Partizanlık sağlığa tehdittir

İktidar partileri "İnfaz Düzenlemesi Kanunu" denilen özel af kanununu görüşürlerken sağlıkçılara şiddete karşı bir kanun teklifi verdiler. CHP'nin de bir başka teklifi vardı; kaale alınmadı.

Şu zaman öyle bir zaman ki, hepimiz birimiziz, birimiz hepimiz diyebilme zamanı... Beş parmağın beşi bir değil; ama biri eksik olursa iş güçleşir.

İktidar partilerinin verdiği teklifte "Kamu ve özel tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama, tehdit, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme suçlarında tayin edilecek cezaların yarı oranında artırılarak uygulanması..." deniyor.

Gün geçmiyordu ki, sağlıkçılara saldırı haberi çıkmasın. Hele şu zamanda böyle bir kanun çok ama çok gerekli. Kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum.

Meselenin bir de öbür yüzü var. Bir hekimin, bir bahaneyle yok muayene etmeyeceğim, yok ameliyatına girmeyeceğim demesi mümkün mü? Mümkün oldu. Geçmişte bunu yazdım. Meselâ İstanbul Cerrahpaşa Tıp Genel Cerrahi'de, bir Prof. ile davamız 2,5 yıldır bir neticeye bağlanmadı. Sonunda savcılığa gittik. Savcılık dosyayı YÖK'e gönderdi. YÖK inceledi ve bize hak vermiş olmalı ki, ceza soruşturması açtı. Git-gel ifade... Dosya o kuruldan o kurula aktarıldı. En son üç dekan karar verecek ve dosya Danıştay'a gönderilecek. Danıştay da ne zaman bakarsa... Bunun bir de mahkemesi var... Ne zaman açılırsa artık Böyle uzayan davaların da dikkate alınması gerekir.

Virüsten korunmak için maske şartı getirildi. Parayla maskenin satışı yasaklandı.

65 yaş ve üstü için maske ve kolonya dağıtımı yokuşa sürülüyor. Yok PTT'ye müracaat, yok e-devlete gir... "65 yaş ve üstü" diyorsun... Kaç kişi bununla uğraşır? Girse bile gelecek mi?

Adam işe gidecek maske bulamıyor: İşte bir mektup:

"Abi selamlar. Ben işe gitmek zorunda olan gruptayım. İşe gitmezsek aç kalırız. İşe gidersek korku içinde çalışıyoruz. Düne kadar paramızla da olsa maske alıp takıyorduk. Şimdi ise paramızla maske bulamıyoruz. Hepimizin evinde yaşlı insanı var. Hepimizin küçük çocuğu var. Devlet maske satışını yasakladı. Sipariş verin dedi verdik. 4 gündür bekliyoruz. Hâlâ gelen bişey yok. Önce maskeleri gönderip sonra parayla satışını yasaklamak daha doğru olmaz mıydı? Biz şimdi kaç gün böyle hiçbir önlemimiz olmadan yaşamak zorundayız? Abi 8 ülkeye yardım gönderdik deniyor. Biz İstanbul'un ortasında maskesiz işe gidiyoruz. Esenyurt belediye, Beylikdüzü belediye, İstanbul BB, hatta Kızılay'a yazdım. Maske istedim. Maskesiz korumasız çalışmak zorundayız."

Bir başka şikâyet:

"65 yaş ve üstü herkes parklarda bahçelerde sokaklarda miskin miskin gezip oturan maaşını devletten alan insanlar değil. Benim gibi dünya kadar iş insanı var. Ödenecek, imzalanıp ciro edilecek çekler, senetler var. Vergi daireleri, bakanlıklar, belediyeler açık. Noter ve bankalar açık. Çalışanların maaşları var. Gümrük işleri var. Var oğlu var!... Sağlıkçı, eczacı, kamuda çalışana serbest, iş insanlarına yasak! Böylesi bir akıl tutulması olamaz. İş insanlarının işine gidip gelmesinin önü acilen açılmalı."

Dün sabah, yeni parti kuran Ali Babacan, FOXTV'de İsmail Küçükaya'nın programında "Ulusalcılık, kafatasçılık tehlikeli!" dedi. Ali Bey, neyi, kimi, kimleri kastettiğini açıklamalıdır.

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları