"Paralel avukatları" izinle mi gitmişti?

MHP Genel Merkezi, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'a giden ve bir gece öncesinde saldırıya uğrayan Mermer Karakolu ile Sur da dahil olmak üzere kronik terör tehdidi altında bulunan bölgeyi yerinde inceleyen Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ ve Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'na sormuş:

- Kimden izin aldınız?

Böyle bodoslama değil tabii, daha kitabi;

- Diyarbakır'a Genel Merkez ve Meclis Grubu'na haber vermeden ve izin almadan giderek parti disiplinine aykırı hareket ettiniz. Orada, neden Vatan Partililer'in de içinde olduğu gruplarla birlikte hareket ettiniz?

Yayınlanan fotoğraflar ve çıkan haberlerden anladığım kadarıyla Özdağ ve Halaçoğlu (ki biri terör ve güvenlik politikaları, diğeri de tarih ve etnik kimlikler, toplum yapısı alanında uzman bilim adamları aynı zamanda) hem vatandaşı dinlemişler, "biz de sizdeniz" demişler; hem de çok ağır şartlarda, sahipsizlikleri, Allah'a emanet, kaderine terk edilmiş halleri ayyuka çıkan "devlet"i temsil makamındaki kimseleri; mülki amirler ve güvenlik güçlerini ziyaret edip yalnız olmadıklarını hissettirmek istemişler.

MHP'nin temel politikalarına aykırı bir tutum mu?

Değil.

MHP'nin güncel söylemiyle çelişkili bir tavır mı?

Değil.

MHP'ye faydası mı olmuştur, zararı mı?

"2x2=4" kadar kesin ki faydası.

***

Bu "rahatsızlığın" sebebi, Özdağ'ın "olağan yahut olağanüstü; yapılacak ilk MHP kongresinde Genel Başkanlığa aday olması"ndan kaynaklanmıyorsa, konu sahiden de "izinsiz ziyaretlerle parti disiplininin bertaraf edilmesi"nden ibaret ise sormak isterim:

- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü parti grup toplantısında "MHP'ye nüfuz etmek, yuvalanmak ve operasyon partisi olarak kullanmak istediklerini" bugüne kadar hiç olmadığı kadar yüksek sesle ilan ettiği, "dini paraya dönüştüren, imamlığı şirkete çeviren, ABD'nin kuklası, İslamiyet'in yüz karaları" olarak nitelendirdiği cemaatin yayın organlarına kayyum atandığı gün soluğu bu yayın organlarında alan,

- Özdağ ve Halaçoğlu gibi "devlet" ve "millet"in unsurlarına değil, bizzat Bahçeli'nin "kökü kazınmalı" mesajı verdiği, "devleti ele geçirmek üzere illegal örgütlenme" kurmakla itham edilen yapının mensuplarına "biz de sizdeniz(!)" mesajı veren MHP Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekillerinin bu ziyaretleri, "Genel Merkez ve Meclis Grubu'nun izni"yle mi gerçekleşmişti?

Sayın Bahçeli dün avaz avaz "Kendi kurum ve kuruluşlarına kayyum atandığında kıyameti kopartan, kayyumun gölgesi MHP'ye değince güvercin taklaları atan zevat ve zümreye diyorum ki bugüne kadar ne yaşamışsanız müstahaktır" diye haykırdığı için soruyorum;

Bu ziyaretler "Genel Merkez ve Meclis Grubu"nun izni olmadan gerçekleştiyse onlardan da "savunmaları" istendi mi? "Kayyumun gölgesi MHP'ye değince güvercin taklaları atan zevatla kol kola ne işleri varmış" incelendi mi?

Öyle ya...

İzinsiz gittilerse gidenler, izinli gittilerse o izni verenler de Sayın Bahçeli'nin dünkü -yüzde yüz katıldığım bence geç bile kalmış- çıkışı çerçevesinde "okyanus ötesi kaçkını ve paralel artığı" kapsamına girmez mi?

Hâlâ ne işleri var MHP'nin en yetkili, en etkili mevkilerinde peki?

Yazarın Diğer Yazıları