Pankreas kanseri, genellikle geç evrelerde teşhis edilen ve tedavisi zor olan ölümcül bir kanser türü olmasıyla biliniyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) verilerine göre, pankreas kanseri dünya genelinde kanser kaynaklı ölümler arasında dördüncü sırada yer alıyor.
Uzmanlar, bu kanser türünün görülme sıklığını artıran çeşitli risk faktörlerine dikkat çekiyor ve önleyici adımların önemini vurguladı.
Bilimsel çalışmalar, sigara kullanımının pankreas kanseri riskini %20 ila %30 oranında artırdığını göstermekte. Amerikan Kanser Derneği’ne (ACS) göre, sigara dumanındaki zararlı kimyasallar pankreas dokusunda hasara yol açarak tümör gelişimini tetikleyebilir. Tütün ürünlerinin uzun süreli kullanımının risk üzerindeki etkisi, kullanım sıklığı ve süresine bağlı olarak artmakta.
Genetik yatkınlık, pankreas kanseri riskinin önemli bir belirleyicisidir. Ailesinde pankreas kanseri öyküsü bulunan bireylerde risk, genel popülasyona kıyasla 2 ila 3 kat daha yüksektir. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları, pankreas kanseri riskini artıran genetik faktörler arasında öne çıkmakta. Ayrıca Lynch sendromu ve Peutz-Jeghers sendromu gibi kalıtsal hastalıklar da pankreas kanseri ile ilişkilendirildi.
Dünya genelinde yapılan geniş çaplı çalışmalara göre, obezite pankreas kanseri riskini %20 oranında artırabilir. Yüksek yağlı ve işlenmiş gıdalarla beslenme, insülin direnci ve iltihaplanmaya yol açarak pankreas dokusunda zararlı etkiler oluşturabilir. Harvard Halk Sağlığı Fakültesi'nin bir araştırmasında, aşırı kilo ile insülin seviyelerindeki artış arasında doğrudan bir bağlantı olduğu ve bunun pankreas kanseri riskini artırabileceği belirtildi.
Uzun süreli tip 2 diyabet, pankreas kanseri ile güçlü bir ilişki göstermekte. Diyabetin pankreas üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, insülin üretimindeki dengesizliklerin hücresel hasarı tetikleyebileceğini ortaya koymakta. Bununla birlikte, pankreas kanseri bazen diyabetin erken bir belirtisi olarak da görülebilir ve bu durum teşhis sürecini karmaşık hale getirebilir.
Kronik pankreatit, pankreas kanseri için başka bir risk faktörü olarak kabul edilir. Bu durum genellikle aşırı alkol tüketimiyle ilişkilendirilir. Uzun süreli iltihaplanma, pankreas hücrelerinin yapısında değişikliklere neden olabilir ve bu da kansere zemin hazırlayabilir.
Avrupa Gastroenteroloji Federasyonu’nun yaptığı araştırmalara göre, pankreatit hastalarında pankreas kanseri riski genel popülasyona göre daha yüksektir.
Uzmanlar, pankreas kanseri riskini azaltmak için sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmayı, sağlıklı bir diyet benimsemeyi, düzenli egzersiz yapmayı ve alkol tüketimini sınırlamayı öneriyor. Ayrıca, ailesinde pankreas kanseri öyküsü olan kişilerin genetik tarama testlerinden yararlanması ve düzenli sağlık kontrollerini aksatmaması gerektiği vurgulanıyor.
Pankreas kanseri riskini artıran faktörler arasında yaşam tarzı seçimleri, genetik yatkınlık ve kronik hastalıklar önemli bir yer tutuyor. Risk faktörlerini azaltmaya yönelik farkındalık çalışmaları ve önleyici sağlık hizmetleri, bu ölümcül hastalıkla mücadelede hayati önem taşıyor.