştirmek üzere başlattıkları çalışmayı ilk andan itibaren en yakından takip eden gazetecilerden biriydi.
Baraja kim nasıl bakıyor, ortaklardan hangisi hangi bölge sistemini istiyor, oy dağılımının neye göre yapılması planlanıyor, kim hangi kırmızı çizgisinde ısrarlı, hangi başlıkta uzlaşmaya aralıyor kapılarını; TBMM''de yasalaşan metne kimi yansıdı, kimi yansımadı ama Selvi, bu bol gel-gitli süreci, başından sonuna gün ve gün yazdı.
*
Değişiklik metni TBMM''ye geldiği günden bu yana da bir konuda ısrarlı:
- Bu değişiklik, erken seçim ihtimalini ortadan kaldırdı.
Malum, odaklandığı mevzuları on yüz bin kere tekrarlamasıyla meşhur olduğundan -totemidir belki- dün, huyu olduğu üzere bir kere daha tekrarladı bu inancını:
- Seçim yasasıyla ilgili değişikliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte erken seçim yok demektir. Çünkü Anayasa''nın 67. maddesinde, "Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz" deniliyor. Yeni yasa 6 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe girdiğine göre 6 Nisan 2023 tarihine kadar erken seçim yok demektir.
*
Yasa değişikliğine mutfaktan itibaren hakim bir gazeteci, şu küçücük detayı atlamış olabilir mi:
Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7393 No''lu Kanun
MADDE 12: 298 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 24- İl seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurul başkanları, bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde, 15''nci ve 18''nci maddelerde bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişikliklere göre yeniden belirlenir. Bu şekilde belirlenen başkan ve üyeler, önceki başkan ve üyelerin görev süresini tamamlar."
*
En az 1 yıl seçim olmayacağının garantisi gösterilen değişikliğin, geçici maddeyle, sadece 3 ay sonra yürürlüğe girmesi sağlanan, bahse konu 15. ve 18. Maddelerde yapılan değişiklik ne?
İl-ilçe seçim kurulu başkan ve üyelerinin, "Kınama veya disiplin cezası almamış, en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hakimler arasından, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunca ad çekme suretiyle tesis edilmesi…"
*
Allah aşkına söyleyin, "en az bir yıl seçime gitmeyi düşünmeyen" bir iktidar, daha yeni, ocak ayında atanmış olan seçim kurullarını, neden üç ay sonra apar topar değiştirmek ister?
////////////////////////
SORU-YORUM
--------------------
Suudi Arabistan''ın İstanbul Başkonsolosluğu''nda, vahşet sinemasının gelmiş-geçmiş en rahatsız edici örneklerini bile solda bırakan bir canilikle katledilen Cemal Kaçıkçı''nın, düne "Türk adaleti"ne emanet olan dosyası Suudi Arabistan''a yollandı. İster misiniz, karşılığında alınacağı iddia edilen kan parası, çok pardon dil alışkanlığı, kan swabı, daha bir yıl yapılmayacağı söylenen erken/baskın seçimin finansmanında kullanılsın!
/////////////////////////////////////
İHRAÇ TALEBİNİN PERDE ARKASI
-------------------------------
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy''un, katıldığı bir televizyon programında, sırf "Açıklananın çok üzerinde enflasyon oranları var şu anda. Zamlar bu milletin belini büküyor. Bunlar gerçek. Bunları görmezlikten gelemeyiz. Bunları konuşmamız gerekiyor. Bunları yok sayamayız. Bir şey yok saydığınızda problem ortadan kalkmıyor ve bu tepkiyi getiriyor" dediği için, kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilmesi, siyaseti az buçuk takip eden kimsenin aklına yatmamıştı.
Zira ortada, geçmişte Cemal Enginyurt olayında olduğu gibi direkt olarak MHP''nin ittifak ortağı AK Parti''yi hedef alan sert bir eleştiri yahut isyan söz konusu değildi.
Ersoy''un söylediği kadarını AK Partililer de dillendiriyordu.
Keza Ersoy da, yaptığı durum tespitinin devamında "Evet bunlar var ama bunu çözecek olan da yine Cumhur İttifakı" diyerek, seçmenin kafasını karıştırmamaya özen gösteriyordu, disipline sevk sebebi gösterilen yayında.
Malum Ankara dedikodusu bitmez.
Söylenti şu ki, Ersoy, disipline, enflasyon yahut zam çıkışı dolayısıyla sevk edilmedi. Partiyle ilişiği, "en azından kağıt üzerinde" zaten kesilecekti, ekonomik koşulların ağırlaştığına dair sözleri bahane edildi.
Sebep mi?
Söylenen, "Seçim öncesi temizliği…"
