CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK'nın ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Öztrak, belediye başkanlarının yetkilerinin gasp edilmek istenmesine tepki gösterdi. Öztrak, "Milletin verdiği yetkiyi gasp etmeye çalışanlar bunun hüsranını yaşayacaklardır" dedi.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
Seçim tartışmalarının sıcağında damada ve TÜİK'e sorduğumuz sorulara yanıt alamadık. TÜİK ve enflasyon rakamlarına müdahale edildiği, TÜİK çalışanlarına baskı yapıldığı iddiaları yalanlanmamıştır.
Bugün Türk-İş önemli bir veri açıkladı. Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın bile yaşama maliyeti bile 2,559 lira oldu. Bu asgari ücretin dahi altındadır.
Enflasyon rakamlarına müdahale etmek, çalışanların, memurların hakkını yemek demektir.
"ASIL SAYIN KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZÜR DİLENMELİDİR"
Geçtiğimiz günlerde Cemal Kaşıkçı hakkında BM tarafından hazırlanan rapor açıklandı. AKP'li Ömer Çelik de çıktı sayın Genel Başkanımızın özür dilemesi gerektiğini belirtmiştir. Madem sayın Çelik ve iktidar bu raporlardan memnundur. Bir kere raporda Türkiye'nin bu süreçte sorumluluğunu yerine getirmediğinin altını çizmektedir.
Rapor cinayete ilişkin hem Türkiye'nin hem de Suudi Arabistan'ın uluslararası standartları karşılamadığı yönündedir. Raporda cinayet ihbarı geldiği anda konsolosluk binasına girebileceğini, Suudi Arabistan'ın İstanbul konsolosu hakkında işlem yapabileceğini bunların dışında araçlarında da arama yapabileceğini bunlara Viyana Sözleşmesi'nin hak tanıdığına dikkat çekilmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Suudi elçinin ülkesine dönmesine göz yummuş, dokunulmazlığı olmamasına rağmen aramamış. Aramak için 2 hafta Suudi Arabistan'dan izin beklemiştir. Bu süre zarfında da suç mahalline temizlenmesine imkan tanımıştır.
Sayın Çelik'e tavsiyem kendi genel başkanına ve yetkili kurullarına raporda dikkat çeken şu 2 değerlendirme ile okumasıdır. Birincisi Birleşmiş Milletler raportörü Türkiye'nin yürüttüğü soruşturma ya suç mahali kontrol eden Suudi Arabistan'ın bölgesi dışında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da gölgesinin düştüğünü belirtmektedir.
Türkiye'de toplumsal yapı ve hukuk devleti 2014 den bu yana milletin değil bir grup siyasinin beklentilerine göre hareket etmektedir.
"BAHÇELİ'NİN MİLLETİN İRADESİNİ BEĞENMEMESİ TAM BİR KİBİR ÖRNEĞİDİR"
"23 Haziran'da halk Ekrem İmamoğlu'nu başkanı olarak seçmiştir. Sayın Bahçeli'nin halkın iradesini beğenmemesi tam bir kibir örneğidir. Kimse kusura bakmasın milletin iradesini bir kenara itmek isteyenlerin ne hale geldiği görülmektedir."
Allah kimseyi ne Bahçeli'nin ne de sayın Çelik'in durumuna düşürmesin. Neymiş dilekçe vermişmiş de, Osman Öcalan bu dilekçe ile TRT ekranlarına çıkmışmış da. Bıraksınlar bunları "beka beka" diyenlerin yaptıkları ortadadır.
BELEDİYE BAŞKANLARININ YETKİLERİNİN KISITLANMAK İSTENMESİ
İktidar, belediye başkanlarının yetkilerini bakanlıklar eliyle kısıtlamaya çalışırsa bunun adı milletin verdiği yetkinin gasp edilmesi anlamına gelir. Milletin sesinin duyulmamasına devam edilmesidir. 23 Haziran bir dönüm noktasıdır. Milletin verdiği yetkiyi gasp etmeye çalışanlar bunun hüsranını yaşayacaklardır. Hükümet ülkenin gerçek gündemlerine dönmeli, ekonomi ile ülkenin güvenliği ile ilgilenmelidir. Bıraksınlar belediyeleri belediye başkanları yönetsin.