Son zamanlarda Antalya Körfezi'nde sıkça görülen denizanaları, akıntılarla kıyılara kadar sürüklendi.
Konyaaltı Sahili'nde denize girenler, ansızın ortaya çıkan denizanaları yüzünden tedirgin oldu ve bazıları yüzme alanlarını değiştirdi ya da denizden çıkmayı seçti.
Kayalıklardan suya atlayanlar, denizanalarının olduğu bölgelerde yüzmekten kaçındı. Denizanalarını fark edenler ise hemen sudan çıkmak için acele etti.
Sahildeki insanlar, dalgalarla kıyıya vuran denizanalarını izlemeyi tercih etti. Bazıları ise denize girmek yerine güneşlenmeyi seçti. Amatör balıkçılar için de denizanaları bir engel teşkil etti; oltalarına ve ağlarına takılan denizanaları, av malzemelerine zarar verdi.
Lara bölgesindeki işletmeciler, sahildeki denizanalarını toplayıp traktör kasalarıyla taşıdı.
HAZİRAN AYINA KADAR DEVAM EDECEK
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, denizanalarının İsrail, Mısır, Lübnan ve Suriye üzerinden İskenderun Körfezi'ne ve oradan Antalya Körfezi'ne akıntıyla geldiğini açıkladı. Her yıl gerçekleşen bu göçün, Rhopilema Nomadica türü Kızıldeniz göçmeni denizanaları tarafından yapıldığını ve haziran ayının ilk haftasında sona ereceğini belirtti.
10 METREKAREYE 1 DENİZANASI
Prof. Dr. Gökoğlu, Antalya Körfezi'nde yaptıkları araştırmada, her 10 metrekarelik alanda bir denizanası bulduklarını söyledi. 68 santimetre çapında ve 10 kilogram ağırlığında olan bu denizanalarının, parazit barındırdıklarını ve yoğunluklarının oldukça fazla olduğunu ifade etti.
TRAL BALIĞINA YUVA OLDUĞU ANLAR KAMERADA
Denizanalarının içinde Kızıldeniz göçmeni tral balıklarının yavrularını barındırdığını gözlemlediklerini anlatan Gökoğlu, dalış sırasında bu anları kaydettiklerini söyledi. Tral balıklarının, denizanalarını sığınak olarak kullandığını ve bu sayede popülasyonlarının farklı yerlere yayıldığını belirtti.
FAYDASINDAN ÇOK ZARARI VAR
Denizanalarının ekosisteme olan etkilerini değerlendiren Gökoğlu, tral balıklarının korunmasında ve atıkların besin olarak kullanılmasında faydaları olduğunu ancak balık larva ve yumurtalarına zarar verdiklerini, balıkçılara ve ağlara ciddi zararlar verdiğini dile getirdi.
Ayrıca, insanların denizanalarına dokunmamaları konusunda uyarıda bulundu; ciltle temasında yanma, kızarma, su toplama ve kaşıntı gibi etkilere neden olabileceğini, özellikle toksinlerine karşı alerjisi olan kişiler için daha büyük risk taşıdığını ifade etti.