WebTekno''dan aktarılan bilgilere göre; Brown Üniversitesi araştırmacıları ve erken dil gelişimine odaklanan bir sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan araştırma, COVID-19''un çocuklar üzerindeki endişe verici etkilerini gözler önüne serdi. İki araştırma grubunun ortak yürüttüğü incelemelerde Luna’nın ‘konuşma sayar’ cihazını kullanan araştırmacılar, cihazı çocukların üzerine yerleştirip gün içerisindeki konuşmalarını dinlediler. Araştrıma, çocuklarının gelişimi konusunda endişelerini dile getiren ailelerin bu düşüncesini haklı çıkardı çünkü veriler, çocukların gün içerisinde duyduklarına verdikleri tepkinin normalden çok daha düşük olduğu gösteriyordu.
Biliyorsunuz ki özellikle konuşmayı ilk öğrendiğimiz dönemlerde duyduklarımızı taklit ediyoruz ve konuşmayı da aslında bu şekilde öğreniyoruz. Ancak yapılan araştırma gösteriyor ki; COVID-19 sırasında doğan çocuklar, virüs öncesinde doğan çocuklara kıyasla duyduklarına çok daha az tepki veriyor. Araştırmacılar, bu durumu Mart 2020 yılında bir grup çocuğun labarotuvardaki bilişsel testlerdeki yavaşlığıyla fark etmişti. Karşılaştıkları bu durumdan şüphe duyan araştırmacılar, bugüne kadar virüsün çocuklar üzerindeki etkisini net olarak tespit edememişlerdi. Şimdi ise virüsün etkilerinin ne olabileceği netleştirildi ve virüs sırasında doğan çocukların konuşmak konusunda daha yavaş gelişim gösterdiği tespit edildi.
SORUNLARIN KAYNAĞI NE?
Biraz önce COVID-19 sebebiyle beynimizdeki gri maddenin azaldığından bahsetmiştik. Beynimizin merkezi sinir sistemi gri ve beyaz madde olarak iki bölüme ayrılıyor. Gri madde; beynimizin hipokampus bölümünde bulunuyor ve düşüncelerimizi, davranışlarımızı kontrol edebilmemize yardımcı oluyor. Beyaz madde ise sinir ağlarından oluşuyor ve beynimizin bilgi aktarımına olanak sağlıyor. COVID-19''un çocuklar üzerindeki etkisi ise tam olarak beyinlerindeki beyaz maddenin etkilenmesinden kaynaklanıyor.
Araştırmacılar, virüsün doğrudan çocukların beynindeki beyaz maddenin gelişim hızını azalttığını açıkladı. Bu sebeple de çocuklar, virüs öncesine kıyasla konuşma yetilerini çok daha geç kazanıyor ve konuşulanlara çok daha geç tepki veriyor. Uzmanlar, bu etkileri azaltmak için ebeveynlerin çocuklarıyla sıklıkla iletişim kurmalarını öneriyor. Özellikle ilk üç yaşa kadar beyin gelişim sürecinin önemi ve konuşma zorluklarının ilerleyen yaşlarda düzeltilmesinin çok daha zor olabileceğinin de altı çiziliyor.