Parlak cilt için dikkat çeken öneri

Parlak cilt için dikkat çeken öneri

Yeni nesil kombine cilt bakım prosedürleri kısa sürede daha sağlıklı ve daha parlak cilt formu sağladığı bildirildi.

DHA’nın haberine göre; Cilt estetiği ve cilt bakımı prosedürlerinde nihai hedef bakımlı, sağlıklı ve parlak bir cilt formu elde ettiği vurgulandı. Bu çerçevede birçok estetik prosedürü uygulanıyor ancak yeni nesil kombine cilt bakım prosedürleri kısa sürede daha sağlıklı ve daha parlak cilt formu sağlıyor.

Uygulamayla cilt estetiğinde pırlanta gibi parlak bir cilt formu elde etmeyi hedefleniyor. Cildi ihtiyaçları doğrultusunda dönüştüren uygulama, nem dengesinden renk tonu düzenlemeye kadar birçok prosedürü içeriyor.

Sibel İsabel İlgen, plastik cerrahi, dermotoloji klinikleri ve hastanelerde koordinatör olarak görev yaptı. Aynı zamanda anti-aging uzmanı olan İlgen, kurucusu olduğu kliniğinde profesyonel güzellik ve estetik hizmetleri veriyor.

“Makyajsız cilt hareketi” iddiasıyla yola çıktıklarını ifade eden İlgen, “Cilt estetiği ve bakım prosedürlerinde birbiriyle uyumlu, ciltte travmaya yol açmayan ve maksimum sonuç alabildiğimiz kombine tedaviler tercih ediyoruz. Bu terapi, cilde hak ettiği değeri vermeye odaklanıyor. Üç aşamalı bir cilt yenileme protokolüdür. Bu işlemi, Rihanna’nın da kullandığı ''elmas gibi ışıl ışıl parlama’ mottosuyla uyguluyoruz” dedi.

“CİLDİ, ELMASIN PIRLANTAYA DÖNÜŞMESİ GİBİ DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”

İlgen, uyguladıkları özgün terapide ''elmas'' ifadesini neden kullandıklarını da şöyle anlattı:

“Doğanın eşsiz hediyesi olan elmas; son derece eski, gizemli, güzel ve nadidedir. Pırlantanın kesilmemiş, ham halidir. Elmas; göz kamaştırıcıdır, mücevherlerin en değerlisidir, en anlamlısıdır. Hiçbir elmas birbirine benzemez; hepsi insanları gibi eşsizdir, tektir, özeldir. Elmaslar, yerkabuğunun derinliklerinde basınçla kristalleşip, değerli sırlarını erimiş volkanik lavlarda gizleyerek, dünyanın yüzeyine çıkana kadar korur. Cildimiz de yıllar boyu tıpkı elmas gibi doğanın yıpratıcı etkilerine sabırla direnir. Şehir hayatının stresini içine atar ve makyaj kalıntısını, uykusuzluğu, yorgunluğu, güneşin zararlı etkilerini idare eder. Elmas gibi üzerindeki tozun, toprağın temizlendiği ve hak ettiği gibi parlayacağı günü bekler. Bir sanatçının sabrı, hayal gücü ve hünerli elleri, elması ateş saçan bir pırlantaya dönüştürür. Cildi, tıpkı çakıl taşına benzeyen bir elmastan ateş saçan bir pırlantaya dönüştürme gibi parlak bir forma dönüştürmeyi hedefliyoruz. Yani cildi, elmasın pırlantaya dönüşmesi gibi dönüştürüyoruz.”

CİLTTE HANGİ İHTİYAÇLARI KARŞILIYOR?

“Bu terapi ile cildin birçok ihtiyacını karşılıyoruz” diyen İlgen, şu bilgileri paylaştı:

“Bu terapi ile öncelikle cildi temizliyoruz. Tam anlamıyla arınmış, tertemiz bir cilt elde etmeye odaklanıyoruz. Birikmiş ölü deri tabakası, cildin yapısına uygun şekilde uzaklaştırılmazsa mat, kuru ve sağlıksız bir cilt görüntüsüne sebep olur. Sürdüğünüz kremi bile emmez. İlk basamağı da derin cilt temizliği yani enzimatik çift fazlı arındırma ile başlıyor. Daha sonraki adım; nem dengesi… Ben buna özellikle ‘nemlendirme’ demiyorum. Kullandığınız basit bir nemlendiriciyi bile gereğinden fazla sürdüğünüzde cildiniz reaksiyon verir, fazla gelir. Her cildin neme ihtiyacı vardır; fakat kişinin cilt yapısına, ihtiyacına göre nem yüklemesi yapılmalıdır. Bu sebeple dengeli bir nem yapısı kurmayı hedefliyoruz.”

“RENK TONU EŞİTSİZLİĞİ, ÖZELLİKLE 30''LU YAŞ SONRASI ORTAYA ÇIKIYOR”

Bir sonraki aşamada renk dengesine odaklandıklarını belirten İlgen, “Renk dengesi, genelde pek fark edilmeyen bir sorundur. Renk tonu eşitsizliği, birçok insanda özellikle 30''lu yaş sonrası ortaya çıkar. Anlayamadığımız bir şekilde cildimizde bir şeyden rahatsız oluruz ve cildimizde pürüz olmasa dahi fondötenle eşit ve sağlıklı bir cilt rengi elde etmek isteriz. Bunun iki nedeni vardır; biri, cilt yüzeyinde dikkatimizi çekmeyen çok ince tüyler -ki bunlar cildi soluk, puslu gösterir. Bir diğeri ise, yüzümüzün düz değil, girintili çıkıntılı olmasından dolayı güneşe aynı açıyla maruz kalmaması sebebiyle zamanla renk farklılıkları oluşur. Protokolünde bulunan özel lazer sistemleri ile kişinin sosyal hayatını etkilemeden bu problemi rahatlıkla çözebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler