Milyonlarca Facebook kullanıcısının hesaplarından izinsiz toplanan ve bu verileri usulsüz kullanmakla suçlanan Cambridge Analytica'nın neden olduğu skandalın yankıları hala sürüyor.
Bu olayın ardından bir dizi güvelik tedbiri alan ve devletlerden gelecek regülasyonlara hazır olduğunun mesajını veren Facebook, ilginç bir araştırmanın konusu oldu.
İngiliz Guardian gazetesinin Technology Policy Institute (TPI) araştırmasına dayandırdığı habere göre, Pek çok kullanıcı verilerini sosyal medya platformuna satmaya hazır.
Söz konusu araştırma kapsamında ABD, Almanya, Meksika, Brezilya, Kolombiya ve Arjantin'deki kullanıcılara hangi bilgilerini ne kadar ücret karşılığında satacakları soruldu.
Kullanıcılardan gelen cevapların ortalaması alındığında en çok para talep eden ülke Almanya olurken, aylık ortalama 3.5 dolar (yaklaşık 22 TL) ile ABD'li kullanıcılar en az parayı talep eden kesim oldu.
Aynı araştırmaya göre, kullanıcılar aylık 8.44 dolar (52 TL) karşılığında finansal durumlarını, 7.56 dolar (47 TL) karşılığında ise parmak izlerini Facebook ile paylaşmaya hazır.
VERİ SKANDALINA GİDEN YOLUN TAŞLARI 10 YILDA BÖYLE DÖŞENDİ
Peki Harvard Üniversitesi’nde bir yurt odasında kurulan ve ilk amacı üniversite öğrencilerini dijital dünyada bir araya getirmek olan Facebook nasıl ülkelerin siyasi istikametine yön verebilecek bir güce ulaştı?
İLK ADIM 2010 YILINDA ATILDI
Bu skandala giden yolda ilk adım 2010 yılında atıldı. 'Yeni petrol' olarak anılan veriyi satarak gelirini artırmaya karar veren Facebook 21 Nisan 2010'da kurulan Open Graph'ı kullanıma sundu. Open Graph, üçüncü parti şirketlerin Facebook kullanıcılarının hatta o kullanıcılarının arkadaşlarının verilerine ulaşmasına imkan sağlıyordu.
Başka bir deyişle Facebook ile anlaşıp Open Graph'ı kullanan servisler, Facebook üyelerinin tüm dijital bilgilerinin de sahibi oluyordu. 2012 yılına geldiğimizde Facebook’un aktif kullanıcı sayısı 1 milyara ulaştı ve platform halka açıldı.