Parkinson hastalığının, herhangi bir yaşlılık belirtisi gibi algılandığını ve hastaların doktora gitmediğini söyleyen uzmanlar, erken teşhis ve tedavinin önemine dikkat çekiyor.
11 Nisan Dünya Parkinson Günü nedeniyle hastalığı gündeme taşıyan Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, “Evet bu hastalık genel olarak 65 yaşın üzerinde görülüyor. Yaşlılık gibi algılanıyor, doktora gidilmiyor ve tedavisiz kalınıyor. Günlük yaşamda hareketler kısıtlandıkça, bağımlılık artıyor” uyarısında bulundu.
Parkinson ile mücadelede fizik tedavi ve robotik rehabilitasyonun önemine dikkat çeken Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Orhan Akdeniz ise “Parkinson hastaları için egzersiz ve hareket, hastalığın kontrol altında tutulması için çok önemli. Robotik rehabilitasyon ile yürümenin geri kazanılması mümkün” sözlerini kullandı.
12 YILDIR HASTALIĞI İLE UYUM HALİNDE YAŞIYOR
Öğretmen emeklisi 63 yaşındaki Gülayfer Ersoy, 12 yıl önce yürüme bozukluğu ile doktora başvurduğunu ve Parkinson teşhisi konduğunu söylerken, “50 yaşında böyle bir hastalıkla yüzleşmek beni çok üzmüştü. İlk olarak koku alamadım ve hiç fark etmedim. Sonra mimiklerimi yapamaz oldum, ayağımın birini sürüklemeye başladım ve depresyona girdim. Bu belirtilerle doktorum erken yakaladık dedi. Doğru aşamada, doğru tedavilerle fiziksel olarak hastalığın çok gerisinde seyrediyor hastalığım. Bugün, ailemin de desteğiyle yaşam kalitem bozulmadan günlük aktivitelerimi yapabiliyorum.” diyor.
12 yıldır düzenli tedavi ile fizik tedavi ve rehabilitasyon desteğiyle Gülayfer Ersoy’un hastalığının çok iyi seyrettiğini söyleyen Dr. Metin Güzelcik, “Erken teşhise iyi bir örnek hastamız. Kontrollerini ve tedavilerini hiçbir şekilde aksatmıyor. Hastalığı ile uyum içinde yaşamayı öğrendi” diyerek tedavilere doğru zamanda başlamanın önemine dikkat çekti.
DAHA GENÇ YAŞLARDA DA GÖRÜLEBİLİR
Beyinde dopamin denen ve hareketlerimizin çıkışını düzenleyen bir maddenin azalması ile ortaya çıkan Parkinson, genellikle tek tarafta titreme, hareketlerde bozulma ve yüzde donuklaşma ile seyreden bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.
Hastalığın görülme oranının yaş ile birlikte arttığını söyleyen Dr. Metin Güzelcik, “Eğer genetik bir yatkınlık var ise daha genç yaşlarda görülebilen bu hastalığın bulgularının ağırlık derecesi beyindeki dopamin miktarı ile orantılıdır. Dopamin miktarı ne kadar düşükse bulgular o kadar fazladır” diyerek şunları söyledi:
TİTREME VE YÜZDE DONUKLAŞMAYI DİKKATE ALIN!
“İlk görülen belirti, vücudun bir tarafındaki kolda istirahat ile ortaya çıkan ve harekete başlandığında geçen para sayar tarzda titremedir. 1.5 – 2 yıl sonra bu titreme karşı kola geçer. Bazen çenede de titreme görülebilir. Hastaların neredeyse yarısı bunları yaşlılığa, kiloya, ağrılarına bağlar. Hastalık ilerledikçe hareketlerde yavaşlama ve yüzde donuklaşma görülür. Hastalık daha da ilerlediğinde hastanın adım atması iyice güçleşir. Ayağa kalktığında ilk adımını nasıl atması gerektiğini bilemez ancak ilk adımını atmasına yardım ettiğimizde hareketini sürdürebilir. Hastalığın son dönemlerinde hastanın hareketleri iyice kısıtlanır ve yatağa bağlı kalabilir.”
Parkinson hastalığının tedavisinde yapılması gerekenin, eksik olan dopaminin yerine konması olduğunu vurgulayan Dr. Güzelcik, hastalığın erken dönemlerinde direkt olarak dopamin vermek yerine dopamin reseptörlerini uyaran ilaçlar kullanmanın, ilerleyen yaşlarda hastanın avantajına olacağının altını çizdi.
FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON, HASTANIN HAYAT KALİTESİNİ ARTIRIR
Parkinson hastalığının tedavisinin her aşamasında fizik tedavi ve rehabilitasyonun, tartışmasız çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Orhan Akdeniz “Özellikle robotik yürüme aygıtlarıyla hastaya doğru bir şekilde adım attırmak beyindeki motor alanları uyararak yürümenin hızlanmasına ve unutulan yürüme paterninin tekrar geri kazanılmasına katkıda bulunabiliyoruz” dedi.
Parkinson hastalığının yaşam boyu hastaya eşlik edeceğini hatırlatan Dr. Orhan Akdeniz, “Belirtileri dikkate almak, farkında olmak, hastalığa teslim olmamak, hastalığı kontrol altına almak önemlidir. Tedaviye uyan ve günlük yaşamını düzenleyen hastalar, hastalıklarıyla kontrollü bir şekilde yolculuk edebilirler” diye konuştu.
